Bu haberi yazdır
"Ben de Çarşı'ya karşı olsam ne olacak?"
 
Kaynak : Bugün
Ben de Çarşı'ya karşı olsam ne olacak?
Beşiktaş'ın Konyaspor ile ligin ilk haftasında oynadığı karşılaşmada siyah-beyazlı takımın menajeri Sinan Engin'in aleyhine açılan pankartlar futbol gündemine bir anda oturdu. Bu pankartlar sonrasında Engin, Lig Tv'de yayınlanan Futbol Gündemi programında bu yaşanan olaylarla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

"Lucescu, 'futbolcular maç sattı' dedi"

Engin şunları söyledi: "Beşiktaş'ta çok şey değişmiş, uzun bir süre ara verdim bildiğiniz gibi. Beşiktaş'ta taş düşse Sinan'dan biliyorlar. Benden, birilerini karalamam isteniyor, ben görmediğim tanık olmadığım birşeyi söyleyemem. Şampiyon olduğumuz zaman Pascal ve İlhan vardı, devre arasında İlhan'ı sattık. Lucescu ile ters düştüğümüz konular vardı, Adrian İlie'yi almak istedi, ben de İlie bizi taşımaz dedim ve ufak bir sürtüşmemiz başladı. Ben orda kulubü korumak isteyen kişiyim, bakın bir çok örneği var Ailtonlar, Juan Fran, Tayfun'una kadar bir sürü Beşiktaş'a çok yüksek bütçeli oyuncular geldi ve paraları ödenerek fayda sağlamadan gittiler. Aynı şeyler tekrar olmasın diye uğraşıyoruz, dolayısıyla antrenörlerle ters düşüyorsunuz. Lucescu, 'futbolcular maç sattı dedi', ben de hayır futbolcularımız böyle birşey yapmaz dedim. Aramızdaki sorunun temeli bu. Biz doğru takım yapamadık, havaya girdik. Benim veremeyeceğim hiçbir hesap yok. Benim özel hayatımda, arkadaşlarım vardır, bunları silemem, atamam. Benim hayatımda hiçbir zaman karanlık birşey olmamıştır.

"Bazı insanlarda Sinan kompleksi oluşmuş"

Şimdi 2004'te ne oldu? Fenerbahçe takımı güçlendi, Nobre'yi transfer etti, sen adam sattın. Dolayısıyla ben 8 puan öndeyken, şampiyon olmamız çok zor dedim. Futbolcularda ve yönetimde bir doyum vardı. Lucescu ilk geldiği dönemdeki gibi değildi. Benimde o dönemde sürtüşmelerimi herkes biliyordu. Yani ben görevi bırakmak istiyorum, bıraktırmıyorlar. Ben zaten ondan sonra pasaport olayı da gündeme gelince görevi bıraktım. 3 ay sonra yönetim Lucescu'yu gönderdi, herkes Lucescu'yu Sinan gönderdi dedi ya ben dertlerimle uğraşıyorum nasıl gönderiyim. Bazı insanlarda Sinan kompleksi ve kıskançlığı oluşmuş. 100. yılda şampiyon olduk, 101. yılda neden olmadık! dediler. Olamazsın tabi rakibin güçlenirken sen güçsüzleşiyorsun. Paraya bakan futbola karışıyor, teknik direktör kulübü yönetmeye kalkıyor. E sonuçta biz de kenarda kaldığımız için karışmadık birşeye ve böyle oldu.

"Delgado'yu Beşiktaş'a ben getirdim"

Delgado ile ilgili konuya gelince. Delgado'yu Beşiktaş'a ben getirdim. Ben Delgado gönderilsin demedim. Beşiktaş'ın en kritik maçına bir oyuncu gelmek istemezse, Delgado ile konuşulsun, futbol oynamayacaksa gönderin dedim. Şimdi ben görevdeyim, Delgado bunların aynısını tekrarlarsa hiçbir şansı yok. Ben bunu söylemek istiyorum. Ribery'i de ben önermiştim Beşiktaş'a almadılar, Galatasaray aldı.

"Ben de Çarşı'ya karşıyım"

Şimdi Çarşı Sinan Engin'e karşı diyorlar. Ben de çıkarım Çarşı'ya karşıyım derim, bunu desem ne olacak. Burda konu Çarşı değil, başka şeyler var. Burda Yıldırım Demirören'e karşı bir olay var. Ben de Başkan'ı eleştirdim, kulübü iyi yönetemiyorsunuz diye. Çünkü bir teknik direktörü gönderiyorsan, bütün herşeyini halledip göndereceksin. Siz biliyor musunuz 875 milyar Tayfun'a para ödemişiz. Bunun gibi Ailtonlar, Klebersonlar, Juan Franlar ben bunları eleştiriyorum. Niye bunları böyle yaptınız diye Başkan'ı eleştirdim, Beşiktaş'ın menfaatlerini düşündüğüm için böyle konuşuyorum. Ben hala söylediklerimin arkasındayım. Ben bunları söyleyince Başkan gel bu yanlışları düzeltelim dedi ve ben de göreve geldim.

"Beşiktaş'a 20 milyon dolar kazandırdım"

Bana diyorlarki 50 bin dolar maaşla göreve geldi. Allah, Kur'an çarpsın maaş konuşmadım. Tigana geliyor 2,5 milyon dolar alıp giderken, ben bu kulübe 20 milyon dolar kazandırdım. İlhan Mansız, Galatasaray ile protokol imzaladı, O'nu o durumda Beşiktaş'a kazandırdım, 4 milyon dolarlık formasını sattık, 5 milyon dolara da Japonya'ya sattık. Bunları ben yoktan var ettim. Beşiktaş'a faydası olan insanlar çıksın konuşsun.

"Çarşı'daki arkadaşlarla bugün görüşeceğiz"

Çarşı'daki bazı arkadaşlar, pankart açıyorlar, normaldir, canları sağolsun. Yarın fikirleri değişir ya da değişmez bu önemli değil. Yıldırım Demirören'i istemiyor olabilirler, bu normal bir durum. Nitekim arkadaşlar saat 6-7 gibi gelecekler konuşacağız Ümraniye'de. Ben Başkan olacağımı söylüyordum ama yeniden menajerliğe geldim, bu konuda bana kızmakta haklı olabilirler. Çünkü benim arkamda o zaman inanılmaz bir kitle toplandı ama bunun dışında kimse beni eleştiremez. Ben de yeniden menajerlik yapmak istemiyordum ama Başkan ile aramızda özel konuşmalar oldu bu konuşmaları anlatamam. Bir Beşiktaşlı olarak, bu göreve yeniden gelmem gerektiğini düşündüm ve geldim. Herkes istediği şeyi söyleyebilir, umrumda değil. Bu takımı şampiyon yaptıktan sonra elbet bizim de söyleyecek iki kelimemiz olur.

"Tigana, Ali Gültiken'e sen bir yalancısın dedi"

Tigana'yı da eleştirdim. Tigana'yı bir de yakından tanıyan insanlardan duysunlar. Tigana'nın, Ali Gültiken'e neler yaptığını biliyor mu insanlar. Herkesin içinde; "Ali sen bir yalancısın, bir daha soyunma odasına gelme" dediğini biliyor musunuz. Bunu kimse konuşmuyor. Bugün Serdar Kurtuluş sağ bekte oynuyor, Tigana bu oyuncuyu oynatmıyor, Bobo'yu şampiyonluk maçında oynatmıyor. Bir gün önce Bobo'ya kızıyor ve kendi şahsi problemlerinden dolayı şampiyonluk maçında oynatmıyor."

Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Bizi Takip Edin
Karakartal Twitter Karakartal Facebook Page Karakartal RSS Karakartal İphone Karakartal Mobil
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL