Oyunculuk döneminde Koraç Kupası’nı kazanan, antrenörlük kariyerinde ise Pınar Karşıyaka’yı 28 yıl aradan sonra lig şampiyonu yapan Ufuk Sarıca'nın şimdiki hedefi Beşiktaş Sompo Japan ve A Milli Takım'ı başarıdan başarıya taşımak.
45 yaşındaki başarılı coach ile, FIBA Şampiyonlar Ligi Son 16 Turu'nda karşılaşacağı Pınar Karşıyaka eşleşmesini, Beşiktaş Sompo Japan'ın bu seneki hedefini ve tabii ki ülkemizde düzenlenecek olan EuroBasket2017 üzerine konuşmalar yaptık.
Oyunculuk döneminde Koraç Kupası’nı kazanan, antrenörlük kariyerinde ise Pınar Karşıyaka’yı 28 yıl aradan sonra lig şampiyonu yapan Ufuk Sarıca, birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Hocam röportaja sıcak bir gündem ile başlamak isterim. FIBA Şampiyonlar Ligi'nde eski takımınız Pınar Karşıyaka ile eşleştiniz. Sizin için farklı bir öneme sahip bu eşleşme için neler söyleyeceksiniz?
Çok hoş bir eşleşme oldu. Zorlu bir seri olacak. Eleme usulü oynanan bir seri olacak. Her iki maçın ayrı ayrı değeri olacak. İyi mücadele ettiğimiz grubumuzu lider çıkarak taçlandırdık. Pınar Karşıyaka, özellikle kendi sahasında seyircisinini desteğini arkasına alarak çok güçlü bir takım oluyor. Zaten kadro olarak iyi bir seviyedeler. Şu an oynadığı basketbolla bizim için çok zorlu bir ekip. Elimizden geleni yapacağız ve ilk defa katıldığımız FIBA Şampiyonlar Ligi'nde son 8 takım arasına adımızı yazdırarak çeyrek finale çıkmak istiyoruz. Bunu başarmak için elimizden geleni yapacağız.
Peki, Beşiktaş Sompo Japan ve Ufuk Sarıca bu sezon için başarı çıtası nedir?
Açık konuşmak gerekirse sezonun buraya kadar olan kısmı bence çok başarılı geçti. Şu an ligin üçüncüsü konumunda olmak bizim beklentilerimizin üzerinde. Ancak biz hep şunu söyledik, 'Play-off!u amaç olarak değil araç olarak göreceğiz.' İlk 5'in içinde kalabilmek ve bunu büyük bütçeli takımların içinden sıyrılarak başarabilmek büyük başarı olur ama burada belirleyici olanlar play-off turları olacak. FIBA Şampiyonlar Ligi'nde final four'a kalmak en büyük hedeflerimiz arasında, bunu yapabilirsek çok mutlu ve başarılı olacağız.
Ufuk hocam, oyunculuk döneminizde oyunu iki yönüyle oynayabilen oyuncuların başında geliyordunuz. Şu an baktığınızda sizin gibi oyunu çift yönlü oynayabilen bir oyuncu var mı?
Bu kavram artık değişti. Çünkü bizim oynadığımız döneme göre basketbol çok hızlı oynanmaya başladı. Oyunu tek taraflı oynayan oyuncular var ancak, senin de söylediğin gibi çift yönüyle oynayan oyuncular da var. Ama kabul etmek gerekiyor ki artık günümüz basketbolunda oyun çok hızlı oynanıyor ve her oyuncu kendine çizilen rolü en iyi şekilde ortaya koymalı.
Harun Erdenay, Mehmet Okur, Ufuk Sarıca, Hidayet Türkoğlu, İbrahim Kutluay, Mirsad Türkcan ve Ömer Onan. Bu saydığım isimler bir çırpıda aklımıza gelen büyük isimler. Şimdi de haksızlık etmeyelim günümüzde iyi basketbolcular var ama sizler gibi "winner" isimler değiller. Bunun olmasındaki sebep sizce yabancı oyuncu sınırı mı?
Değişen jenerasyonlar var. Özellikle son 3-4 seneye baktığımızda winner demeyelim ama daha fazla Türk oyuncusunun kendi takımlarında rol oyuncusu olduğunu görüyoruz. Sonuca tesir edebilecek ve daha fazla sorumluluk alabilecek oyuncu sayımız az. Bunun belki senin de söylediğin gibi en önemli nedenlerinden birisi yabancı oyuncuların fazla oynaması diyebiliriz. Ancak burada sadece genç oyuncuya şans vermek, süre vermek yetmiyor. Bu oyuncular da kendi kararlarıyla sorumluluklar almalı. Oyuna etki edebilecek bir performans sergilemeleri gerekiyor. Bu esasında tek taraflı değil, çift taraflı bir cevap ama ileriki yıllarda alttan gelen önemli jenerasyonları biz kullanarak, ileriki zamanlarlarda değiştirebilip, daha fazla Türk oyuncunun sonuca etki edeceğine inanıyorum.
Hocam, EuroBasket98'de temelleri atılan ve 2001'de büyük patlama yapan 'Altın' jenerasyon şimdi Türk basketbolunu yönetiyor. Başkan Hidayet Türkoğlu, CEO, Ömer Onan, menajer Kerem Tunçeri ve siz de 12 Dev Adam'ın patronusuz. Basketbolun bu yeni yapılanması için ne söyleyeceksiniz?
Gözüken fotoğraf çok güzel ve herkesi mutlu ediyor. Baktığınız zaman Türk basketbolunun son 20-25 yılına damga vurmuş herkesin buralarda görev ve sorumluluklar alması bence basketbol adına da önemli bir şans. Tabii burada iyi çalışarak ve doğru fikir birliğine vararark önemli kararlar almak lazım. Serkan senin de söylediğin gibi Türk basketbolunu daha ileriye taşımak için kararlar almamız gerekiyor. Bu sadece sportif başarı için değil, pazarlama ve basketbolun ülke geneline yayılması anlamında da olmalı. Hepimiz basketbolun içinden geldiğimiz için bu kararları daha net ve düzgün alabileceğimiz inanıyorum. İnşallah doğru kararlarla hizmet edebiliriz.
Hocam biraz da Milli Takım'dan konuşalım diyorum. Öncelikli olarak ev sahipliğini yapacağız EuroBasket2017'de beklentiler yüksek? Ama kabul etmeliyiz ki Milli Takım'da bir jenerasyon değişikliğide var. Bunun da biraz baskısı var mı üzerinizde? Turnuvada şansımızı nasıl görüyorsunuz?
Baskı her zaman var. Yaptığınız işte baskının ben her zaman olması taraftarıyım. Tabii o baskıyı insandan insana ayırt etmek lazım. Herkes kaldırabildiği oranda hissetmeli. Bu işler baskısız olmuyor. Milli Takım'da ise tam olarak jenerasyonu değiştirmedik, değiştirmek üzereyiz. Tam olarak buralarda bir karışıklık var. Kabul etmemiz gerek nokta, son dönemlerde yerli oyuncularımız aldığı sürelerden dolayı şu anki Milli Takımımızda sıkıntılar var. Son iki-üç senedir de böyle geliyor. Esaslı bir değişiklik yapacağız ama burada Avrupa Şampiyonası'nın ülkemizde olacak olması bizleri ikileme düşürüyor. Ülkemizde oynadığımız Dünya ve Avrupa Şampiyonları'nda hep çok iyi oynadık. Bununla fazla beslenen antrenör-oyuncu ekiplerine sahibiz. Doğru hedefler koyup bunlar üzerinden ilerlememiz lazım. İşimiz çok kolay değil. Sırbistan, Rusya ve Letonya gibi çok güçlü takımlar var grubumuzda. Tabii burada kazanılacak bir maç yolda giderken ivmeyi çok değiştirir ve şekillendirir. Bunların hepsi sporun doğasında olan şeyler. Bence burada maksimum neyi alabilir ona bakmalıyız. Önümüzde 2019 Dünya Şampiyonası ve 2020 Olimpiyatları var. Bence burada esas hedef kısım bu iki yer olacak ki özellikle 2020 Olimpiyatları bizim için büyük rüya ve hayal. Buradan hem sonuçlar, hem de takımın gençleştirilmesi açısından maksimum geliri elde etmek lazım bu şampiyonada. Tabii burada çok hassas bir durum, ince bir çizgi var. Doğru ve radikal kararları ortaya koymak lazım. İnşallah bunu başarabiliriz.
Boby Dixon sizin Karşıyaka'da çok büyük başarılar elde ettiğiniz bir oyuncu. Beklentilerimiz Milli Takım'da tekrar bulaşacağınız yönünde. Ne söylemek istersiniz?
Bizim iki devşirme oyuncumuz var. Çok haklısın beklentiler bu yönde. Pozisyon olarak baktığımızda tercihler hep Boby Dixon üzerine. Yine böyle bir tercihimiz olacak büyük ihtimalle.
UFUK SARICA'NIN OSCARLARI...
Oyunculuğunuzdaki Oscar'lık performansınız: Teamsystem Bologna maçı.
En iyi coach Oscarı: İmkanım varsa kendime.
Sizi en çok zorlayan oyuncu: Yerli: Harun Erdenay, Yabancı: Danilovic.
Gelmiş geçmiş en iyi yabancı oyuncu: Peter Naumoski.
En iyi senarya Oscarını vermeniz gerekse 1993 ve 1996 yıllarındaki Efes Pilsen ile yaşadığınız başarılaramı, yoksa 2013-2015 yılında Pınar Karşıya ile yakaladığınız baarılı dönem ve şampiyonluğamı verirdiniz: Gönlümden geçen ikisi ancak ben 2013-2015 yılında sonu şampiyonlukla biyen Pınar Karşıyaka ile yaptığımız işlere verirdim...