Demba ve zımba!

Karakartal.com'un yazarlarından Özgün Başpınar, İstanbul Başakşehir karşılaşmasının ardından değerlendirmelerde bulundu.

Maçın özeti bu iki kelime. Tam da formsuz, çok pasif kalıyor, varlığı yokluğu belli değil derken bir çaktı, bütün stadın ağzı açık kaldı. Demba'nın bu zımbasıyla ben de susup oturdum. Razıyım. O hep çaksın, ben hep susup oturayım.

Müthiş bir gol vuruşu var. Tanıdığımız bütün santrforlardan farklı bir stili, farklı özellikleri var. O koca gövdesinden beklenmeyen bir çevikliği var. Mesela golün hemen ardından vurduğu dömivolede seken topa yarım saniye içinde verdiği refleks inanılmaz! Beşiktaş'ın artık böyle bir golcüsü olduğu için keyiften dört köşeyim. Maşallah, Allah nazardan saklasın.

Bir diğer seyir keyfi de Sosa. Harika top tekniği ve süper frikiklerinin yanında onu diğer 10 numaralardan ayıran çok önemli yetenekleri var. Bir kere top daha ayağına gelmeden bütün sahanın fotoğrafını çekiyor. Top ayağına geldiği anda saniye kaybetmeden en doğru noktadaki arkadaşına topu atıyor. Şu anda Süper Lig'de bunu bu kadar iyi yapan başka oyuncu yok. Final pası kararları hep doğru. Tek dezavantajı, fizik olarak hala hazır olmaması. Tam ideal kondisyonuna kavuşmak üzereyken sakatlandı. Hala tam olarak toparlanamadı. İnşallah iki, üç hafta içinde tam fizik kapasiteye ulaşır. O zaman ligi sallar.

Kerim de kendini aşıyor. Ondan beklemediğimiz kadar iyi işler yapıyor. Ama yaptıkları hep ya tutarsa faaliyetleri. Bazen bugün olduğu gibi Rıdvan Dilmen misali dört oyuncuyu birden çalımlarsın, şov yaparsın. Fakat bazen de, hatta çoğu zaman desek daha doğru olur, yapamaz, takılır kalırsın. O yüzden önceliği takım oyununa adapte olmaya vermeli. Attığı golde bile neredeyse yine topu ayağından çıkarmayıp çoğu zaman yaptığı gibi ezecekti, son anda Sosa'ya verdi. Çalımı dozunda tutup topu ayağından çıkarmayı öğrenmeli.

Maçın geneline bakarsak…

Yediğimiz gol, klasik Cenk golü. Cenk ne zaman kaleye geçse bu golü mutlaka yiyoruz. Dandik bir yan top geliyor. Adeta Cenk'in ağzının içine düşüyor. Cenk o esnada gemi kaptanı gibi ufka bakıyor, kesinlikle çıkıp topu alamıyor ve o yakın mesafeden oduna bile çarpsa gol olacağından topu ancak ağlarda görüyoruz. Alıştık artık! Maalesef Cenk de alıştı. Cenk bu yüzden, bu alışkanlıklarını değiştirmeye zahmet etmediğinden, dünyanın en hızlı reflekslerine sahip bir yetenekken, dünya çapında bir kaleci olabilecekken, ancak yedek kulübesinde olabiliyor. Bu kafayla daha ileriye de gidemez.

Attığımız ilk gol, Sosa ve Demba Ba kalite ortaklığı. Şahane bir pas, muhteşem bir gol vuruşu. Aklınıza, ayağınıza sağlık.

İkinci golün tapusuysa başından sonuna Kerim'e ait. Arada bir Sosa'nın verdiği küçük kredi var ama aslan payı Kerim'in.

Kanat beklerimiz felaket. Serdar da, İsmail de ne savunmada ne hücumda işe yaramıyorlar. İsmail'in o kendini attırma hikayesi de artık Cenk'in yan toptan gol yemesi gibi bir klasik haline geldi. Auta giden, önünde Atiba'nın kontrol ettiği bir top için rakibine faul yapıyor ve atılıyor. O kadar akılsızca ve acemice ki… İlk gördüğü karttaki timing hatası da aynı acemiliği içeriyor. Topu ıskalayıp voleyi rakibinin ayağına çakıyor. İsmail hiç ama hiç güven vermiyor.

Göbekte Atiba görev adamı. Oğuzhan formsuz. Forvete bakarsak dün aslında çift forvet oynadık ama iki forvetimiz de çok dominant değildi.

Sonuç olarak yıllar sonra eski adıyla İBB, yeni adıyla Başakşehir'i yenmeyi başardık. Bu kadar hassas bir timingle bu işi başarmak önemliydi. Hem moral bulduk hem puan durumunda geride kalmadık.

Eğer zımbaların devamı gelirse yakında yine zirveye el koyarız.

twitter.com/OzgunKartal

Demba ve zımba!

Şu an okunanlar