Fanatik gazetesi köşe yazarı Mehmet Demirkol, Beşiktaş - Galatasaray derbisini köşesinde değerlendirdi.
Fanatik gazetesi köşe yazarı Mehmet Demirkol, Beşiktaş - Galatasaray derbisini köşesinde değerlendirdi.
İşte o yazı;
Beşiktaş, maça geniş alanda sert bir baskı oyunuyla başladı. Savunmasını öne çıkardı. Galatasaray’ın muhtemel pas bağlantılarını kesti. Topu kaptıkları anda hemen geniş alana çizgiden çizgiye yayıldılar. Topu verdiklerinde alanı hemen daralttılar. Ama kalite eksik kaldı. Dolayısıyla çabuk top kaybettiler. Şenol Güneş, Atiba’yı oyuna alarak orta sahayı ele geçirmek istedi. Ancak olmadı. Savunmadan oyunu kuramadılar. Atiba, Dorukhan, Medel üst üste bindiler akın geniş yaratamadılar. Quaresma ve kanada giden Ljajic de takımdan kopuk kaldı. Mustafa ise sadece mücadele etti. Ama Fernando topu her seferinde çıkardı. Forse ettiler rakip alana gittiler ama yine Maicon’u ileri sürene kadar elle tutulur bir plan üretemediler. Hem oyuncu hem de plan olarak düşük kalitede yüksek mücadele oldu. Çok enerji sarf edildi... Kontrolsüz bir sarfiyat...
Gecenin sorusu
Verilen verilmeyen penaltılarda Necip- Onyekuru kararına itiraz edebilirim. Faul elle oynamadan az da olsa önce. Çakır bunu nasıl yorumladı merak ediyorum. Öte yandan Onyekuru’ya da sormadan edemeyeceğim: Orada kolunu uzatmaya ne gerek var?
Maçın starı
Yıldız statüsünde bir oyuncu bulmak kolay değil. Görevlerini yapmaya çalışan bir kaç oyuncudan bahsedilebilir. Pektemek’in, Vida’nın çabası, Fernando’nun 2. yarıda topu çıkaran adam olması vs. Ama yıldız performansı? Hayır yoktu.
Maçın olayı
Geçen sene sonunda birisi çıkıp ‘Beşiktaş ve Galatasaray, Vodafone’da karşılaşacak ve biz bu oyunu mücadele üzerinden anlatacağız’ dese dalga geçerdik. İyi baskın oyunu oynayan bir ekiple iyi pas oyunu oynayan iki takımın 5 ayda bu noktaya gelmiş olması inanılmaz.
Kısa mesaj
Kontrolsüzlüğü maçın sonunda Galatasaray tüm riskleri almışken Caner ve Quaresma’nın kaçırdığı kontralardan daha net ne anlatır?