Başkanımız Fikret Orman, A Spor ekranlarında "Yaşasın Hafta Sonu" adlı programda özel açıklamalarda bulundu. İşte siyah beyazlı kulübün başkanının sözleri...
BEŞİKTAŞ'TA MÜTEVAZİ OLMAK LAZIM
Tembihten daha fazal bir kültür. Bizim aile kültürümüz öyleydi aynı zamanda Beşiktaş kültürü de öyle. Kibirli kişileri Beşiktaşlılar sevmez. Beşiktaş'ta olmak için mütevazı olmak lazım. Babam da eski yönetici olduğu için, ben de o kültürün içinde büyüdüm yetiştim. O benim yaşamımın kendisi. Zaten eğer bir şeyde rol yapıyorsanız o ileride gerçeğe dönüşüyor.
NE ZAMAN BIRAKSAM DİYORUM
Başkanlık tabii ki çok güzel, hoş. Yaptğımız icraatlar beğenildiği zaman daha da güzel. Artık herkesin elinde fotoğraf makineleri, telefonlar sürekli göz önündesiniz. Bir fotoğrafa bir yorum yapsanız hemen gündeme geliyor. Bu da sizi çok kısıtlıyor. Ben de çok kısıtlanıyorum. Bazen diyorum ne zaman bıraksam diye. Aklımdan geçmiyor değil.
FEDA SÜRECİ
Mali sıkıntıdan daha önemlsii güven sıkıntısıdır. Kulübümüze taeraftarımızın ve futbol ailesinin güveni çok azalmıştı. Oradaki birliği sağlamaktan ziyade mali ve güveni toplayamadığınız zaman transfer yapamazsınız. Herkes gitmek istiyordu, kaçmak istiyordu buradan. Oyuncu getirmek için mali durum çok kötüydü. Bir yandan stat yıkılmıştı. Her maçımızı deplasmanda oynamıştık. Ama ben hepsini planlamıştım. Yıktığımız zaman kimse inanmıyordu stadı yapabileceğimize. Yönetim kurulunda bile ben ile birlikte iki üç kişi inanmıştı. Beşiktaş potansiyeli çok yüksek bir kulüp. Orada güveni aldıktan sonra, her şey planladığımız gibi gitti. Alışkanlıkları kırmakta da çok zorlandık. Tarafatarların alışkanlıkalrını kırmakta çok zorlandık. Kulüpten beslenen değil de kulübe faydası dokunan taraftar profili oluşturduk. Daha yapacak da çok işimiz var zamanla.
TRANSFERLER NASIL OLUYOR?
Biz çok kurumsal bir kurumuz. Bizim çok ciddi bir ekibimiz var. Her bölümde. İletişim departmanında çok iyi işler yapıyoruz. Rumi gibi. Mağazacılık anlamında güzel işler yapıyoruz. Ben başkasının işine karışmam. Futbolda da öyle, orada da bir organizasyonumuz var. Benim iş yerindeki fonksiyonum baskı. Beşiktaş'ın en büyük gideri futbol takımı. Gider ayağını sabitleyemediğimiz sürece, ne parsak yapalım olmaz. Elimizde UEFA ile yapılmış olan FFP anlaşması var. Mayıs'ta bitiyor ama o önemli değil. Biz aynı anlayışta devam edeceğiz. Ben sporun içinden geldim. Çok konuşmam ama futboldan anlarım. Futbol anlayandan da anlarım. Burada yönetim kurulu arkadaşlarım var. Teknik ekibimiz var. Hepimiz izliyoruz ve kararı ben değil biz veriyoruz.
YİNE ŞAMPİYON OLACAĞIZ
İşler iyi gidince, çomak sokmaya çalışan çok olur. Hoca ile ilişkilerimiz gayet iyi. Hoca da ben de karadenizliyiz. Benzer aynı kültürle büyümüş insanlarız. Şenol hoca ile çok rahat çalışıyoruz. 2 senedir şampiyonuz bu sene de şampiyon olacağız. Fikir ayrılığımız olabilir mi olabilir. Bizde kuvvetler ayrımı olduğu için, Şenol hoca ya kendi bölümümüzden yardımcı olabiliriz. Şenol hoca ile hiç tartışmadık. Aramızda hiç kötü bir şey geçmedi. Çarpıtanlar oluyor, buna ne hocamız gelir ne de ben gelirim. Bunları ben de hoca da umursamıyor zaten. Biz Türk futboluna hizmet ediyoruz
BAYERN ZOR RAKİP
Çok zor bir rakip. Almanya zaten bir futbol ülkesi. Defalarca Avrupa ve Dünya kupasını kaldırmış bir ülkeden bahsediyoruz. Yöneticileri Rummenige, Beckenbauerler'den geliyor. Futbol kültürleri de öyle. Beşiktaş kolay bir lokma değildir. Ciddi bir futbol takımıdır. Ciddi oyunculardan oluşmuştur. Bayern Münih'e karşı çok zor bir rakip oalcağız. İçerideki maçta da taraftarımız ile bütünleşen Beşiktaş'ın iyi bir sonuç alacağını düşünüyorum. İnşallah turu geçtiğimizi Allah bize gösterir.
EN BİLİNEN TAKIM BEŞİKTAŞ
Avrupa'nın en büyük 5 veya 6. ligi, ekonomik olarak. Popülaritesi az ama. Kulüğpler birliği menfaat kurumu. Menfaat üzerine kurulmuş bir yer. Yasal bazı düzenlemeler yapılması lazım, doğruı. Bakanımız da çok uğraşıyor bunun düzelmesi için. Türk takımlarının bana göre en büyük problemi finansal problemler. Yönetici demeçleri, hakemlerin tartışılması, hakem seviyeleri tv programlarındaki üslup. Avrupa'da Türkiye'nin en bilinir markası şu anda Beşiktaş. İki senedir sattığımız oyuncular Everton'a, Lyon'a gitti. Athletic Bilbao'dan bir tane oyuncu aldı City 80 milyon euro'ya. Ben Cenk gittiğinde fazla abartmayın bence az demiştim. Günlük pozisyon almaktan daha fazla büyük resimde çözüm üretmek lazım. Bu hakemlerimizi biz yerin dibine sokarak bir yere getiremeyiz.
DERBİ BAYRAM GÜNÜ GİBİ OLMALI
Spor Bakanımız sporu çok seviyor. Cumhurbaşkanımız da spora çok düşkün. Sayın bakanımız ile spor yasasını düzenleyip düzeltip, futbol ile alakalı tarafı gaza basıp yukarı çıkaracağız.
Bu bir kavga değil eğlence. İnsanlar maçı niçin seyrediyorlar, eğlenmek için. İşte sıkıntı var, trafikte sıkıntı var, ülkede sıkıntı var. Maçlara eğlenmeye geliniyor. Bizde ise ortam gergin. Ortamı gereni oradan almak lazım. İspanya'da falan bu iş şölen gibi karşılanıyor. Beşiktaş - Fenerbahçe maçı var. Bir bayram günü gibi buna hazırlanmak lazım. Kötü oyunu kimse seyretmez. Dünyada kimse karanlığa yürümez, temiz yola yürür. Karanlığa kör olanlar yürür. Bir maç yapıyor Beşiktaş, bir taraf seviniyor, bir taraf üzülüyor. Mesela Bursa ile berabere kaldık. Biz nasıl galip gelemedik diye üzüldük, diğer takım taraftarları Beşiktaş berabere kaldı diye sevindi. Bunu kötü anlamda söylemiyorum bunlar hep oluyordu ve bu güzel bir şey.
TALISCA KARARINI VERMEDİK
Talisca çok yetenekli bir oyuncu. İstiyoruz onun bonservisini almayı. 31 Mayıs'a kadar opsiyonu bizde. Henüz bir karar vermedik.