Siyahın beyaza aşkı

Hürriyet gazetesinin usta kalemlerinden Orhan Can, Cumartesi günü oynanan duygusal mücadeleye yine duygusal bir açıdan baktı.

Her zaman farklı yazım tarzı ile dikkat çeken Orhan Can, son yazısında futbolu futbol yapan ancak futbol dışı olan unsurlara değindi. Beşiktaş taraftarının aşkını, siyahın beyaza aşkını, biber gazını ve yönetim eksiklikleri anlattı. 

İşte Orhan Can'ın 'Siyahın beyaza aşkı' başlıklı o yazısı:

Bu asla bir VEDA değil, Can ile Cananın buluşmasıdır..
Onbinlerin buluşmasına şahit olmak için yola düştüğümde “Deli” bir trafik vardı karşımda!
Ben de bir sevda uğruna “Yollara” düşmüştüm..
Sanki kurgulu gibi arabanın teybinde yıllar öncesine ait bir şarkı...
“Bir kez baktın yüzüme,
Gözün değdi gözüme..”
Sözler beni seneler seneler öncesine götürürken bir çivi daha çakıyordu beynime!
Almıştı bir kez aklımı başımdan..
Çıkmıştı kafatasımdan dışarıya bir kez eskiler..
‘Bir kez baktın yüzüme / Gözün değdi gözüme..’ ha..
“Yollara düştüm ben ben..
Senin yüzünden..”
Böyle mi başlamıştı acaba ‘Siyahın’ Beyaza, ‘Beyazın’ Siyaha aşkı..
“Evet, çocuk evet!” diyorum içimden. Böyle başlamıştı bu aşk..!!
Bir kez bakmıştı ve gözü değmişti gözüne..
“Gözün”, göze 1 kez değmesi yetmişti ha!
Bu yüzden midir yıllardır “Yollara Düşmemiz..”
Bu yüzden mi yıllardır “Kalbimiz Firarda..”dır.
O gündür bu gündür, bu taraftarın ‘kalbi firarda’ işte..!!
Sevda ateşini serbest bırakmıştır Beşiktaşlı..
Bu yüzdendir, Türkiye’nin her yerinden, yurt dışından İnönü’deki son maça akın gelmeler!

İnönü düğününe hazırken, dışarıda olup bitenler inanılır gibi değil ama..
Karşı takımın taraftarı yok..
Beşiktaş’tan eğlenerek gelen Beşiktaşlılara neden gaz sıkar ki polis..!?
Yolu neden keser ki..!?
Stattakiler bile dışarıda sıkılan gazdan etkilendi..
Yanımdakilerden biri, “Olay, Başbakanlık Ofisi’nin önündeki polislerin müdahalesi ile başlamış” diyor.

İnönü hınca hınç doluyken, hatta gizli Beşiktaşlılar bile İnönü’ye gelmişken...
Misafir tribününü Beşiktaş taraftarına bırakan Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav bir ömür boyu aldığı alkıştan daha fazlasının İnönü’de almışken, bu gaz sıkma da nedir kardeşim..!?
Her toplu insan gördüklerinde ortaya çıkan bu nefret niye..?

Dışarıda olaylar böyle olunca içeride de taraftarın ısrarla “Emniyet dışarı” diye bağırdı.
(Emniyet de polisleri İnönü’nün dışına çıkardı)

Geçmişle geleceğin birleştiği bu gecede bunların yaşanmaması lazımdı.

Beşiktaş’ın golleri son maç için gelen “Çılgın Beşiktaşlıları” çılgına çevirdi..
Herkes zafere, bu geceye, son maça hazırdı ama bir tek yönetim hazır değildi!
Dışarıda gaz sıkan polis, ceza yeneceğini bildikleri halde meşale yakanlar bile hazırdı.
Bir tek yönetim hazır değildi..
İnönü’de son maç olduğunu bildikleri halde bir etkinlik yapmayanlar yani..
Nasıl yani derseniz..
‘Bu gece geçmişle geleceğin birleştiği gece’ dedik ya..
İnsan bir etkinlik düzenler..
Misal biletlerin üzereni hatıra olsun diye “Son Maç” olduğu vurgulanabilirdi..
Günün anlamanı anlatan eşyalar hazırlanıp satılırdı..
Beşiktaş’ın yaşayan efsaneleri İnönü’ye getirilip maç öncesi bi’şiler yaptırılırdı..
Maç öncesi küçük bir de konser mesela..
Mesela, mesela mesela..
Neler neler yapılırdı..
Dedik ya, herkes bu gecenin önemini anlamıştı ama bir tek yönetim anlamamıştı..!!

3. gol geldiğinde “Beyaz Kelebekler Vadisi” bir kez daha bayram yerine döndü..
Dedim ya, taraftar bu gecenin en güzel damadıydı..!!
Bir ara, İnönü bu gece yıkılacak sandım..
Binlerce insan beraber zıplamaya başladığında ben “Aha stat bu gece gidecek” dedim..
Gecenin en romantik anı atkıların açılarak “Bir şarkısını sen ömür boyu sürecek” şarkısıydı!
“Yönetim uyuma battaniye hazırla” sloganı ise taraftarın haleti ruhiyesini, geceye ne kadar hakim olduğunu ne de güzel anlatıyordu..
Anlamayanlar sadece maçı seyredip gittiler oysa..

Bitiş düdüğü ile binlerce Beşiktaşlının maç sonunda İnönü’nün çimlerine inmesi kelimelerin kifayetsiz kaldığı andı..
Kimi çimleri öptü, kimi çimlerde çılgınlar gibi koştu..
Statta ‘Hatıra olsun’ diye sökülmedik koltuk kalmadı..
Çimleri bile söktü sevdalı kalpler..
Hele hele kale direklerinin parçalanarak eve götürülmesi..
Bence tarihe geçecek bir görüntüydü.
Bir topluluk bu kadar mı sever sevdiğini..
İnsan bu kadar mı aşık olur..
Aşk olsun size çocuklar..
“Beleş Tepeye” ‘Aldırma Gönül’ü de söylettiniz ya..
O gece herkes mutluydu..
Çünkü bu, CAN ile CANANIN buluşmasıydı..

Ne demişti filmin sonunda Terminatör abi! “I'll be back..”
Yani, “Geri Döneceğim..!!”
Unutmayın, döneceğiz çatır çatır..!!

Neyse,
yukarıda bahsettiğim efsane şarkıçı Esmeray’ın ve Beşiktaşlıların klip yaptığı “Yollara Düştüm Ben” şarkısının ikinci mısrasıyla bitireyim yazıyı..

“Düşümde gördüm seni
Vardım tuttum elini
Benim yarim olmazsan
Vallah vururum dedi
Yollara düştüm ben ben..
Senin yüzünden..” BEŞİKTAŞ..!!

İşte Beşiktaşlıların İnönü'ye veda klibi..
http://webtv.hurriyet.com.tr/4/49151/0/1/can-ile-cananin-bulusmasi.aspx

OC bu gece mutlu kaçar..
En Kalbi Muhabbetlerimle..

Karakartal'a devam... Karakartal Mobil Uygulamaları