"Başkan ve yönetim, konu ben olunca hep yalan söylediler. Yalanlarının üzerini, başka yalanlarla örttüler"
Beşiktaş'tan olaylı bir şekilde ayrılan ve bugüne kadar karşılaştığı suçlamalara karşı sessizliğini koruyan Manuel Fernandes, suskunluğunu FANATİK'e bozdu.
Siyah-Beyazlılar'la sözleşmesi sona erdikten sonra Rusya'nın Lokomotiv Moskova ekibine imza atan Fernandes, Başkan Fikret Orman'ın hakkında yaptığı yorumlardan, Gökhan Töre'nin vurulduğu geceye kadar birçok sorumuza yanıt verdi. İşte Portekizli yıldızın açıklamaları: "Özellikle son dönemimde hakkımda birçok iddia ortaya atıldı. Başkanın benimle ilgili, 'Aldığı parayı helal etmiyorum' sözlerine anlam vermek mümkün değil. Yönetim ve kendisi, konu ben olunca hep yalan söylediler. Yalanlarının üzerini, başka yalanlarla örttüler. 3 yıl boyunca Beşiktaş forması giydim. Bu sürede de kulübüm için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım." 'Umarım bunun farkındadır'
"Bazı maçlarda sakat sakat oynadığım bile oldu ama, hep takımıma faydalı olmak istedim. Beni kolay bir hedef olarak gösterdiler. Bana inanmayanlar, taraftarın önünde beni suçlu gibi göstermeye çalıştı. Ancak mutluyum, çünkü Beşiktaş taraftarı beni destekledi ve bunlara inanmadı. Başkan için fazla söylenecek bir şey yok. Ancak umarım, Beşiktaş'ın ne kadar büyük bir kulüp olduğunun farkındadır. Benimle uğraşacağına, 'Beşiktaş'ı nasıl şampiyon yaparım?' onun üzerine kafa yorması gerekirdi. Dikkat edin, her şey kötü gittiğinde kendilerine bir bahane bulmaya çalıştılar. Ne olsa, sorumlusu ben ilan edildim! Fenerbahçe derbisi sonrası, Gökhan Töre'nin vurulduğu gece, eğlenceyi de benim organize ettiğim iddia edildi. Benim hakkımdaki bir başka yalan da buydu. Böyle bir şeyi sadece, hayal gücü sınırlarını aşanlar düşünebilir."
'Yaşam tarzım böyle'
"Hugo Almeida ile birlikte aynı mekandaydık ama, Gökhan'ın vurulduğunu ertesi gün öğrendik. Profesyonel bir futbolcuyum ve insanların beni sahada yaptıklarımla yargılamasını istiyorum. Sahaya çıktığımda işimi en iyi şekilde yapmaya çalışırım. 3 sezon boyunca da böyle oldu. Futbol dışında ise elbette kendime ait bir özel yaşamım var. Arkadaşlarımla eğlenmeye gitmeyi, onlarla vakit geçirmeyi seviyorum. Her insanın farklı bir tarzı vardır. Kimi evinde oturmaktan, kimi dışarı çıkıp gezmekten hoşlanır. Ben böyle yaşamaktan hoşlanıyorum. Eğer iyi oynamadıysam,eleştirilmem çok doğru. Ancak bunun dışındaki şeyleri, art niyetli olarak nitelendiriyorum."
'İstemeseydim görüşmezdim'
"Gelecek sezon da Beşiktaş'ta kalmak istedim. Zaten bunu istemesem, asla geçen sezon başında görüşme masasına oturmazdım. Görüştük ama anlaşamadık. Beşiktaş benim için çok önemliydi. Orada oynamak büyük keyifti. Lokomotiv Moskova'nın beni devre arasında istemesiyle ilgili yorum yapmayacağım. Geçmiş, geçmişte kaldı. Şu an Lokomotiv'le anlaştığım için mutluyum. Hedefleri olan bir kulübe geldim. Tekrar üst seviyede futbol oynamak ve şampiyonluklar yaşamak istiyorum. Bu yüzden de tercihimin doğru olduğuna yürekten inanıyorum."
‘Türk futbolu adına üzücü’ "Bana yapılan saldırı, Türk futbolu adına üzücü bir durumdu. Bu olaydan dolayı ayrılma kararı almadım. Aptal bir holiganın yaptığı hareket yüzünden, hayatıma asla yön vermem.Kasımpaşa karşılaşmasında yaşadığım olay, kariyerimde bir ilkti. Sahaya giren birinin nedensiz bir şekilde üzerime saldırmasına anlam vermem güç. Söyleyecek kelime bulamıyorum. Aslında bu benim için değil, Türk futbolu adına üzücü bir olaydı. Çok da fazla hatırlamak istemiyorum. Birçok kişi bu maçtan sonra Türkiye defterini kapattığımı düşündü. Ancak asla bunu düşünmedim. Aptal bir holiganın yaptığı hareket yüzünden, hayatımı değiştirmem ya da bazı kararlar almam söz konusu bile olamazdı. Kötü bir şeydi ve geride kaldı."
‘Takımım için sustum’
"Oynamadığım dönemde, yönetimin benimle ilgili her söylediğine taraftarın inanmadığını biliyorum. Sustum, çünkü takımıma şampiyonluk yolunda bir zarar vermek istemedim. Galatasaray maçı, benim Beşiktaş kariyerimdeki son karşılaşmamdı. Ardından takımla bağlarım koptu. Yönetimin beni, sakatlık ya da kadro dışı bıraktığıyla ilgili konuşmayacağım. Ancak onların bu süreçte hakkımda söyledikleri her şeye, taraftarların inanmadığını biliyorum. Buradan ne demek istediğimi herkes anlayabilir. O dönemde bir şeyler söyleyerek ortamı gerip, takımın konsantrasyonunu bozmak istemedim. Sadece yönetimin, kulüp için iyi bir şeyler yapmasını ve muhteşem taraftara şampiyonluk armağan etmesini görmeyi bekledim."
‘Almeida'ya katılıyorum’
"Hugo Almeida, çok önemli bir futbolcu. Beşiktaş'ta bu sezon çok iyi oynadı. Bensiz sahaya çıktığı maçlarda zorlandığını söylemesi, gayet normal. Sonuçta uzun süre beraber forma giydik. Portekiz Milli Takımı'ndan da birbirimizi iyi tanıyoruz. Sahada ikimiz de, birbirimizin neler yapabileceğini biliyorduk. Sezonun ilk devresinde Almeida ile beraber, iyi işlere imza attık. Benim oynamadığım dönem, mutlaka onu etkilemiştir. Onunla yine beraber oynamak isterim. Ancak geleceğiyle ilgili kararına karışmam. Dünya Kupası'nda da başarılı olacağına inanıyorum."
‘Bilic'le iyi bir ilişkimiz vardı’
"Türkiye harika bir ülke. Burada çok güzel günler geçirdim ve önemli dostluklar kurdum. Takım arkadaşlarımı ve İstanbul'u elbette çok özleyeceğim. Onlarla takım için en iyisini yapmaya çalıştık. Bana verdikleri destek için çok teşekkür ederim. Taraftarların da kalbimde ayrı bir yeri olacak. Ölene kadar Beşiktaş taraftarı olarak kalacağım. Ayrıca teknik direktörümüz Slaven Bilic'le de çok iyi bir ilişkimiz oldu. Beşiktaş kariyerimdeki son hocamdı. Kulübün başarısı adına tıpkı benim gibi en iyisini yapmaya çalıştığını düşünüyorum."