Oğluma mirasım

Eray Erdal, Beşiktaşımızın Elazığspor karşısında aldığı galibiyetin yanı sıra kapalı tribün meselesine değenirken çarpıcı analizlerde bulundu.

Bu gece Beşiktaş
İstedi, savaştı ve kazanmasını bildi.
Maçtan önce düşündüklerim sahaya genel olarak yansıdı,
Beşiktaş için en zorlu maçlar
Deplasmana gelip kapanan takımlara karşı olacak demiştim.
Gerçi Elazığ’ın ne kapanacak ne de direnecek gücü vardı ama
İlk yarıda ilerisi için tehlike sinyallerini aldık,
Sadece kapanmayı düşünen takımlara karşı
İşimiz kolay değil;
O onlarda tek şansımız,
Usta ayak Fernandes’in ayağından gelecek toplar olacak.
Bu gece de öyle oldu,
İlk iki gol duran toplardan geldi.
Evet, Beşiktaş takım olarak savaştı ve çok iyi mücadele etti
Ama üzülerek söylüyorum ki,
Beşiktaş, kendi evinde bu sezon gereksiz yere çok puan kaybedebilir…
Umarım yanılırım ama gözün gördüğünü saklamak,
Bizi bir yere götürmez,
İşler iyi giderken, gerekli önlemleri almamız gerekir,
Bunu da düşünecek ve çözecek kişi de Samet Aybaba’dır!

Maç için konuşacak çok fazla bir şey yok,
Hakemlerimiz yine bildiğimiz gibi,
3-0 giden bir maçın son dakikasında çıkan bir olayı bile
Kontrol altına alıp, doğru karar vermekten acizler.
Bir de bizim yardımcı hakemlerin içlerine orta hakem kaçmış gibi,
Şeref stadındaki malum yardımcı hakem faciasının anısı hala belleklerdeyken,
Bu maçta da Kapalı tribün önündeki yardımcı hakem,
Orta hakemin gözü önündeki pozisyon için,
Onu uyararak hatalı bir şekilde sarı kart görmemizi sağladı.
Ama asli görevi olan işlerde,
Bayrağının yönüne bir türlü karar veremedi,
Bayrağını havaya kaldırdı ,sallayıp durdu,
Ne zaman ki, orta hakem kararı verdi,
Ondan sonra bayrağına bir yön verebildi!
Fernandes’e maç boyunca yapılan faulleri ben saymaktan yoruldum,
Ama sağ olsun Fernandes sadece işini yaptı,
Hep rakibe hem de hakemlere gereken dersi
O usta ayakları ile verdi…
İlk yarıdaki Sivok’un pozisyonu tribünden bize faul gibi geldi
O pozisyonda doğru karar veremeyen Kuddusi için
Maç zaten orada bitti, ondan sonra saçmalayıp durdu!
Elazığ açısından maçın tek olumlu yanı,
Misafir tribününü dolduran seyircileri idi;
O kalabalığın üstüne astıkları;
“Ne mutlu Türküm diyene” pankartı ile
Gönüllerimizin kazanını oldular ama
Bu camianın hocasının Bülent Uygun olması
Onlar için acıların en büyüğü olsa gerek…

Gelelim gecenin konusuna;
Yani Şeref Stadı’nın Kapalı tribününe…
Oğlum doğduğu ilk günden beri
En büyük hayalim,
Onunla Kapalı tribünde omuz omuza
Takımımıza sonsuz destek vermek…
Oğluma en büyük mirasım olan bu tribünü,
Elimizden almak isteyenler,
Ne yaptıklarının farkında değiller!
Beşiktaş’ın sembolünü yok etmek,
Sözde endüstriyel futbola onu yem etmek,
Halkın takımını halktan koparmak,
Beşiktaş’a vurulacak en büyük darbedir!
Umarım Kapalı tribün zaman içinde
Efsane olarak anılan güzel bir anı olarak kalmaz!
Defalarca söyledik,
O tribün Beşiktaş’ın kalbidir, canıdır;
Kalbi sökülen hiçbir canlı
Sonsuza dek yaşayamaz…

Gecenin Mesajı:
Yönetim uyuma, Demirören’den HESAP SOR!

Siyah Beyaz Aydınlık Günlerde Görüşmek Üzere
Twitter : Soru , görüş ve yorumlarınız için ery02 veya erayerdal
https://twitter.com/ery02

Oğluma mirasım

Şu an okunanlar