O bir "Avcı"

17 Ağustos depremine yakalanmadı, ama Azrail de onun peşini bırakmadı. Hayat savaşından galip ayrılan Koray Avcı, Kartal’ı da yüksekten uçurmaya kararlı. 

O bir İzmitli... 17 Ağustos felaketine şans eseri tanıklık etmedi. Çünkü Milli Takım kampında olduğu için şehirde değildi. Ancak hani ‘kötü şans’ derler ya... Onunkisi aynen işte böyle. Yaklaşık 1 yıl sonra, 1 Eylül 2000’de Azrail’le yüzleşti. Trafik canavarına yakalandı, ölümle burun buruna geldi. Bırakın futbola geri dönmesini, yaşaması bile ‘mucize’ olur yorumları yapılıyordu. Fakat o, hâlâ dimdik ayakta... Hem de nerede biliyor musunuz? Beşiktaş’ta... Koray Avcı’dan bahsediyoruz, Rıza Çalımbay’la birlikte Kartal’a gelen ve kısa sürede alkışları hak eden...

Son Kartal, Beşiktaş Dergisi’ne konuştu:

Futbola nasıl başladın?

Çok küçükken futbol okullarına gidiyordum. Sonra futbolla aramda bir soğukluk oldu ve oynamadım. Başka sporlara merak salmıştım. Masa tenisi ve basketbol oynuyordum. Ancak liseye gelince her şey değişti. Hocam beni lise takımına aldı. Sonra Kocaelispor altyapısına çağrıldım ve hayatım değişti. 15 yaşındaydım o zaman. Ardından Batman Petrolspor’a gittim, oradan da Rize’ye. Rize’de 5.5 yıl kaldım.

Ölümcül bir kaza geçirdin. Futbola dönüşün gerçekten bir mucize mi?

Bir daha futbol oynayamayacağımı söyleyenler oldu. Ancak doktorum hiç bir zaman bana böyle bir şey söylemedi. İçime bir korku girse, belki de tedavim bu kadar başarılı olmazdı. O süreçte bir çok şeyi anladım. Mesela arkadaşım olan bazı kişilerin sadece ‘iyi gün dostu’ olduklarını gördüm. Benim için iyi bir sınavdı ve ben galiba en iyi kararları verdim. Futbol hayatında gerçek dostlukların çok az olduğunu 20 yaşımda öğrendim. Bu nedenle kazanın aslında bana çok şey kattığını bile düşünüyorum şimdi.

Hem hayattaki hem de futboldaki en olgun dönemin kazadan sonra yaşandı demek ki...
Elbette... Bu tür olaylar insana çok şey katıyor, ama dediğim gibi, oradan doğru bir şekilde çıkmak önemli.

Rıza Çalımbay’ın Rize’den ayrılma haberini nasıl karşılamıştın?

Rıza hocayı hepimiz her açıdan çok seviyorduk. Zaten ona duyulan sevgi ve gösterilen saygı nedeniyle Rize’de büyük çıkış yakalamıştık. Onu kaybetmek elbette bizi çok üzmüştü.

Senin ayrılığın kısa sürdü!

Evet... Beşiktaş’a geleceğimi basın yazıyordu, ama ben kendimi çok kaptırmak istemiyordum. Üstelik önümüzde Fenerbahçe maçı vardı. Maçın ertesi günü saat 15.00’e kadar yine haber yoktu. Ben de havaalanına gidiyordum. Yolda beni aradılar ve geri döndüm.

Sen de basında çıkan haberlerden etkilenmeyen futbolculardan mısın!

Etkilenmemek mümkün mü? İçimde ‘keşke olsa’ diye bir istek vardı, ama bunu bastırmaya çalıştım. Ne kadar başarılı oldum bilemem. Fakat hangi futbolcu Beşiktaş’a gelmek istemez ki...

Hedefin Beşiktaş mıydı?

Yakın çevremdeki herkes Beşiktaş’a olan sempatimi bilir. Transferimde Rizeli yöneticiler sorun çıkarabilirdi, ama ben başka bir takıma değil, özellikle Beşiktaş’a gitmek istediğimi söyleyince yardımcı oldular.

Sahadaki ve saha dışındaki Koray arasında kaç fark var!

İkisi çok farklı insanlar. Saha dışında çok sakin ve uyumlu bir insanım. Saha içinde ise çok hırslıyım ve kaybetmeye tahammülüm yok.

İlk maçın sonrası herkes seni çok beğendi. Rıza hoca ise, “İyi, ama daha iyi olacak” dedi.
Hocam haklı... Daha iyi olacağım. O maç sonrası herkes ‘40 yıllık Beşiktaşlı gibi oynadı’ dedi, ama ben hayatımda bu kadar heyecanlandığımı hiç hatırlamıyorum.

Beşiktaş’ta arkadaşlık ilişkileri konusundan sorun yaşadın mı?

Burada Milli takımlardan ya da diğer ortamlardan tanıdığım çok arkadaşım, ağabeyim var. Herkes çok yardımcı oluyor. Rize küçük bir şehirdi. Hepimiz idmanlar dışında da birbirimizi görüyorduk, hatta bazılarıyla aynı apartmanda oturuyorduk. Doğal olarak daha sıcak arkadaşlıklar oluyordu. İstanbul ise büyük bir şehir. Görüşme fırsatı illa ki olur, ama Rize’deki gibi bir ilişki beklememek lazım.

Genelde kendini nasıl hissediyorsun?

Hiç beklemediğim bir anda Beşiktaş’a geldim. Şu an için her şey çok güzel.

Taraftara bir mesajın olacak mı?

Rakip olarak İnönü Stadı’na geldiğimizde çok zorlanıyorduk. Çünkü tribünlerden çok etkileniyorduk. Herkesin söylediği gibi; Beşiktaş taraftarı, takım için çok önemli bir faktör. İnşallah hem takım hem de benim için her zaman itici bir güç olurlar.

Karakartal'a devam... Karakartal Mobil Uygulamaları