"İsviçreli değil, Türk hissediyorum"

Kerim Frei Koyunlu, geleceğe umutla bakıyor. Geçen sezonki zorlukların birçoğunu yeni stadımızın açılışıyla geride bırakacaklarına inanan gurbetçi yıldızımız, şampiyonluğa oynayabilecekleri düşüncesinde...

Beşiktaşımızın başarılı futbolcusu Kerim Frei Koyunlu, yeni sezon öncesi iddialı cümleler kurdu.

Rakiplerin transferleriyle ilgilenmediklerini vurgulayan yetenekli orta sahamız, yeni stadımızın açılışını sabırsızlıkla beklediklerini söyledi. Yeni hocamız Şenol Güneş'i, kendisi gibi birçok genç açısından avantaj olarak gören gurbetçi oyuncu, sürekli şans yakalaması halinde daha farklı bir Kerim izleteceğini vaat etti. 19 Kasım 1993'te Avusturya - Feldkirch'te dünyaya gelen, İsviçre'ye göçen Türk baba ve Faslı bir annenin oğlu olan Kartal'ın kabiliyeti, merak edilenlere Zaman okurları için kapı araladı. Kerim'in samimi sözlerinden satır başları şöyle:

Türkçe röportaj verebilirim; ancak ifadeler istediğim gibi olmaz. Bir süre daha İngilizce devam edeceğim. Türkiye önemli bir deneyimdi. Yeni bir kültüre ve ülkeye geldim. İki sezonumu değerlendirirsem; takım halinde önemli gelişme gösterdik. Her gün ileriye gittik. İkinci senem, adil olmayan ilkinden daha verimli geçti. Şimdi yeni bir teknik direktörümüz var. Umuyorum onunla birlikte daha iyi olacak.

Şenol hocayla antrenmanlara başlayalı sadece iki hafta oldu. Şu an kapsamlı şekilde bir fikir veremiyorum. Ancak gerçekten babacan, mesleğine özenen, kararlı bir teknik adam. Hatalarda yapıcı bir şekilde yardımcı olma ve yanlışları düzeltme gayretinde. İnanıyorum ki benim gelişimime artıları olacak.

2014-15'ten çok gol atmalıyım. 10-15 karşılaşma art arda oynasam ve süreklilik yakalasam ortaya kesinlikle farklı bir Kerim çıkar. Özgüvenim yükselir. 2-3 maçta yerinizi kaybettiğinizde haliyle devamlılık kayboluyor. Beklentilerin farkındayım ki fazlasını yapabilirim. Henüz 22 yaşındayım. Deneyimimi artırmalıyım.

Gençlerin çoğunluğu oluşturduğu ekibin parçası olmak avantajıma. Şenol Güneş yıldız adaylarına şans tanıyan biri. Bursaspor'daki icraatları ortada. Rekabete hazırım. (Olcay Şahan ve imza atarsa Ricardo Quaresma ile) Zaten başka seçeneğim yok. Liderlik vasıflarını edinme amacındayım.

RAKİPLERİN TRANSFERLERİ BİZİ İLGİLENDİRMİYOR

Rakiplerin transferleri bizi ilgilendirmiyor. Yeteri kadar güçlü ve dinamiğiz. İki senedir beraber oynuyoruz, tecrübelendik. En büyük hedefimiz olan şampiyonluğa ulaşabiliriz. Geride bıraktığımız maratonun son birkaç haftasındaki puan kayıpları kupayı kaçırmamıza yol açtı. Gaziantepspor, Akhisar Belediyespor ve Konyaspor mücadelelerinden üstün ayrılmalıydık. Az gol pozisyonu ürettik, bulduğumuz fırsatlardan da yararlanamadık.

Herkes kazanmak ve hep zirvede bitirmek ister. Bazen yetersizsinizdir; ancak galibiyetle tamamlarsınız. Şurası bir gerçek ki çirkin futbolla uzanılan şampiyonluktan taraftar çoğunlukla keyifsizdir. Topa sahipseniz ve çabuksanız, seyir zevki sunuyorsanız bu en güzelidir. Kimileyin de müzenizi zenginleştirme yolunda kötü oyunla netice alınabilir.

Sabırsızlıkla yeni stadımızın açılışını bekliyoruz. Sürekli seyahat ettik. Evde oynamak gibisi yok. Stadımız bittiğinde tribünlerin de desteğiyle bambaşka performanslar sergileyeceğiz.

Türkiye'de futbol ilerliyor. Yeşil zemindeki kalite yadsınamaz. İngiltere'de, Fulham'da ter döktüm. Premier Lig ile Süper Lig'in farkına değinirsem; Ada'da rakipler, orta sahaya kadar topla ilerlemenize genellikle olanak tanır. Ardından yoğun baskı altında kalırsınız. Burada sahanın her bölgesinde pres mevcut, yani yorucu. İngiltere'de fizikli futbolcular var. Fakat oyun karakteri açısından Türkiye zorlayıcı.

ARDA'NIN BAŞARISI HER BABAYİĞİDİN HARCI DEĞİL

Barcelona'ya giden Arda Turan'ı kutluyorum. Deyim yerindeyse her babayiğidin harcı değil. Özellikle Türkiye'de yetişmiş bir oyuncu, bu mertebeye kolay erişemez. Hedefler, karakterinizle ve hayata nereden baktığınızla da ilgili. Bazı insanlar kendilerine büyük amaçlar belirler ve onlara ulaşmaya çalışır. Kimileri de çıtayı en tepeye koymak yerine adımlamaktan yanadır. Olmazsa hüzünlenmezler.

ERCİYES MAÇI HAYAL KIRIKLIĞIYDI

Futbolda işler bazen istediğiniz, umduğunuz gibi gitmez. Deplasmanda 3-2 kaybettiğimiz Kayseri Erciyesspor karşılaşması önemliydi. Kişisel olarak da iyi geçti. Galibiyeti getirebilecek performansı gösterdim, fileleri iki kez sarstım. Ama sonlarda kötü bir gol yedik ve kaybettik. Üzücüydü, hayal kırıklığıydı.

DÜNYADA HER TAKIMDA OYNAYABİLİRİM

En iyi liglerden, İngiltere'de oynadım. Orada bir kulüpte (Fulham) yer alabildiysem dünyanın her ekibinde forma giyebilirim. Beşiktaş'ta ne kadar kalırım, 5 ya da 10 yıl. Bunu bilemiyorum. Hayalimde yukarılara doğru çıkmak ve yol almak var.

İSVİÇRELİ DEĞİL, TÜRK HİSSEDİYORUM

Millî tercihe ilişkin sorunun cevabı basit. Kendimi İsviçreli gibi değil, Türk gibi hissettiğim için Ay-Yıldızlı formayı yeğledim. Uzun süredir hasretim. Sizin bilmediğiniz noktalar da var. Örneğin, Kazakistan mücadelesinden önce kadroya çağrılmanın eşiğindeydim. Takımınızda sürekli şans yakaladığınızda davet edilme ihtimaliniz yüksek. Devamlılık yoksa epey güç.

YABANCI KURALI GENÇLERE YARAYACAK

Yabancı sayısındaki değişiklik, gençlere olumlu yansıyacak. Ekstra motivasyon sağlayacak. Daha sıkı çalışmaları gerektiğini bilecekler. Bizde yenilenen A Millî Takım'ımızın iskeletini oluşturabilecek birçok yetenek var. Gökhan Töre, Oğuzhan Özyakup, Olcay Şahan, kaleci Günay Güvenç ve ben…

LUİS NANİ'Yİ BEĞENİYORUM

Fenerbahçe'nin yeni transferi Luis Nani iyi bir oyuncu. Brezilyalı Ronaldinho ve Arjantinli Lionel Messi harika futbolcular. Umarım bir gün onların seviyesine yaklaşabilirim. Zaten bunun için emek harcıyoruz. Bunu yapabilirsem ne mutlu bana.

Karakartal'a devam... Karakartal Mobil Uygulamaları