İbo bombaladı

"Geldim geleli bu Beşiktaş’ta en çok oynayan oyunculardan biriyim. Ama hep günah keçisi ilan edilmeye çalışıldım. Aslında tüm olumlu ya da olumsuz eleştirilerden birşeyler kaparım. Ancak birkaç isim dışındaki yazarların takıntısı var. Seyahatte karşılaştığınızda yanına gidip konuşmazsan, selam vermezsen tavır alıyorlar” diyen ‘deli’ lakaplı futbolcu şöyle devam etti.

“Biz de insanız, görmemiş ya da o an moralimiz bozuk olabilir. Veya bir an dikkatsizlik söz konusudur. Ama kimse böyle bir olasılığı düşünmüyor. Bu kadar başarılı olmamda eleştirilerin tabii ki büyük payı var. Bunu inkar etmiyorum. Ama nasıl yazarların sevmediği futbolcular varsa, bizim de aynı şekilde sevmediğimiz, hatta nefret ettiğimiz yorumcular var. Bunu ilk kez açıklıyorum, korkmadan cesurca. Biliyorum şimdi daha çok üstüme gelecekler, ancak bu tavırları futboluma olumlu yansıyacak.”

Beşiktaş’ta Scala, Christoph Daum, Mircea Lucescu ve Vicente Del Bosque ile çalıştım. Hepsi de kendilerine göre başarılı olmuş isimler. Ancak bence bir hocanın maçta takım üstünde etkisi yok. Bunu Bosque de söylüyor. Maç sırasında herşeyi unutuyorsunuz. Hoca kenarda istediği kadar kendini yırtsın, ya duyup da duymamazlıktan geliyorsunuz ya da sadece kafa sallıyorsunuz. Ama içlerinde en çok Mircea Lucescu, kenardan oyuna müdahale ederdi.

“İlk yarının son bölümündeki çıkışımızı sürdürürsek Galatasaray’ı rahatlıkla yakalarız. Biz de bazen niye maç kazanamadığımızı anlamıyoruz. Birçok teşhis kondu ama doğru değil ki, çok puan kaybettik. Evleneli bir yıl oldu. Artık ben de baba olmak istiyorum. Öyle boş adam da değilim. Maçlara göre ayda 1-2 kitap okurum. Şampiyon olduğumuz sezon Fransa ve Almanya’dan teklifler geldi. Ama hep kulübün menfaatini düşünüp burada kaldım. Bunun için de pişman değilim.”
 

Karakartal'a devam... Karakartal Mobil Uygulamaları