POPS & HAWKINS & ERCEG A.Ş

Yazarlarımızdan Can Pelister, takımımızın Galatasaray Medical Park karşısında aldığı galibiyeti kaleme aldı.

Maç öncesinde Kemp ve Mehmet Yağmur’un oynamayacağını duyunca gerçekten daha da tedirgin oldum. Zaten rotasyonumuz oldukça dar, Kemp ve Mehmet Yağmur’da olmayınca işimizin çok daha zor olacağını maçın başında tahmin etmiştim.

Maçın 1. Periyotundan, son periyota kadar çok istekli ve arzuluyduk. Savunmada istekli ve arzulu bir Beşiktaş olunca, skorda bu kadar iyi oluyor. Sanırım oyuncularımız artık atarak kazanamayacaklarını anlayabilmişler.

Deron Williams ve Semih varken atarak kazanabilirsiniz, ama bu takımla atarak kazanamazsınız. Eğer savunma yaparsanız kazanırsınız. Banvit maçında bu yoktu, sanki atarsak kazanırız havasıyla oynadık. Doğal olarak da kaybettik. Taraftarın desteği önemliydi maç için. Her ne kadar 6000 küsür taraftar olsa da yine de güzel bir destek vardı. Gönül ister ki, 14.000 olsun ama biz buyuz. Takım kendini ispatladı, D-Will olmadan da kazanabileceğini gösterdi. Artık top taraftarda, bu takımı destekleyecekler. Bu takım bunu hak ediyor. Oynayan, oynamayan herkes hırslı ve arzulu.

ÜÇ OYUNCU MAÇI KOPARTTI

Yeni transferimiz Mensah Bonsu gerçekten çok iyiydi. Belki 12 sayı attı ama, hücumda takıma kattıkları daha fazlaydı. Her hücum ribaundunu kovaladı, aldı takıma bir hücum daha kazandırdı. Savunmada bazı eksikleri vardı. Furkan’ı 2-3 pozisyonda unuttu ama bunları da yok saymak gerekiyor. Daha 4. maçında.12 sayı 13 ribaund gerçekten çok iyi bir istatistik.

Kaptan Hawkins, yine takımı çok iyi sırtladı. Hem attı, hem attırdı. 21 sayı, 6 asist ve 4 ribaund ile takımın yıldızlarından bir tanesiydi. Her zaman söylemişimdir, Hawkins’i bu ülkede durdurabilecek bir oyuncu yok. Eğer Hawkins’i kullanmayı bilirsek maç başına banko 20 sayısı var. Bugün de Galatasaray, Hawkins’i durduramadı. Hele Shipp ile onu savunmak nasıl bir komikliktir anlayamadım. Shumpert’da savunamadı. Hawkins’i durdurmak gerçekten çok zor. Bir 3 numaraya göre çok kalın ve güçlü.

Gelelim Zoran Erceg’e, Erceg belki 17 sayıda kaldı ama o 17 sayı inanın ki 30 sayı değerindeydi. En kritik anlarda, sahneye çıktı ve takımın galibiyetinde büyük bir rol oynadı. Maç öncesinde en üstün olduğumuz noktaların pota altı olduğunu dile getirmiştim. Bunu maç içerisinde gördük.

KISALARDAN VERİM ALAMAYINCA…

Galatasaray’ın üstün olduğu tek bir nokta vardı, o da kısalar. Tutku, Ender ve Lakovic üçlüsüyle oyun kurucu bölgesinde büyük bir üstünlükleri vardı. Ancak maça baktığımızda bu üç oyuncuda Ender dışında ağırlığını koyamadı. Galatasaray’ın sezon başında çok şey bekleyip, Regal Barcelona’dan aldığı Lakovic adeta döküldü. Onun dışında Jamon Lucas asist ve ribaund yönünden etkili ama sayı bakımından çok kötü oynadı. 31 dakika sahada kalmasına karşılık, 0 sayıyla oynadı. Galatasaray Medical Park en üstün olduğu noktayı kullanamayınca böyle bir fark ortaya çıktı.

KARTAL ÖZMIZRAK

Takımımızın genç oyuncusu ve henüz sadece 16 yaşında olan Kartal, bu maçta kısa bir süre de olsa oynadı. Tabii heyecanlıydı biraz. Düşünsenize 16 yaşındaki bir çocuk derbide 10 yaş büyüklerine karşı oynuyor. Ergin Ataman’a buradan bir alkış lazım herhalde. 16 yaşındaki bir çocuğu derbi de oynatması takdiri hak ediyor.

Son olarak, taraftarımızı bir daha ki iç saha maçımız olan Anadolu Efes maçına davet ediyorum. Çok zorlu bir maç. Büyük ihtimal yine Sinan Erdem’de oynayacağız. Bu sefer o salon dolsun. Bugün her ne kadar 6000 civarı taraftar olsa da yine de baskı iyiydi. Anadolu Efes maçında 14 bin olalım! Bu takım Deron olmadan da kazanıyor, kazanacak. Takımımızı ne Sinan Erdem’de, ne de Akatlar’da yalnız bırakmayalım. Bütün taraftarlarımızı maçlarımıza davet ediyorum.

twitter: http://twitter.com/#!/hcpelister Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın