Spor yazarı Cem Dizdar, Akhisar Belediyespor mücadelesini değerlendirirken, ilginç tepitlerde bulundu.
Beşiktaşlı spor yazarı Cem Dizdar, ligde Akhisar Belediyespor ile oynadığımı mücadeleyi değerlendirdi. Cem Dizdar, Bilic'in ve Beşiktaş'ın kendi elinde olan ipleri kaybettiğini belirtti.
''Aşağıdakilerin ‘düşmek’ yukarıdakilerin ‘şampiyon olmamak’ için haniyse çırpındıkları bir lig! Şampiyon adayı takımların sezon sonuna doğru güçsüzlüğü dikkat çekici... Antep karşısında aldığı beraberlikle zayıflayan umudu Fenerbahçe’nin beraberliğiyle yeniden dirilen Beşiktaş, yine koca ilk yarıyı o bildik düşük temposuyla boş geçiriyor!.. Ben ‘’Beşiktaş düzensiz’’ dedikçe Beşiktaşlılar kızıyor ama bir de şöyle düşünsünler; iki penaltı noktasından düz bir çizgi çizin ve o çizginin sol tarafında Beşiktaş ne yapıyor bir düşünün!.. Bu takımın oyun merkezi sanıldığı gibi Sosa/Tolgay değil, Gökhan Töre!... Bu oyuncu anlaşılmaz biçimde bir vazgeçilmeze dönüşmüş durumda. Hücum için tüm toplar onunla buluşuyor ve varsa bir plan top ondayken işlemeye başlıyor. Yani sahanın da takımın da yarısı atıl!.. Buna bir de düşük ritm eklenince rakip hem direnç hem güven kazanıyor ve sıkışan maçı çözmek de ‘doğaçlamalara’ kalıyor. Söylediğim bu.
Bu maçta da geçmişin benzerleri yaşandı. Düşük ritim Akhisar’ı cesaretlendirip öne getirdi. Önce vasatlıkta ülkedeki benzerleriyle yarışan Ramon’un 6. dakikadaki hatası... Bu işaret fişeğiydi. Günay, Güray’ı durdurdu ama az sonra Bilal’in ortasında Akyüz’ü durduracak kimse çıkmadı!. Beşiktaş devre sonuna doğru yüklenirken arka tarafı da iyice gevşedi ve devreyi neredeyse iki farklı mağlup kapıyordu.
İkinci yarıya tıpkı Töre gibi ne yapacağı belli olmayan ikinci oyuncusu Pektemek’i gönderdi Bilic. Yok hükmündeki Serdar’ın yerine de sol tarafta yok edilen Olcay’ı. Gerekli galibiyet tempoyu zorunlu kılınca ve bu da kısa süreli gerçekleşince devre başında Akhisar’ı geri iten Beşiktaş golü de buldu. Ancak Veli Kavlak’ın olmadığı düzende oyunun boyunu kısaltma konusunda tüm olumlu çabasına rağmen Tolgay yetersiz kalınca oyun boyu 60-70 metreye çıktı ve maç bir düelloya döndü. Orta saha acemiliğine, Sosa’nın yersiz şut tercihleri ve kulübeden alınan katkının yetersizliği de eklenince yakalanan avantaj yine hüsranla sonuçlandı. Geriye kalan avuntu sanırım “Rakipler de kaybedebilir’’ olacak. Buna da artık inanan olursa!.. Tüm geleceğini Töre’ye bağlayan Bilic ve Beşiktaş böylece rakiplerinin kendisine sağladığı avantajları da elinin tersiyle itti. Ezcümle, 90. dakika oynamadan bu iş olmuyor. Bu sezon en azından bu iyice anlaşılmış olmalı... ''