Özgün Başpınar, son oynanılan Beşiktaş - Karabük maçını karakartal.com okurları için değerlendirdi.
Şampiyonluk yolunda rakiplerinizle puan farkını açmak mı istiyorsunuz? Ya da düşme hattındasınız ve acilen puan kazanmak zorunda mısınız? Veya teknik direktörünüz yeni göreve başlamış ve takımınızın morale mi ihtiyacı var?
İnönü’ye gelin. Sizi en güzel şekilde ağırlar, ne yapar eder ihtiyacınız olan puanları veririz. Samet Aybaba kampanyalarında boş yoktur, promosyonlarımız en az yarım sezon garantilidir.
Geçen hafta burada en kibar üslubumuzla yazdık. Samet Aybaba Beşiktaş teknik direktör koltuğu için çok hafif kalıyor, iyi yaptığı işi yapsın, idari menajer olsun takım için atmosfer oluştursun dedik. Yine eleştiri aldık!
Arkadaş, neyi yanlış yazmışız söyleyin bakalım. Mehmet Akgün, Beşiktaş’ın sağbeki olacak kapasitede değil, niye ilk 11’e koyuyorsun dedik dinletemedik. Daha bir hafta olmadı bak, geçen maçta 3. dakikada yediğimiz golü bu maç 63. dakikada yedik. Mehmet timing faciası bir şaşkınlıkla Birol’un standart ortasını, Messi pasına dönüştürdü ve Ahmet İlhan’a konforlu bir gol attırdı.
2 farklı yenik duruma düşmüş, 10 kişi kalmış, morali uçurumun kenarında sallanan bir takıma bundan daha büyük bir kıyak yapılamazdı! Golü bulmalarıyla umutlanan Karabüklü futbolculara Ersan’ın da yardım elini uzatmasından sonra bütün tribün şoka girdi.
İşte teknik adamlık burada başlar. 30 bin + 11 kişinin şoka girdiği noktada… İyi bir teknik direktör paniğe kapılmaz, aklı selim davranır, ‘Paniğe gerek yok, rakip 21 dakika daha 10 kişi oynayacak’ der ve en güçlü hücum silahlarını sahaya sürerek 3 puanı kovalar. Bizimkisi en güçlü hücum silahını oyundan çıkarıyor!!! Şaka gibi ya! O sahada, 30 saniye bile zamanı olsa, herşeyi değiştirebilecek tek adam var, onu oyundan alıyor. Kondisyonu azmış, güçsüzmüş, bunlar zihinsiz insanların lafları! Güçsüz olsa ne olur, rakip 10 kişi, 10! Yani zaten bir eksik, Fernandes hiç koşmasa ancak eşitlik olur! İki tane duran topu etkili kullansa yine yeter! Ama Samet Aybaba’ya yetmedi.
3 haftadır istikrarla sürdürdüğü saçmasapan oyuncu değişiklikleri serisine Fernandes’in ardından bir yenisini daha ekleyerek 82. dakikada da Ersan’ı oyundan çıkardı. Be kardeşim, o dakikada yapılacak iş mi bu? Tamam, golde hatalı, çok daha çabuk kaleciye göndermeliydi o topu ama o dakikada Ersan’la niye kullanıyorsun son oyuncu değiştirme hakkını? Morali bozuldu diyorsan, daha 19 yaşında İnönü’de dizleri titreyen ve 2 gol kaçırdığı için altüst olduğu Taksim’den gözüken Sinan’ı niye 90 dakika oynatıyorsun? O çocuğu niye boş yere bitiriyorsun?
Teknik direktörün takım üstündeki etkisi %30’dur. Maçın %70’i takımın oynadığı oyuna bağlıdır. Ama işte o %30 bu anlardaki müdahalelerdir. Bu kadar genç bir ekibin bu müdahalelere diğer takımlardan çok daha fazla ihtiyacı vardır. Aybaba, Eskişehir, Gençlerbirliği, İBB, Galatasaray maçlarında kritik anlarda oyuna müdahale edememesinden ve saçmasapan oyuncu değişikliklerinden dolayı 10 puan kaybetmemize neden olmuştur.
Bunun haricinde GS maçında sakatlanmasından korktuğu için oynatmadığı Almeida’yı iyileşmeden bu maçta oyuna sürerek beş hafta daha yararlanamayacak hale sokması da ayrı bir güzellik olmuştur. Bu konuda kimse de kondisyonerlere falan sallamasın, Türkiye’nin en iyi kondisyoneri Roland Koch’u gönderip yerine şu anki ekibi getiren de Samet Aybaba’nın ta kendisidir.
Aybaba’nın bu üstün başarılarının yanında Federasyon da üstüne düşeni yaptı. Cezaalanına giren Oğuzhan’ın sırtına arkadaşını gerdeğe yollar gibi vuran Yiğit’i göremeyen, Sinan’ın bariz oyun alanı içinde yaptığı kafa vuruşunu aut olarak saptayıp bir golümüzü de çiğ çiğ yiyen Yunus Yıldırım, bu büyük hataların yanında pek çok yanlış karara da imza atarak maçı berbat yönetti. O topu çizginin dışında gören şaşı yan hakeme de buradan en içten sevgilerimi yollamayı görev silirim. Kendisi alamasa da, çınlayan kulağı almıştır.
Sonuçta yine pisi pisine 2 puanımız gitti.
Acilen Sivok’un yanına bir stoper, gerçek bir sağ bek almamız gerekirken ara transfer dönemini de kapattık. Defansımız gerçekten tırt! Hilbert gerçek bir sağ bek değil, Toraman her maçta ayrı bir bombası olan bir stoper, ne hikmetse her hatası da golle sonuçlanıyor. Ersan sakatlıktan sonra hiç eski Ersan olamadı. Gökhan’ın performansı ne olacak belli değil. Sivok dışında defansta 1. sınıf adam yok! Bu halde nasıl şampiyonluk kovalayacağız?
Ve en çok endişelendiğim, Samet Aybaba’yı nasıl tutacağız?