Şimdi Beşiktaş’ta şampiyonluğu kaybetmenin ötesinde dramatik bir durum yaşanıyor. Takımda özellikle büyük bir güven ve daralma süreci gözleniyor. 3-4 ay önce ‘kimler gider’ diye bir liste yapmaya kalktığımızda 4-5 kişi gider yerlerine daha iyileri gelir diyorduk. Ancak şimdi kimi takımda tutacağım konusunda isim bulmakta zorluk çekiyorum. Bu kadar çabuk bir değişim görülüyor, sonuçlar üzerine yanılgılar da olabilir ama belli ki bir kadro revizyonu kaçınılmaz. Ancak takımda gayet iyi oyuncular var. Evet özgüven problemi oluştu, yeni bir hoca, yeni bir yönetim birazcık da kamuoyu desteğini arkasına aldıktan sonra Beşiktaş tekrar başarıya koşacaktır”
“Beşiktaş başkanlığına aday olan ben gücümü taraftar grubundan değil genel kuruldan alırım. Herkesin de ilkeli bir ilişki içerisinde olacağına inanıyorum. Onun haricinde olan hiçbir şeye de taviz vermem. Bugüne kadar da hiçbir şekilde bir taraftar grubuyla temasım olmamıştır. Başkalarının olmuştur diye söylemiyorum ama ben tüm taraftarlara eşit mesafedeyim. Stadyum konusunda da bazı radikal kararlar alacağız. Çünkü o zamanın koşullarına göre yapılmış bir stadı makyajlarla bugüne uygun bir hale getirip, sorunları bu yolla çözmek çok zor”
“Bizim iki stratejimiz var. Birincisi 1990’lardaki Metin-Ali-Feyyaz ortamını yeniden yaratmak. Ümraniye’ye böyle bir sistem getirmek. Avrupa’da devamlı Şampiyonlar Ligi’nde oynayan, Türkiye’de sürekli zirve için mücadele eden, aynı zamanda minik takımından A takıma kadar aynı şekilde yönetilen, 17-20 yaş arasındaki futbolcuları kendi kadrosuna katan ve Avrupa piyasasında da vitrine çıkaran bir sistem kurmak istiyoruz. Altyapıdan imaj haklarına kadar Beşiktaş değerlerine uygun bir hoca bakıyoruz. Hoca konusunda geç kalmayacağız. Takımımız ilk kampın dönemine yeni hocasıyla ve futbolcularıyla gidecek”
“Benim amacım hedefe, gidebileceğimiz tarzda insanlarla çalışmak. Liste konusunu Beşiktaşlı bir büyüğüme sorduğum zaman, ‘Son güne kadar açıklama’ tavsiyesinde bulundu. Ben de rölantide gidiyorum. Hiçbir büyük egom yok. Mümkünse Süleyman Seba ağabey döneminde çalışmış insanlardan da bulmaya çalışacağım, Mehmet Üstünkaya döneminde de görev almış isimleri de kadroma davet edeceğim. Benim amacım, oluşturduğum yönetim kuruluyla hedefe gitmek. Kendi belirlediğimiz hedefe koşmak. Gazetelerde yazılanların hiçbirisi doğru değil. Beni destekleyenlerden de hiçbir rahatsızlık duymam. Netice itibarıyla bir yol tutmuşum, tuttuğum yol içinde fikirlerimi anlatıyorum”
“Taraftarla alakalı olarak, şunun altını net bir şekilde çizmek istiyorum; Benim ve arkadaşlarımın kimseye diyet borcu yok. Öyle bir diyet borcu olan bir yönetim kurulu kesinlikle kurulmayacak. Beşiktaş menfaatleri neyi gerektiriyorsa ona göre hareket edeceğim. Ne yapılması gerekiyorsa onu yapacağım. Buradan kimseye bedava bilet dağıtmayacağız. Bundan dolayı tepki alacağım gruplar varsa, alayım. Bu yönetim kurulu içerisinde ben de bulundum. Bazı kararlar sizin iradeniz çerçevesinde gerçekleşmiyor. Yani benim de içinde olduğum yönetim kurullarında ‘bu olmasın’ dedim mi, dedim. Ama yaptırım gücünüzün ne kadar olduğunu camiamızı bilen herkes takdir edecektir”
“Bizim her attığımız adım doğrudur diye bir iddiamız yok. Gençliğimizden ve tecrübesizliğimizden hata yapabiliriz. Tabii ki basın da bizi eleştirecektir. Hoca konusunda bizim Santini şeklinde bir kararımız yok. Bütün alternatifler üzerinde duruyoruz. Santini’nin ismi benim ağzımdan çıkmadı. Yerli hocalarla da ilgileniyoruz, yabancılarla da ilgileniyoruz”
“Beşiktaş ve mafyanın isminin birlikte anılmasının çok doğru birşey olduğunu savunmamı herhalde beklemiyorsunuz. Bu durumun Beşiktaş Kulübü ile bir ilişkisi olduğunu kabul etmiyorum. İnsanların yaptığı ferdi bir hata olarak görüyorum. Beşiktaş taraftarının kendi şahsi profili, yani onun şu tarafta olması bazılarının bu taraftar bulunması benim ilgi alanıma girmiyor. Ben Beşiktaş’a zarar verecek hiçbir kimse ile ilişkide bulunmadım. Bunu kesin ve net olarak söylüyorum. Ekibimle ve ben de o ekibin bir parçası olarak, o yürek ve gücün bizde varolduğunu söylüyorum. Biz bu tür ilişkiler içerisinde bugüne kadar bulunmadık, bundan sonra bizim bulunduğumuz yerlerde bu tür şeyler olmayacak”