Denizli gibi elinde sadece elma varken muzlu pasta yapmaya kalkmıyor. Schuster gibi kör gözün parmağına, aynı hataları ısrarla tekrarlamıyor.
Elindeki kadroyu en iyi şekilde kullanmak ve her futbolcudan en iyi verimi almak için gayret sarfediyor.
İnatçı değil, kaprisli değil… Pragmatik ve akılcı. Stoke City karşısında orta alanda koşan oyuncuları kullandı. Savunmanın sağında kısa Ekrem'in yerine uzun Hilbert'e görev verdi.
Rakibe göre revize etti sistemini. Quaresma ve Simao daha çok içeri kat ettiler, hiç gelmedikleri kadar geri geldiler. "Ben hangi göle maya çalsam tutar" diyenlerden değil Carvalhal. Guti vasıtasıyla yıldızlar üzerinde otorite kurduğunu da kabul etmeliyiz. Kendisi de biliyor, emanetçi ama bunu bile dert etmiyor.
Hiç gitmeyecek gibi çalışırken her an yerini Tayfur hocaya bırakmaya da hazır. UMARIM BAŞKAN FARKINDADIR
Bu şartlarda işine motive olması, sahiplenmesi her türlü takdirin üzerinde. Beşiktaş her geçen gün daha iyiye gidiyor. Stoke City karşısında sergilenen futbol bunun bir göstergesi. Carvalhal, mazeretlerin arkasına saklanmıyor.
En iyi golcüleri sakatken yürütüyor gemiyi.
Son yıllarda Beşiktaş'a gelen yabancı teknik adamlar arasında en az şöhreti olan Carvalhal, hepsine rahmet okutuyor.
Biz de alkışlıyoruz.
Bu arada üç kulvarda büyük hedefler kovalayan Beşiktaş'ın bir an önce Almeida'ya kavuşması şart. O bile yetmez. Bir de Bebe'nin dönmesi lazım. Kartal, o günlere kadar ne kadar az kaybederse o kadar iyi. Çünkü ön bölgede etkili ayaklar devreye girince bu takımı ligde de Avrupa'da da durdurmak hiç kolay olmaz.
Başkan Yıldırım Demirören, bu gerçekleri görmeli ve tercih durumuna geldiğinde yıldızların değil Carvalhal'in yanında durmalı. O takdirde Beşiktaş'ın geleceği çok daha parlak olacaktır.
O geleceği yıldızlar değil, aklın yolunu takip eden bir teknik adam aydınlatabilir. Umarım başkan bu gerçeğin farkındadır.
* * *
ARTI FUTBOL!
Fatih Kuşçu'nun hazırlayıp sunduğu Artı Futbol'da her hafta düzeyli tartışmalar ve bilgi dolu yorumlarla futbolseverlerin huzuruna çıkıyoruz. Gürcan Bilgiç Fenerbahçe'yi, Levent Tüzemen Galatasaray'ı ve Hakan Kulaçoğlu Trabzonspor'u A'dan Z'ye irdeliyor. Bu satırların yazarı da Beşiktaş ve federasyon hakkında doğru bildiği ne varsa orada anlatıyor.
Farklı bir spor programı istiyorum, düzeyli tartışmaları özledim, laf kalabalığı değil bilgi istiyorum diyenler, temiz futboldan taraf olanlar pazar akşamları bize gelsin.
İkram bol! Benden söylemesi.
* * *
TFF VE YANAL!
Federasyonu benim kadar eleştiren başka bir yazar yoktur sanırım. Bu köşeyi okuyanlar da bunu çok iyi bilir. Ancak eleştiriyoruz diye yaptıkları doğru uygulamaları da görmezden gelecek değiliz.
Başkan Aydınlar, kurumsallaşma anlamında ciddi adımlar atmaya başlamış. Ersun Yanal'ın ne iş yaptığı sorgulanır olmuş. Bunlar güzel gelişmeler. Şike konusunda yapılan yanlışları eleştirmeye yine devam ama kurumsallaşma ve savurganlığı önleme anlamında yapılan doğruları dile getirmek de bizim boyun borcumuz.
* * *
BEŞİKTAŞLI DURUŞU
Futbolda şike soruşturması kapsamasında Metris Cezaevi'nde tutuklu bulunan Beşiktaş yöneticisi Serdal Adalı, Türkiye Futbol Federasyonu'na verdiği dilekçeyle savunma hakkından feragat etti.
Adalı, dilekçede PFDK'nın kendisi için vereceği kararı açıklanmasını istedi. Helal olsun. Aynı şekilde Tayfur Havutçu ve Ahmet Ateş de benzer bir dilekçe vermişler. Beşiktaşlı duruşu nedir diye soranlara söylüyorum; işte budur!
* * *
AMATÖR PROFESYONELLER
Beşiktaş'ın bazı profesyonellerinde son dönemde inanılmaz bir disiplinsizlik var. Ayakların baş olduğu yerde tüm değerler heba olur.
Pireler deve, develer pire haline gelir. Buna izin vermemek için. Büyük kulüp tepeden tırnağa büyüktür, o çatı altında görev alan herkes de o büyüklüğe uygun davranmak zorundadır. Şimdilik burada kesiyorum ama bu bazı amatör- profesyoneller nedeniyle arada bir karşımıza çıkan sıkıntılar yakında bir şekilde gün yüzüne çıkar ve bomba patlar. Benden söylemesi...
* * *
ŞEREFLİ İKİNCİLİKLER, ŞİKECİ MUHABBETLER!
Siz hiç Fenerbahçe avukatlığına soyunan bir Beşiktaş başkanı gördünüz mü?
Ben gördüm… Yıldırım Demirören… Peki neden yapıyor bunu?
Beşiktaş'ın da bir korkusu mu var!
Ortaya çıkan manzara sanki böyle bir iddiaya zemin hazırlıyor gibi.
Asla olamaz… Beşiktaş'ın korkusu olamaz, takımının küme düşeceğini bilse kaderine razı olur, bazı şeylerin örtülmesi adına başkalarına destek vermez.
O nedenle Demirören her ne yapıyorsa bu yaptıklarını YARIN BEŞİKTAŞ CAMİASINA anlatmakta büyük zorluk yaşayacağını şimdiden bilsin.
* * * AVRUPA'NIN ORTASINDA DAYAK!
Stoke City bildiğimiz futboldan çok Amerikan futbolu oynuyor.
Topa değil rakibin üzerine çullanıyorlar. İlk hedefleri kaleciler. Rüştü'yü maç boyu dövdüler.
Dört sırık kalecinin etrafını sarıyor, ikisi tutup, ikisi vuruyor. Onlar buna taktik diyorlar!
Fransız hakem müsvettesi Gautier'i de bulunca iyice coştular! Adam gibi bir hakemle gol değil taç bile atamazlar.
* * *
BEŞİKTAŞ TV!
Gün geçmiyor ki Beşiktaş TV ile bir yakınma, bir şikayet duymayalım.
En son Kartal Bakışı'nda Erdem Ulus'un konuğu olduğum gün sanatçı kardeşim Özgür Özgüngül telefonla bağlanıp yaşadığı sıkıntıları anlattı.
Beşiktaş'ın adının her gün böyle problemlerle anılması bizden başka kimseyi rahatsız etmiyor mu acaba?
* * * KÖY BİLE DEĞİL!
Tuncay Şanlı Stoke City forması giydiği dönemde bu küçük yerde çok sıkıldığını sık sık dile getirirdi. Gelip görünce Tuncay'a hak verdik. Burası köy bile değil. Bir resturant var, yer yok.
Sandalyeyi kaptın kaptın, yoksa yandın.
Bizim köyümüz bile buradan daha şehir, hiç değilse orada bakkal var!
* * *
JORGE MENDES'E İNCELEME
Quaresma başta olmak üzere Beşiktaş'a tam 7 yabancı oyuncu getiren menajer Jorge Mendes, FIFA tarafından araştırmaya alınmış. Bu araştırmanın sonucunu herkes gibi ben de çok merak ediyorum.
Bakalım Mendes neymiş, ne değilmiş. Sanırım bu araştırma sonucunda her şey ortaya çıkar!