Alamobayor

Farklı bakış açısı ile dikkat çeken yazarımız Özgün Başpınar transferlerle ilgili dikkat çekici bir analize imza attı.

Almeida, Eneramo, Adebayor. Üçünden bir tane santrfor ancak çıkar. Biri hava topu indirir, biri çok güçlüdür, biri ilerde iyi top saklar. Ortak özellikleri ise hiçbirinin topa vurmayı becerememesidir. Finishing hepsinde 10 üzerinden 1’dir. İstisnasız üçü de kaleciyle karşı karşıya, bomboş pozisyonlarda topu dağlara taşlara vurup mutlaka golü kaçırır, taraftarları hasta eder.

Beşiktaş da her transfer döneminde bizi hasta eder. İnadına yapar gibi böyle adamların üstünde durur. Senelerdir taa Nouma’dan, İlhan Mansız’dan beri bir tane bitirici, pozisyona girdi mi topu üç direğin arasına sokabilen bir santrforumuz olmamıştır; yine de, böyle bir adam alalım da taraftar rahat rahat maç seyretsin demez.

Geçen sene gelen Niang’da bu kabiliyet olmasına rağmen transfer komitesi onu aklından bile geçirmez. Tamam, adam sezon başı idmanı yemediği için güçsüz kalıp eleştiri aldı ama yine de ben bu üç adamın yerine onu tercih ederdim. En azından topa vurmayı biliyordu. Kendine has bir stili, golcü klası vardı. Üstelik ücreti de yüksek değildi.

Yine golcü bulamadığımız gibi tek düzgün kaleci alternatifimizi de zorla Beşiktaş’ın kapısından kovduk. Tolga defalarca kez Beşiktaş’ta oynamak istediğini belirtti. Trabzonspor, Tolga ayarında bir kaleci için 3 milyon euro’ya kadar indi. Beşiktaş ise 2,5 milyon euro’nun üstüne çıkmamakta inat edince transfer rafa kalktı. Böyle bir adama 500 bin euro daha vermezken gidip hiç ihtiyacımız olmayan Sezer’e 1,5 milyon euro verdik.

Sezer, ne oynuyor? Ofansif orta saha. Bizde kim var, o pozisyonda? Fernandes, Oğuzhan. Bence Türkiye’nin en iyileri. Oysa Ernst gittikten sonra biz defansif orta saha boşluğunu doldurabildik mi? Hayır. Holmen, Holmen diye bütün sene yırtındıkları adam el sallayıp Fener’e gitti mi? Evet. Peki Futbol Şubesi’nin başına biz Önder Özen diye müthiş bir adam getirdik mi? Evet. Bu adam bostan korkuluğu mu? Hayır. Sezer’i istedi mi? Hayır. Eee, Beşiktaş deli mi, niye iki senedir Fenerbahçe’de ilk 18’e bile girmemiş futbolcuya para harcayıp kalesini Cenk gibi ne yapacağı belli olmayan bir adama bırakıyor? Galiba. Ona vereceğimiz paranın 500 bin euro’sunu Trabzonspor’a versek de arkamızı sağlama alsak olmaz mı? Olmuyor.

Bana öyle geliyor ki, transfer komitemiz Türk dizilerinin senaristleri gibi. Herşey yolunda giderse reyting düşer diye araya saçmasapan aksiyonlar sokuyor, abuk subuk transferler yapıyor, ortamı hareketlendiriyorlar. Her sene ama her sene aynı şeyleri yapıyorlar. Bunlar olmasın diye getirdikleri adamı bile iplemeyip kendilerini tutamayıp yine yapıyorlar. Bir tür kronik rahatsızlık mıdır, obsesyon mudur, özel zevk midir nedir, vazgeçemiyorlar. Olan yine bize oluyor. Her Temmuz kafadaki devreleri biner biner yakıyoruz.

Şimdi ben Önder Özen’in yerinde olsam direkt yönetime küserim. Valla küserim! Tamam ben arıza bir adam olabilirim, ölçüsüz tepki verebilirim ama eminim Önder Özen de bu işe fena bozulmuştur. Sen Kolombiyalara kadar futbolcu kovala, 72 ülkeye scout ekibi gönder, geceni gündüzüne katıp mesai yap… İşe başlayalı iki gün olmasına rağmen, onlarca fikir ve proje üret, bunların ilk adımlarını at. Sonra başkan çıksın, “bizim Sezercik iyi topçu, alalım onu hoca” desin. Üç kuruşluk transfer bütçesinin yarım kuruşunu ona versin, kalanını da bozdur bozdur harca desin. Valla insan psikopata bağlar, kaşı gözü atar abartmıyorum. Allah kolaylık versin Önder Özen’e…

Taraftara da tabii… Feda, cefa, eza diye diye kurudu tribün. Artık bu sene kimse sefadan başka kelime kabul etmez, benden söylemesi.

Karakartal'a devam... Karakartal Mobil Uygulamaları

Şu an okunanlar