* Halâ derbi konuşuluyor. Siz bu
gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
* Galatasaray’ın iddiası olmasa bile bizimle oynadıkları maç sonuçta bir derbiydi. Camialarına karşı
sorumlulukları vardı. Ancak artık bu maç oynanıp bitmiştir. Maçtan önce her şey dostluk çerçevesinde olsun dedik, öyle istedik. Maç bittikten sonra
ise ummadığımız tepkilerle karşılaştık.
* Galatasaray ve Fenerbahçe cephelerinde ‘Beşiktaş hakemle kazandı’ görüşü hakim...
* Evet, Ali
Aydın iyi yönetemedi, bu doğru. Vermediği kararlar vardı, verdiği kararlarda da Beşiktaş’ın aleyhine ve lehine olanlar var. Oyunun genel gidişatını
değiştirmiştir, ama Aydın da bir hakemdir. Konuyu amacından uzaklaştırmak, başka manalara çekmek gereksizdir. O, Türkiye’nin yetiştirdiği en iyi
hakemlerden biriydi. İstifaya zorlanması bugüne kadar çok başarılı olmasındandır. Normal bir hakem olsaydı görevine devam ediyor olurdu.
*
Aydın’ın son noktayı koymasına nasıl bakıyorsunuz?
* Aydın’ın hakemliği bırakması, Türk futbolu için kayıptır. Özhan Canaydın ve Ergun Gürsoy
Bey’in demeçleri talihsiz açıklamalardır. Bunun üzerine başkanımız çıkıp bu duruma uygun bir cevap vermiştir. Aziz Bey’in bu tartışmalara girmesi
doğru değildi. Bugüne kadar garantisiz mi oynuyorlardı. Bugüne kadar bu lig nasıl olduysa, bundan sonra da devam edecektir. Üstelik hataların büyüğü
Beşiktaş’a olmuştur. Beşiktaş’ın sesinin çıkmadığı dönemde onların niye sesi çıkıyor!
* Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki bir
yakınlaşmadan söz ediliyor...
* Mağdurların mağduru Beşiktaş’tır. Beşiktaş buna rağmen bugün ortaya çıkan feryat figanın onda birini yapmış mı?
Fenerbahçe ile Galatasaray’ın yan yana gelmesi tarihi bir olay. Ben hiç böyle bir şey göreceğimi tahmin edemiyordum, demek ki daha neler göreceğiz!
* Takımdaki düşüşün sebepleri nelerdir peki?
* En büyük neden, rehavet. Ben; geçen yılki, bu yıl ilk yarıdaki Beşiktaş’ı istiyorum. Önemli
olan galip gelmek ve futbol oynamak. Lig bittiğinde ona uygun bir Beşiktaş yaratacağız.
* Samsun maçının etkisi bu kadar uzun sürmüş olabilir
mi?
* Seçildiğimiz günün akşamı Samsun faciası yaşandı. Bu olayda, yeni yönetimi bağlamamak lazım. Yaptığımız şeyleri basına pek açıklamak
istemiyoruz. Çünkü bunlar zaten yapmamız gereken şeyler. Açıklama yaparsanız, Darülaceze’ye yardım edip de sonra makbuzunu insanlara göstermiş gibi
olursunuz. Galatasaray maçında oynadığımız oyun ekstrem bir oyundu. Onlar da sezonun en iyi oyununu çıkardı. Futbolcuları prestij için oynadı.
* Görülen o ki, kalan 6 haftada da hakem hataları çok konuşulacak. Böyle bir dönemde Cem Papila bir maçınıza verilse tepkiniz ne olur?
*
Federasyonun verdiği bütün kararlara saygı duyarız. Biz, o zaman da sadece, ‘Cem Papila’nın bize göstermiş olduğu tutumu başka maçlarda da
göstermesini istiyoruz’ dedik. O gün gösterdiği kartlardan bazıları doğru, bazıları yanlıştı.
* Ahmet yoktu, İlhan da gidince düşüş başladı
deniyor...
* Beşiktaş futbol takımı artık ticari bir kulüptür. Elindeki iyi oyunculara iyi teklifler gelirse, oyuncu da kabul ederse gider.
Gidenlerin yerine transfer yapamadık. Kabul ediyoruz, bu bir eksiklikti. Şu an Sayın Muzaffer Nasıroğlu transfer çalışmalarında görevini iyi yapıyor.
Santrfor mevkiinde eksiğimiz olduğunu biliyoruz. Arayışımız da bu bölge için.
* Başkan Bilgili, “Rakiplerin 100. yıllarında da şampiyon
olacağız” demişti. Galatasaray’ın 100. yılı için özel bir hazırlığınız var mı?
* Her yıl her takımda transfer atağı olur. Beşiktaş’ta yönetimin
bir farkı olmalı yaptığı transferle. Bir yıl evvelki şampiyonluğu kimse hatırlamaz. Fenerbahçe’nin ve Galatasaray’ın 100. yılında şampiyon olmak
elbette ayrı bir keyif. Ancak şunu da gözden kaçırmamalı... Beşiktaş sadece bir futbolcudan sorumlu değil ki! 10 milyon dolarlık adam alırsak, diğer
sporcular ‘o koşsun’ diyecek.
* Zago, “Brezilya’da Nobre gibi çok futbolcu var. İstesinler, hemen 10 isim sayayım” dedi. Güney Amerika’ya
yönelebilir misiniz?
* Brezilya’dan bir adamı Avrupa’ya uğramadan Türkiye’ye getirmek, Türk köylüsünü İstanbul’da belirli bir müddet tutmadan
Almanya’ya göndermek gibi bir şey. Mümkün değil, uyum sağlayamıyorlar. Avrupa’da 38 yaşında olmasına rağmen oynayan adamları alıp oynatmaya kalksak da
‘Süleyman Seba’nın arkadaşı’ diyecekler.
“Beşiktaş Kulübü; başkanı, ikinci başkanı, yönetim kurulu üyeleri, teknik heyeti ve futbolcularıyla şu an Türkiye’nin en iyi kulübüdür. Başarının temeli mali, idari ve kurumsal yapıdır. Hocamızdan memnunuz, onunla devam edeceğiz. Sayın Mircea Lucescu’ya güvenimiz tamdır. Kesinlikle bir arayış içinde de değiliz.”
“15 Mayıs tarihinde stattaki çalışmalar başlayacak. İnönü’ye 15
Mayıs’ta kazma vurulacak. Amacımız, 10 bin kişilik ek kapasite yaratmak. Mevcut stadın tarihi dokusuna hiç müdahale edilmeyecek. Zemin aşağıya
indirilecek, hepsi bu... Bu projeyi 3 ayda bitirmeyi düşünüyoruz. Taraftarın, basın mensuplarının memnun olmadığı tüm sıkıntıları da gidereceğiz.”