"Yüzde milyon değil trilyon..."

HaberTürk Spor yazarı ve yorumcusu Bülent Yavuz derbi maçın hakemi Bülent Yıldırım'ın performansını yorumladı.

HaberTürk Spor yazarı ve yorumcusu Bülent Yavuz derbi maçın hakemi Bülent Yıldırım'ın performansını yorumladı.

Derbi maç öncesindeki demeç savaşları hakemi değil demirden adam bile olsa bir dakikada eritir, yer bitirir. Yıllardır bu alemin içerisindeyim. Çok büyük maçlara da çıktım, Türkiye'nin hemen hemen her yerinde risk derecesi de çok yüksek maçlar yönettim. Neler atlattık neler, neler gördük neler... Anlatmaya kalksak sayfalar yetmez.
Türkiye'de hakemlik yapmak gerçekten çok zor. Bir başkan çıkıyor, bırakın Türkiye'yi dünyanın bir numaralı hakemine maçtan önce 'Şaibeli' diyor. Sözüm ona baskı altına almaya çalışıyor. Bir başka başkan çıkıyor, 'Hadi bakayım; doğru dürüst düdük çalma da nasıl hesabını sorarım' diyor. Bir başka büyük başkan ise 'Gözümüz üzerinizde olacak' diyor. Daha maçtan önce hakemi bitiriyorlar. Hakem de insan, el insaf beyler!

Biraz hakemi rahat bırakalım. Onların yöneticileri var, hocaları var, federasyonu var. Bırakın cezayı onlar versin. Bu buz dağının görünen yüzü, görünmeyen yüzünde ne var? Hakemler yüreklerini maça koymuyor. Bildiklerini uygulayamıyorlar. Otoritelerini kuramıyorlar. Maçtan sonra ne olacak sendromunu yaşıyorlar. Göğsünde FIFA kokartı olan bir hakem, hakem literatüründe baş öğretmendir. Örnektir. Çaldığı her düdük doğrudur.

Derbi maçta Bülent Yıldırım'ın, Olcay Şahan'a gösterdiği ikinci sarı kartı kuralın hiçbir yerinde yerine oturmaz. Umut vaadeden atak yok. Önemli avantajın başlangıcı yok. Kuralın emrettiği gibi formadan abartılı çekme yok. Fenerbahçeli oyuncu kendi yarı alanında, daha kale alanına kat edeceği 80 metre var. Omzundan tutmuşsun, çekmişsin. Bunun adı bu kriterlerin ışığında sadece fauldür. Çekme veya yaralama yok, şiddet yok, üstüne çıkmak yok daha ne diyeyim! Bir oyuncuyu atmak bu kadar basit olmamalıdır. Hele hele sarı kartı olan bir oyuncu ikinci sarı kart olacaksa şüphe götürmemeli. Bunu ben söylemiyorum sevgili Yıldırım, UEFA söylüyor, Uilenberg söylüyor. Senin göğsünde kokart var sen baş öğretmensin.

Maçın büyük bir bölümünde faul standardında hatalar yapan Yıldırım sarı kartlarına da sıkça başvurmak zorunda kaldı. 72. dakikada Fenerbahçe ceza sahası içinde Mehmet Topal'ın, Demba Ba'ya yaptığı hareket güreşte 3 puanı getiriken maalesef ne hakem Bülent Yıldırım, ne de beşinci hakem Hüseyin Sabancı tarafından kayda bile alınmadı. Pozisyon yüzde milyon değil, trilyon penaltıydı.

Bu maçı hakem açısından değerlendirirken inanın çok zorlanıyorum. Fenerbahçe'nin kazanması Beşiktaş'ın kaybetmesi veya Beşiktaş'ın kazanması, Fenerbahçe'nin kaybetmesi ya da berabere kalmaları doğaldır. Her üç neticede her iki takım içinde nasıl olursa olsun bizim baktığımız hakemliktir. Hakemin saygınlığıdır. Hakemin otoritesidir. Hakemin cesaretirdir ve en önemlisi hakemin adaletidir. Yüzlerce seminere katıldım FIFA'da ve UEFA'da. Bir oyuncuyu atarken dört dörtlük isabet gerekir. Yani hedefi tam 12'den vurmanız gerekir. Hedefin sağından solundan kıyısından köşesinden bir karar verirseniz kabul görmez. Nitekim çok saygın kimliği olan Bülent Yıldırım'ın yönetimi iki kritik karar dolayısıyla futbol kamuoyundan geçer not almamıştır.



Karakartal'a devam... Karakartal Mobil Uygulamaları