Lucescu olsaydı böyle mi olurdu?

Beşiktaş'ımızda bu sezon alınan sonuçlar hayal kırıklığı yaratırken acı bir gerçek ne yazık ki karşımıza çıktı.

HABER- YORUM: Eray Emin Aydemir

Twitter: https://twitter.com/#!/ErayEAydemir

Bu sezon Spor Toto Süper Lig'de zirveden uzak kalan, Türkiye Kupası'nda Boluspor'a elenerek büyük şok yaşatan ve son olarak Süper Final'de de son sırada kalan Beşiktaş'ımızda bazı acı gerçekler takımımızın başarısızlığında temel etkenler olarak karşımıza çıkıyor.

Takımımız sadece UEFA Avrupa Ligi'nde iyi bir performans gösterip bu sezonun şampiyonu Atletico Madrid'e elenirken, özellikle Portekizli oyuncularımız başta olmak üzere bir çok önemli ismimizden takım olarak yeteri kadar fayda göremedik..

YILDIZ VARSA SORUN DA VAR AMA...

Futbol dünyasında genel olarak yıldız oyuncuların diğer futbolculara nazaran yüksek egoları ve yetenekleri sebebiyle sorun çıkarmaya meyilli oldukları bilinirken, camia olarak bu tip oyuncularla 2011-2012 sezonunda iyi bir iletişim yakalayamadık. Zaman zaman yaşanan maddi sorunlar bu iletişimsizlik de büyük pay sahibi olurken sezon başından beri çalkantılı günler bitmek bilmedi. 

GUTİ İLE YOLLAR AYRILDI

Büyük ümitlerle transfer edilen ve ilk sezonunda dikkat çekici bir istatistiğe imza atan İspanyol futbolcumuz Guti'nin yıldızı o dönem takımımızın başında bulunan Carlos Carvalhal ile hiç barışmadı. Gece hayatı sebebiyle sürekli olarak eleştirilen İspanyol yıldız, Beşiktaş'ımızda sezonu tamamlayamadı ve Guti'nin bu yokluğu Fernandes'in olmadığı zamanlarda üretkenlik anlamında büyük sıkıntı yarattı.

FERNANDES KAPIDAN DÖNDÜ

Sezon başında bonservisi alınan ancak Carvalhal ile büyük sorunlar yaşayan Fernandes'in de sorunu gece hayatıydı. Daha sonra yaşanan sakatlıklar sebebiyle forma şansı bulan Portekizli yıldız, futbola olan iştahı ve duran toplardaki yeteneği ile büyük taktir toplamasına rağmen agresifliği sebebiyle bir türlü ihtayacımız olduğu zamanlarda sahada olamadı. Fernandes'in agresif yapısını rakipler lehine kullanırken yıldız oyuncumuzunun bu kötü özelliğine çare bulunamadı.

QUARESMA KADRO DIŞI KALDI

Bu sezon takımımızın en fazla eleştirilen isimlerinden biri olan Quaresma, zaman zaman etkili bir performans sergilese de istenileni tam olarak veremedi. Sürekli olarak topla etkili alanda buluşturulmamasından şikayet eden Portekizli yıldız, sakatlığının ardından ülkesinden bir hayli geç dönerken Tayfur Havutçu'nun göreve gelmesiyle toparlanma belirtileri gösterdi.

SİMAO HEP AYNI

Beşiktaş'ımıza transfer olduğu günden itibaren bir türlü istenileni veremeyen Simao ile ilgili teknik direktörlerimiz bu oyuncumuzun performansını arttırıcı önlemleri bir türlü alamadılar.  Simao büyük hayal kırıklığı yaratırken tecrübeli oyuncumuzun takımdaki geleceği belirsizliğini koruyor.

ALMEİDA İNİŞLİ ÇIKIŞLI

Bu sezon sakatlık problemi yaşayan Hugo Almeida, inişli çıkışlı bir performans sergiledi. Ekonomik sıkıntılar nedeniyle gündeme gelen Portekizli golcü takımımızın en fazla gol atan ismi olmasına rağmen kritik zamanlarda kaçırdıklarıyla saç baş yoldurdu.

YA LUCE OLSAYDI...

Beşiktaş'ımızda yıldızlardan alınmayan performans akıllara hemen 100. yılımızda takımımızı çalıştıran Rumen teknik adam Mircea Lucescu'yu getiriyor. Şampiyon olduğumuz sezonda, Tümer Metin, Sergen Yalçın, İlhan Mansız ve Pascal Nouma gibi yüksek egolu ve yıldız oyunculara görev veren ve bu isimlerden oldukça iyi bir verim olan Lucescu, yıldız oyuncuları yönetme tavrıyla büyük beğeni toplamıştı.

MANCİNİ SORUNLULARLA ŞAMPİYON OLDU

Premier Lig'de bu sezon şampiyonluğa ulaşan Manchester City'nin çalıştırıcısı Roberto Mancini, Balotelli ve Tevez gibi iki "arıza" oyuncudan mümkün olduğıunca faydalanarak takımını şampiyonluğa taşıdı.  Sezon içinde bir çok sorun çıkartan iki ismi yönetmeyi başaran Mancini, teknik bilginin yanı sıra yıldızlarla kuralacak iletişimin bir takımın başarısında ne kadar önemli olduğu gerçeğini karşımıza çıkarttı.



Karakartal'a devam... Karakartal Mobil Uygulamaları