Beşiktaşımızın Başkanı Fikret Orman, bugün oynanacak Osmanlıspor mücadelesi öncesinde Arena’da Fanatik gazetesine açıklamalarda bulundu.

Kulübün şampiyonluk yarışından projeleri ve hedeflerine kadar birçok önemli konuda bilgilendirme yapan Orman, artık Beşiktaş’ın döneminin başladığını söyledi.

İşte Orman’ın sözleri;

“Trabzonspor ve Fenerbahçe maçlarında kayıp yaşamamamız gerekirdi. Her iki maça da çok üzüldüm. İki derbi kazanmamız ve Osmanlı galibiyeti ise bu sezon en sevdiklerim oldu. Fenerbahçe’ye 2-0 yenilmememiz gerekirdi. Çünkü biz daha iyi takımız. Ligin en iyi futbol oynayan takımı Beşiktaş... O sene bu sene dedim önce, şimdi de bundan sonra her sene dedim. Klişe oldu. İnşallah şampiyon olalım bundan böyle işimiz daha da kolay olacak.”

‘İnsanın evi gibisi yok’

“Yeniden evimize dönmemiz, bütünleşme getirdi. 3 yıllık misafirlik canımızı gerçekten sıkmıştı. İnsanın evi gibisi yoktur. Burada duruşumuz değişti. Pozitif hava oluştu. 19 Mart’ta Antalya maçı ile açmak istiyordum. Olmadı. Sonra Bursa maçı ile açalım dedik.”

‘Beşiktaş Başkanı kimseden korkmaz’

“Taraftarlardan korkan Başkan ve yönetim olur mu! Bursa maçını Vodafone Arena’da oynamak riskti ama biz yersiz korkulara kapılmayız. Çalışıp bitirdik. Taraftar profili değişti, daha da değişecek. Kural dışı hareket edenler var. BJK TV’de hepsini göstereceğiz. Bir kapıdan 84 çift kişi girmiş Kayseri maçında. 43 tanesi anında dışarıya atıldı. Diğerlerini tespit ettik. Taviz vermeyeceğim.”

‘Herkesten dost olmuyor’

“Milli takım arasında medya futbolculara yüklenmesin diye biz öne çıktık. Hep konuştuk. Herkes bize sallamaya başladı. Kasımpaşa’ya yenilince bunu bile bana bağladılar. Dostu düşmanı da gördük bu arada. Röportaj istiyorlar, kırmayıp yapıyorum. Ama sonra o da ne! Aynı gazetenin yazarı, ‘güvenlik kamerasına bile konuşuyor’ diye eleştiriyor. Ya kardeşim, talep eden sen, tenkit eden sen! Manyak mıyım gelip röportaj yapalım diyeceğim!”

‘Büyüyerek güven verdik’

“Borcu kat sayıyı küçülterek ödememiz mümkün değildi. Şu an 130 milyonluk bütçe var. Bunu seneye 530 milyon ile kapatacağız. Büyüme itibar getirdi. Önemli sponsorluklar yaptık. Güven verdik.”

‘Artık rakamlar büyüdü’

“2000 yılında senelik 1,5 milyon TL stat geliri vardı. Şimdi 60 milyon Dolar. O zaman 1 milyon Dolar veren insanlar, yıllık hasılat kadar para vermiş olurdu neredeyse. Şimdi kime gideceksin de ‘20-30 milyon Dolar’ ver diyeceksin. Osmanlı maçı için kalan 7 bin 800 bileti sattık; 5 milyon hasılat yaptık. Rakamlar büyüdü. Artık kişilerin katkısını aştı.”

"Ünal Aysal gibi değilim"

“Beşiktaş’a Ünal Aysal gibi Başkan lazım diye beni kötüleyenler şimdi yanımda duruyor. Bu noktaya zar atıp, gelmedik, planlayarak geldik. Bu makamlar, mevkiler babadan kalma miras değil”

“İş yapacak, daha da üstüne koyacak, kulübe vakit ayıracak yönetici profiline ihtiyaç var. 5 milyon Dolar verecek yönetici bulduğumuzu farz edelim. Bütçenin binde biri o da borç. Bunu bulmaktansa, çalışıp bir şey katacak birilerini seçtim. O paraları vereni bulsak bile gelip burada emek veremez. Beşiktaş’ta çıta çok yukarılara kalktı”

‘Metroya biniyordum’

“Beşiktaş’a Ünal Aysal gibi Başkan lazım diye beni kötüleyenler şimdi yanımda duruyor. Ayrılmıyorlar. Bu noktaya zar atıp, gelmedik. Planlayarak geldik. Bu makamlar, mevkiler babadan kalma miras değil. Önceden metro ve metrobüs ile giderdim gideceğim yere... Şimdi herkes tanıyor sıkıntı olduğu için pek binemiyorum. Hep sokaklardayım.”

‘Biz halkın kulübüyüz’

“Kızdığım çok şeyler oldu. Camia içinde rekabetin getirdiği terbiyesizlikler oldu. Ahmet abi(Çebi) ile konuşuyoruz. Biz halka indik. Başkan, İkinci Başkan sokağa indik. Önemli olan halktan aldığımız tepki. Biz halkın kulübüyüz. Destek en yüksek seviyede.”

"İki laz bir ipte oynamaz"

“Şenol hocanın alanına hiç geçmedik. İki cambaz bir ipte oynamaz diyorlar ya. Onu değiştirdim, ‘İki Laz bir ipte oynamaz’ yaptım! Çizgilerimizi hep koruduk. Tesislere gidip de taktik mi vereceğim! Yılda 2 milyon kazanan birine ‘Hadi koçum’ diyecek halim yok!”

“İki cambaz bir ipte oynamaz diyorlar ya. Onu değiştirdim, iki Laz bir ipte oynamaz yaptım! Şaka bir yana hocamızın alanına hiç geçmedik. Çizgilerimizi hep koruduk. Avrupai yönetim tarzımız ile idare ediyoruz. Ümraniye’ye kamuoyu için gidiyorum. Demesinler, ‘Başkan boş bıraktı, ilgilenmedi’ falan... Tesislere gidip de taktik mi vereceğim! Yılda 2 milyon kazanan birine ‘Hadi koçum’ diyecek halim yok. Desen boş... Bizde alaturka iş olmaz. Şenol hoca çok farklı prensiplere sahip. Disiplin üst düzeyde. En küçük art niyeti yok. Adaletli.”

‘Müthiş bir şölen yapacağız’

“Şampiyon olmadık ki kupayı Osmanlıspor maçına isteyelim! 19 Mayıs tatil günü. Şampiyon olursak inşallah ki olacağız; burada müthiş şölen yapacağız. O zaman kupa da gelir, başka şeyler de gelir. Bizim Beşiktaşlı duruşumuz var. Rakiplere saygımız, herkese sevgimiz var. Bu bir spor. Eğlence, dostluk, centilmenlik. Artık böyle bakıp bazı şeyleri ülke olarak aşmalıyız. Gereksiz iç çekişmeler, kavgalar, hakaretler, küfürler ile bir yere varılmaz.”

‘Beşiktaşlı katkı yapıyor’

“En çok forma satan, en büyük sponsorluk anlaşması yapan biziz. Beşiktaşlı ürün alıyor, katkı yapıyor. Öyle almaz falan hikaye! Yeter ki doğru işler yapıldığını görsün. Localara bakalım. Hapsi büyük kurumsal şirketlerin. 300-500 bin Dolar aldık loca başı. Ortada stat ve tapu falan yokken... Bu güven çok önemli.”

‘Bir takım alacağız’

“Bayrampaşa ile pilot takım uygulaması; stat ve diğer yoğunlukta olumsuz bitti. Bir başka kulübün hisselerini satın alacağız. Yoksa oyuncu gelmesi zor. Gomez, Cenk, Mustafa, forvette mesela... Hangi genç gelip de orada oynayacak. Akbil ile binip otobüse gelecek, ayda 200 bin kazanan oyuncu arasına nasıl girecek. Bu yüzden ara bir takım yapacağız ki oradan sıçrama şansı bulsun. Ya da yetenekli gençleri getirebiliriz ara takıma yurt dışından...”

"Yıktık ve yaptık"

“Statta, eski ile alakalı nostalji yaşadım. Çocukluğum burada geçti. Kapalı tribünün önünde beklediğim zamanlar aklıma geldi. Yıkmak heyecanlandırdı beni ama üzmedi. Mimar ile birlikte kurduk her şeyi. Eskiden büyük coşkulu yıllar yoktu. Şampiyonluk değil, yenilgiler aklımda hep. Yıktım ve yaptım. Çok emek verdik. Daha da veriyoruz.”

‘Başkan alemde dediler!’

“Başkan kulüpten uçak tutup, yurt dışına aleme gitti diye dedikodu çıkardılar. Adam bunu TV’de konuştu. Ayıp, bu uçağı stattan mı kaldırdım! Fatura, makbuz, uçak numarası nerede! Nerden kalkmış, nereye inmiş! Bu kadar ahlaksızlık yapılmaz. Bunu gazetecilik içinde yapmak olmaz. İnternet sitesinde salla, porsche ile gez. Yok öyle yağma.”

‘Benzinliği kimseye yedirmem!’

“Fulyada yıkılan benzin istasyonu peşkeş çekilmiş. Yılda 100 bin Dolar kira ödeyip, 2,5 milyon Dolar kazanacaksın! Öyle bir yer varsa haberim olsun birlikte yapalım. Yedi yetimin hakkı! Onlarla mahkemeliğiz. Hakkımda bir sürü şey ortaya attılar. Ama kimseye yedirmem kulübün hakkını!”