Oynamıyorum

Karakartal.com yazarlarından Özgün Başpınar, Galatasaray karşılaşmasını ve maçın hakemini kaleme aldı

Küçükken yaptığımız mahalle maçlarında, eğer haksızlıkla, mızıkçılıkla karşılaşırsak, ‘ben oynamıyorum' deyip işin içinden çıkardık. Eğer futbol sahasında sayılan, sözü geçen biriysek diğer çocuklar bizi vazgeçip geri döndürmek için uğraşır, sonraki hareketlerinde de bizi küstürmemek için dikkatli olurlardı.

Beşiktaş olarak şu anda yapmamız gereken belki de bu. Resmen eziliyoruz federasyon tarafından! Sürekli hakkımız yeniyor. Daha Süper Final maçları başlamadan başlayan oyunlar, dakika 1 gol 1 hesabı ilk maçımızda tavan yaptı. Fenerbahçeli üstün insan Alex'in sadece tek maç ceza aldığı hareketin aynısını yapan Almeida'ya tam 3 maç ceza vermeyi utanmadan başarabilen Federasyon, saha içinde de tam gaz aleyhimize çalışmaya devam etti.

Hüseyin Göçek resmen göçtü. Play Off'un daha ilk maçında berbat bir yönetim göstererek ortalığı ayağa kaldırdı. Yanlı(ş) kararları, sürekli Galatasaray lehine kullandığı takdir hakları, seyirciyi çıldırtan hareketleriyle bence Play Off boyunca tekrar maç almamayı garantiledi. Ama Demirören'in başında olduğu bir Federasyon ne yapar, onu bilemem.

İmam oturursa cemaat yatmaz mı? Orta hakem Köçek oynarsa yan hakem halay çekmez mi? Çeker de, benim anlamadığım Baki Tuncay Akın'ın gözü sağa mı çeker sola mı? Ofsayt pozisyonundaki Melo'ya bakınca solda görüyor, Simao topu sahanın içinde tutarken sağda (dışarıda) görüyor. Muslera topu çizginin dışından çevirince solda görüyor, Hilbert çizgide düzeltirken sağda görüyor. Niyeyse habire şaşı bakıyor ama Galatasaray'a yararsa şaşırmıyor.

Ha, hakemler berbattı da Beşiktaş çok mu iyiydi? Ne gezer? Takım futbolun ne için oynandığını unutmuş. Futbol gol için oynanır kardeşim, gol! Sen bomboş pozisyonlarda topu üç direğin içine sokamazsan istersen topu doğurt, hiçbir şey elde edemezsin. Pektemek, Muslera'nın ikramını geri çevirirse, Holosko topu kontrol etmek yerine kırıp iki adımdan kaleye sokamazsa, Fernandes karşı karşıya pozisyonda kaleyi tuturamazsa adam 1,5 pozisyondan 2 golü atar, 3 puanı cebine koyar, gider.

Bir oyun planı, bir sistem yok. Organize bir atak yok. Kanatlara inmek yok. Ortadan verkaçlar yok. Uzaktan şut yok. Varsa yoksa Fernandes serbest atış yapsın. Taa Mardin'de serbest atış kazanıyoruz, topu Fernandes'e bırakıp hep birlikte cezaalanına gidiyoruz. Kardeşim havan topu mu bu? 50 metreden habire kafaya nişanlamak kolay mı?

Rüştü, Ernst, Veli, biraz da Fernandes dışında varlık gösteren futbolcu yok. Pektemek kaybolup gidiyor, tek adam oynayamıyor. Holosko desen, altıpastan kaleye vurmaktan aciz! Quaresma kariyerinin direksiyonunu Katar'a çevirmiş bile… Zaten bir yarım aklı vardı, artık o da sahada değil! Maçın sonunda sahaya giren taraftar bile, güvenlikleri atlatmak için ondan daha fazla koşmuştur.

Sezon sonunda ancak farkına varıyoruz ki, aslında Beşiktaş'ın kadro derinliği falan yok. Kadro balon dolu. Bunların en kısa zamanda uçması, seneye takımı uçuracak adamlar alınması lazım. Ha bir de artık, sözü geçen bir başkanımızın olması.

Play dedik, sadece off olduk iyi mi?

https://twitter.com/#!/OzgunKartal

Karakartal'a devam... Karakartal Mobil Uygulamaları

Şu an okunanlar