Beşiktaşımızın deplasmanda Antalyaspor'u 5-1 yendiği maçın ardından takımımız otoritelerden tam not aldı.
Türkiye'nin ünlü spor yazarları, Beşiktaşımızın deplasmanda Antalyaspor'u 5-1 gibi farklı bir skorla mağlup ettiği maçı değerlendirdiler.
İşte köşe yazılarından en ilginç kısımlar...
ATTİLA GÖKÇE Popüler müziğin emektar solistlerinden Coşkun Demir dostuma göre Süper Lig’in en dominant takımı Beşiktaş... Coşkun, Beşiktaş’ın meydan okuyan, baskılı ve zaman zaman keyif veren futbolunu izlerken, müzik diliyle bir tanımlama yapıyor: “Bu takım Do...Mi...Sol... Si bemol sesler veriyor. Yani tam da en etkili Do majör 7 kıvamında!” Sanat diliyle oyuna bakış böyle bir şey...
ALİ ECE Yeni stat tarihinde ilk golü Necip’in atmasını bekleyen kişi sayısı azdı. Fakat gol pozisyonunu da bizzat yaratan oyuncuydu. Önce içeri doğru bakarak doldurdu sonra seken topu takip edip kalecinin durduğu yeri de hesaba katarak çok akıllıca bir vuruş yaptı. Biliç’in 2 yıllık ısrarına Şenol Güneş’in dönüştürücü etkisi de eklenince Beşiktaş kariyerindeki en iyi Necip’i izledik.
METİN TEKİN Beşiktaş için en ideal sonuçlar ortaya çıktı. 9. haftanın sonunda kredi anlamında Beşiktaş'a çok şey kazandırdı. Hem kendine güven geldi hem de ileriye dönük kredi kazandı. İkinci devre derbileri dışarıda oynayacağını düşündüğümüzde şampiyon olma hedefinde ilk yarıda puan farkını açması bu hesaplar için ideal bir durum.
FEYYAZ UÇAR Böyle giderse, Oğuzhan Beşiktaş’ın ‘Pas imparatoru’ olacak. Uzun-kısa, öne geriye, yana derine, her türlü pası yapabiliyor. İsabet yüzdeside oldukça yüksek. Her türlü oyuncu geldi ama Oğuzhan gibi bir pasör hiç görmemiştik. Kartal’ın futboluna ayrı bir renk katıyorsun, bravo Oğuzhan... Beck, Kartal’ın defansın da tek. Kendi alan kontrolünün dışında, kademeleriyle arkadaşlarının eksiğini de gideriyor. Son maçlarda ofansif başarısı da yüksek. Gomez’e yaptığı asist, gol kadar değerli. Beşiktaş’ın maçları gösteriye dönüştü. Sanki turneye çıkmışlar, il il dolaşıp şov yapıyorlar. Bu takımın peşinden gidilir...
CEM DİZDAR Ligin tempo/ritm ortalamasının hayli üzerine çıkan maçın ilk yarısına rengini veren Beşiktaş’ın Oğuzhan merkezli pas bağıydı. Çok seçenekli bu pas oyununa ise Atiba ile Necip’in özel performansı yol verdi... Veli’nin yokluğunda bu ikili, hem topun kaleden uzak tutulması hem kapılması hem de öne taşınmasında o denli pratik ve işlevseldiler ki, önlerinde oynayan tüm ekibin o denli gösterişli oynama/görünmelerini temel aktörü oldular.
ERMAN TOROĞLU Beşiktaş'ta sahaya çıkan 11 tane futbolcu var. "Sahaya çıkan bu 11'den hangisi çok büyük yıldız?" veya "Hangisi tek başına bu maçı çevirebilir?" diye sorarsanız karşınıza belki birkaç tane isim çıkarabilirler. Mesela Gomez gibi... Veya iyi oynarsa Quaresma gibi! Ama isimlere tek tek bakın hiçbirisi tek başına bir maç kurtarmıyor. Neden? Çünkü özellikle bu seneki Beşiktaş'ı diğer takımlardan ayıran bir özellik var. Hepsi sahanın içinde bir diğerinin açığını kapatmak için canla başla koşuyor. Hiçbirisi, arkadaşını seyirciye şikayet etmiyor veya onu göstermiyor.