Yazarlardan Skenderbeu yorumu!

Beşiktaşımızın Arnavutluk'ta Skenderbeu'yu 1-0 mağlup ettiği maçın ardından yazarlar ne dedi.

UEFA Avrupa Ligi'nde Beşiktaş'ımız Skenderbeu'yu 1-0 mağlup ederek geçen sene bıraktığı yerden devam etti. Kara Kartal'ın bu önemli zaferini yazarlar köşesinde değerlendirdi.

İŞTE O YAZILAR

METİN TEKİN

Bu tip bir maç için hakikaten çok iyi futbol ortamı vardı. Karşılaşma Elbasan Arena'da harika bir zemin, harika bir atmosferde oynandı. Bu bir avantaj oldu Beşiktaş için... Bu tip maçlar mücadele karakterli maçlardır. Burada farkı yaratacak olan asist ve gol vuruşu, yani kalitedir. Beşiktaş bir gol üretmeyi başardı, ikinci yarıda da 3-4 tane pozisyonu vardı Kartal'ın... Skenderbeu takımı da mücadelesini ortaya koydu ama farkı Beşiktaş yarattı.Oyun anlamında da zaman zaman pozisyonlar verse de siyah-beyazlılar için Avrupa'daki oyun tatmin edici oldu... 

****

Skenderbeu'nun bu grubun en zayıf takımı olduğunu söyleyebiliriz. Bu maçta en çok öne çıkan oyuncu Sosa'ydı. Gol attığı için değil, oyunu yönlendirebildiği için... Beşiktaş'ın ön taraftaki zenginliği Gökhan Töre, Sosa, Oğuzhan, Kerim Frei, Cenk Tosun, Mario Gomez... 
Bu oyuncular için yedek kalmak değil, bu isimler için sadece 11'de başlamamak kavramından söz edilebilir.

CEM DİZDAR

Dün akşam Beşiktaş ile rakibinin oynama düzeni, ritmi, iştahı (iştahsızlığı) arasında ne fark vardı uzun süre? Gökhan Töre girene kadar izlediğimiz yavan oyun nasıl açıklanmalı? Eğer bir oyuncu ritmi bu kadar değiştirecekse bunca çalışma neden? Kaldı ki kısa bir süre sonra Gökhan Töre’nin yarattığı etki de söndü. 60. dakikadan sonra Skenderbeu’ya oyun kurduran, top yaptıran Beşiktaş işin tadını o kadar kaçırdı ki, Şenol Güneş bir ara iyice zıvanadan çıktı.

Esas soru...

Bu maçta Beşiktaş istediğini kendini fazla zorlamadan aldı. Ancak bu turnuvalar takımın olgunlaşması için elzem organizasyonlardır. O nedenle her maç önemlidir. UEFA’yı ya da herhangi bir yarışmayı angarya görmek her açıdan sorundur. O nedenle bu maçlar hem takım gelişi hem taraftar ilgisi açısından önemlidir. Hele de taraftarın kaybolduğu bir iklimde. Haliyle en kötü yanlış ‘maç seçme’ yanlışıdır! Bu ülke futbolu, bu tuzağa en çok da kibiri yüzünden sık sık düşüyor. Bu sorunu çözmeden gelişmek mümkün değil de anlayan var mı, işte esas soru burada...

AHMET ÇAKIR
Başarıyı çok istemeleri ve bunun için sonuna kadar mücadele etmeleri onların (Skenderbeu'nun) en büyük silahıydı. Beşiktaş'ın kalitesi karşısında bu özellikleri fazla işe yaramadı. Sertliklerine de belli ölçüde karşılık verilince fazla bir sıkıntı olmadı. Daha maçın başındaki dahil olmak üzere yakalanan fırsatlardan yararlanılamasa da Arnavut ekibinin yaptığı bir savunma hatası, Sosa ile bulunan gol evsahibinin direncini kıracak nitelikteydi. Ancak Siyah Beyazlı takım ikinciyi bulamayınca İskenderbey takımının direnci yükseldi ve Beşiktaş'a sıkıntı yaşattı.

Siyah Beyazlı ekibin başka goller bulma konusunda en büyük sorunu Quaresma idi. Gol olabilecek noktalardaki serbest atışların kullanılmasındaki yeterince özenli davranmayışının yanında, bomboş durumdaki arkadaşları top beklerken şut atmaya kalkması gibi tercihleri sorun oluyor. Tamam, Quaresma budur biliyoruz ama her durumda topu ayağının dışıyla kullanmaya çalışması kimi zaman bıktırıcı olabiliyor. Nitekim, M.Gomez bile ondan yakınmaktan kendini alamadı.

ATİLLA GÖKÇE

Olcay cezalı, Oğuzhan sakat, riske edilmiyor... Gökhan Töre kenarda. Ricardo Quaresma ile Kerim Frei iki kanatta  rol kesiyorlar. Ortada Jose Sosa, önünde Cenk Tosun var. Şenol Hoca, Mario Gomez’i de kenarda oturtuyor. Arnavutluk temsilcisi Skenderbeu karşısında Beşiktaş yine de ağır basıyor.

Top kullanma yüzdesi 60’a 40... Beşiktaş sahanın efendisi. En az 7 gol pozisyonu var.
Quaresma, Cenk Tosun, tek golü atan Sosa kale ağzından inanılmaz goller kaçırıyor. Biraz gösteri yaparcasına, zaman zaman rakibe saygıyı sorgulatan, ciddiyetten uzak, tedirgin eden bir laubalilikle, eğlenerek oynuyorlar.  Açıkçası dalga geçiyorlar. Bu durum genç İskenderbey kadrosunu umutlandırıyor. Direnme aşamasını geçip maça ortak olmaya çalışıyorlar. Topu kazanıp uzun pasla, bazen driplingle Beşiktaş ceza yayına kadar geliyorlar. Oradan çektikleri şutlar kötü şeyler getiriyor akla...

Neyse ki Şenol Hoca, bu yıl tuvaldeki ilk  rötuşu Beşiktaş savunmasında yapmış. Hücumcular gevşedikçe savunmacılar sıkıyorlar vidaları... Bir kaza golüne uğramamak için ciddiyet ve dayanışma örneği veriyorlar.

Beşiktaş için çok kıymetli bir gelişme bu... Rakip takımın seviyesi ne olursa olsun, dörtte üçü değişen bir savunmaya bu kontrol uyumunu kazandırmak kolay değil!

FATİH DOĞAN

F.Bahçe İstanbul'da Molde'ye yenildi sesi Arnavutluk'tan duyuldu! Sonucu öğrenen Siyah-Beyazlı takım, futbolcular "Biz de bir kazaya uğramayalım" düşüncesiyle psikolojik otokontrol yaptı. Sezon başından bu yana oluşan ofansif alışkanlığının dışına çıktı. Bu tablonun oluşmasında rotasyonun ve Necip'le 4-2-3-1'e dönmesin etkisinden de bahsedebiliriz. Ancak cezalı Olcay'ın yerine Quaresma, Gomez'in yerine Cenk, Gökhan'ın yerine Kerim, Tosic'in yerine İsmail'in oynadığı bir takımda bütün dağınıklığı rotasyona fatura edemeyiz.
Cenk&Quaresma maçın başında golü atsa ya da Sosa'nın golünden sonra Siyah-Beyazlı oyuncular, özellikle Sosa atak organizasyonlarında daha kararlı ve gol pozisyonlarında becerkli olsa Beşiktaş 1-0 stresini yaşamaz, erkenden farka ulaşabilirdi. Bir Avrupa maçında 5-6 gol pozisyonu bulmak başarılı bir istatististiktir, yeterince değerlendirmemek beceriksizce fırsat tepmektir. 





Karakartal'a devam... Karakartal Mobil Uygulamaları