CEM DİZDAR
Dün akşam Beşiktaş ile rakibinin oynama düzeni, ritmi, iştahı (iştahsızlığı) arasında ne fark vardı uzun süre? Gökhan Töre girene kadar izlediğimiz yavan oyun nasıl açıklanmalı? Eğer bir oyuncu ritmi bu kadar değiştirecekse bunca çalışma neden? Kaldı ki kısa bir süre sonra Gökhan Töre’nin yarattığı etki de söndü. 60. dakikadan sonra Skenderbeu’ya oyun kurduran, top yaptıran Beşiktaş işin tadını o kadar kaçırdı ki, Şenol Güneş bir ara iyice zıvanadan çıktı.
Esas soru...Bu maçta Beşiktaş istediğini kendini fazla zorlamadan aldı. Ancak bu turnuvalar takımın olgunlaşması için elzem organizasyonlardır. O nedenle her maç önemlidir. UEFA’yı ya da herhangi bir yarışmayı angarya görmek her açıdan sorundur. O nedenle bu maçlar hem takım gelişi hem taraftar ilgisi açısından önemlidir. Hele de taraftarın kaybolduğu bir iklimde. Haliyle en kötü yanlış ‘maç seçme’ yanlışıdır! Bu ülke futbolu, bu tuzağa en çok da kibiri yüzünden sık sık düşüyor. Bu sorunu çözmeden gelişmek mümkün değil de anlayan var mı, işte esas soru burada...
AHMET ÇAKIR Başarıyı çok istemeleri ve bunun için sonuna kadar mücadele etmeleri onların (Skenderbeu'nun) en büyük silahıydı. Beşiktaş'ın kalitesi karşısında bu özellikleri fazla işe yaramadı. Sertliklerine de belli ölçüde karşılık verilince fazla bir sıkıntı olmadı. Daha maçın başındaki dahil olmak üzere yakalanan fırsatlardan yararlanılamasa da Arnavut ekibinin yaptığı bir savunma hatası, Sosa ile bulunan gol evsahibinin direncini kıracak nitelikteydi. Ancak Siyah Beyazlı takım ikinciyi bulamayınca İskenderbey takımının direnci yükseldi ve Beşiktaş'a sıkıntı yaşattı.
Siyah Beyazlı ekibin başka goller bulma konusunda en büyük sorunu Quaresma idi. Gol olabilecek noktalardaki serbest atışların kullanılmasındaki yeterince özenli davranmayışının yanında, bomboş durumdaki arkadaşları top beklerken şut atmaya kalkması gibi tercihleri sorun oluyor. Tamam, Quaresma budur biliyoruz ama her durumda topu ayağının dışıyla kullanmaya çalışması kimi zaman bıktırıcı olabiliyor. Nitekim, M.Gomez bile ondan yakınmaktan kendini alamadı.
ATİLLA GÖKÇE Olcay cezalı, Oğuzhan sakat, riske edilmiyor... Gökhan Töre kenarda. Ricardo Quaresma ile Kerim Frei iki kanatta rol kesiyorlar. Ortada Jose Sosa, önünde Cenk Tosun var. Şenol Hoca, Mario Gomez’i de kenarda oturtuyor. Arnavutluk temsilcisi Skenderbeu karşısında Beşiktaş yine de ağır basıyor.
Top kullanma yüzdesi 60’a 40... Beşiktaş sahanın efendisi. En az 7 gol pozisyonu var.
Quaresma, Cenk Tosun, tek golü atan Sosa kale ağzından inanılmaz goller kaçırıyor. Biraz gösteri yaparcasına, zaman zaman rakibe saygıyı sorgulatan, ciddiyetten uzak, tedirgin eden bir laubalilikle, eğlenerek oynuyorlar. Açıkçası dalga geçiyorlar. Bu durum genç İskenderbey kadrosunu umutlandırıyor. Direnme aşamasını geçip maça ortak olmaya çalışıyorlar. Topu kazanıp uzun pasla, bazen driplingle Beşiktaş ceza yayına kadar geliyorlar. Oradan çektikleri şutlar kötü şeyler getiriyor akla...
Neyse ki Şenol Hoca, bu yıl tuvaldeki ilk rötuşu Beşiktaş savunmasında yapmış. Hücumcular gevşedikçe savunmacılar sıkıyorlar vidaları... Bir kaza golüne uğramamak için ciddiyet ve dayanışma örneği veriyorlar.
Beşiktaş için çok kıymetli bir gelişme bu... Rakip takımın seviyesi ne olursa olsun, dörtte üçü değişen bir savunmaya bu kontrol uyumunu kazandırmak kolay değil!
FATİH DOĞANF.Bahçe İstanbul'da Molde'ye yenildi sesi Arnavutluk'tan duyuldu! Sonucu öğrenen Siyah-Beyazlı takım, futbolcular "Biz de bir kazaya uğramayalım" düşüncesiyle psikolojik otokontrol yaptı. Sezon başından bu yana oluşan ofansif alışkanlığının dışına çıktı. Bu tablonun oluşmasında rotasyonun ve Necip'le 4-2-3-1'e dönmesin etkisinden de bahsedebiliriz. Ancak cezalı Olcay'ın yerine Quaresma, Gomez'in yerine Cenk, Gökhan'ın yerine Kerim, Tosic'in yerine İsmail'in oynadığı bir takımda bütün dağınıklığı rotasyona fatura edemeyiz.
Cenk&Quaresma maçın başında golü atsa ya da Sosa'nın golünden sonra Siyah-Beyazlı oyuncular, özellikle Sosa atak organizasyonlarında daha kararlı ve gol pozisyonlarında becerkli olsa Beşiktaş 1-0 stresini yaşamaz, erkenden farka ulaşabilirdi. Bir Avrupa maçında 5-6 gol pozisyonu bulmak başarılı bir istatististiktir, yeterince değerlendirmemek beceriksizce fırsat tepmektir.