Torkunç bir son!

"Sonuçta gece Torku dolu bir sonla bitiyor. Bu kadar kötü oynayarak zaten Şampiyonlar Ligi’ni hak etmiyoruz."

Çok acaip bir maç izledik yine… Bir tarafta Şampiyonlar Ligi kovalayan ve bunun için mutlaka kazanmak zorunda olan Beşiktaşımız, diğer tarafta düşme potasından uzaklaşmak için puan almak isteyen Torku Konya.

İki takım arasında yirmi puan ve bilmemkaç milyon euro değer farkı var. Üstelik Konya cezalı olduğu için seyirci baskısı vs. de yok. Gelgelelelim koca maç boyunca Beşiktaş’ın yine gol dışında pozisyonu yok! Tolga’nın nefis kurtarışları olmasa utanmadan bir de fark yiyeceğiz!

Maçın geneli boyunca Beşiktaş jogging yaparken Konya habire Beşiktaş cezaalanına giriş çıkış yapıyor. Kontrol eden, çevirme yapan, kimlik soran kimse yok. Tolga sürekli ağzının içinden vurulan topları mükemmel reflekslerle çıkarıp duruyor. Maç böyle sürüp gidiyor.

Biz nasıl izliyorsak sevgili Biliç de aynen öyle maçı izliyor. İki solbekimiz Motta ve İsmail’in ceza alanı dışından vuruşlarını Itange’ın çıkarmasıyla Biliç kısa bir an için daldığı uykudan uyanıyor ve 67. dakikada Gökhan’ı oyuna sokuyor. Bu hamle tek gol pozisyonumuzu ve golümüzü getiriyor.

Gökhan’ın akıllı pası Olcay’ı topla, Olcay’ın akıllı pası Oğuzhan’ı golle buluşturuyor ve ilk organize atağımızda fileleri buluyoruz. Ödül olarak Oğuzhan kenara alınıyor ve yerine Necip giriyor. Nerede oynayacağını artık kendisi de şaşıran Necip, bir göbeğe bir kanada gidip geliyor.

Aynı anlarda Konya’nın golü de gidip geliyor. İlk yarı Kabze’nin kafa şutunu çıkaran Tolga, bu yarıda da Gekas’ı delirtiyor. Önce Gekas’ın nefis volesini, sonra dönerek köşeye yaptığı vuruşu harika çıkarıyor.

Bu arada defansın yerinde yine yeller esiyor. Özellikle İsmail’in döndüğü acaip belli. Arkasına top atılıyor, adam alıp gidiyor, İsmail zahmet edip dönmüyor bile… Sonra bacak arasından atılan topla adam kaçırılıyor, İsmail yine seyrediyor. Biliç oyundan İsmail yerine Motta’yı çıkarmanın faturasını çok ağır ödüyor.

Nihayet geliyorum diye baaas bas bağıran gol son saniyede geliyor. Tolga vuruşu yine çıkaracak ama bu kez Gekas’ın şansı yaver gidiyor, top Veli’nin göğsüne çarpıp ağlarla buluşuyor. Tolga’nın dayanma gücü de bir yere kadar!

Kafama takılan soru da şu oluyor. Pedro Franco ve Dany dururken rakibin cezaalanı içindeki müthiş silahı Gekas’ı neden Veli tutuyor, daha doğrusu tutamıyor? Daha saçma bir eşleşme bulamamışlar mı? O sırada Franco ve Dany’nin daha önemli işleri mi var?

Sonuçta gece Torku dolu bir sonla bitiyor. Bu kadar kötü oynayarak zaten Şampiyonlar Ligi’ni hak etmiyoruz. Böyle giderse elemelerden bile umudu keseceğim. Takımın acilen kabuk değiştirmesi lazım. Bu kadar amaçsız, sistemsiz, heyecansız oynamaya devam edersek seneye de umudumuz olmaz.

ozgunreal@gmail.com

 

Karakartal'a devam... Karakartal Mobil Uygulamaları

Şu an okunanlar