Bilic: "Beşiktaş'a transfer teklifi yaptık..."

Beşiktaşımızın ardından West Ham United'a giden Slaven Bilic, siyah-beyazlı takımımızdan istediği ismi açıkladı.

Beşiktaşımızın eski teknik direktörü Slaven Bilic, West Ham United'ın başına geçmesinin ardından siyah-beyazlı takımımızdan istediği futbolcuyu açıkladı. Gökhan Töre'yi Beşiktaşımız'dan transfer etmeye çalıştığını belirten Bilic, "Töre’yi çok istedim. Ama olmadı, kulüpler anlaşamadı. Belki bu iş gelecekte olur" dedi.

"Gökhan Töre'yi istedim, kulüpler anlaşamadı"

“Hep söyledim, Gökhan Töre birçok Avrupa takımında forma giyebilir. O kaliteye ve geleceğe sahip. West Ham’la anlaştıktan sonra yöneticilerime onu almaları gerektiğini söyledim. Takıma büyük güç katacağını dile getirdim. Ada’da sükse yapabileceğinden emindim. Töre hareketli bir futbolcu kolay adam geçebiliyor ve sol ayağını iyi kullanıp sert şutlar atabiliyor. Burada seyircilerin hoşuna gidebilecek tüm meziyetlere sahip. Ama olmadı, iki kulüp yetkilileri anlaşamadı. Neden anlaşamadıkları fazla önemli değil ama bu iş belki gelecekte olur. Futbolda her şey mümkün...”

'Taraftarı hayatım boyunca unutmam'

“Kendi stadımız yoktu. Türkiye’nin birçok değişik yerinde maçlar oynamak zorunda kaldık. Ancak her yerde taraftarlarımız bizimleydi. Müthiş bir destek verdiler. Onların bize olan bu desteğini hayatım boyunca hiç unutmayacağım. Onlara bir kez daha sizin aracılığınızla teşekkür ediyorum”

‘Fenerbahçe’nin eksiği, kimlik’

“Türkiye Ligi’ni doğal olarak takip etmeye devam ediyorum. Beşiktaş’ın başarılarıyla, oynadığı futbolla tabii ki gurur duyuyorum. Galatasaray da zaman zaman iyi maçlar oynuyor. Fenerbahçe ise bana göre bir kimlik sorunu yaşıyor. Bakın, geçtiğimiz sezon Fener’in bir kimliği vardı. Kadrosu belliydi... Volkan, Gökhan, Egemen, Caner, Mehmet Topal ve Emre. Bu 6’lı takımda bir kimlik yaratmıştı. Türk kimliği. Sonra da önde Emenike, Sow ve Kuyt vardı. Bu üç isim belki kağıt üzerinde daha kaliteli isimlerdi ama takımı toparlayan sahadaki o Türk kimliğiydi. Tamam ben Emre’yle o dönem sorunlar yaşamış olabilirim ama onun sahadaki duruşu önemliydi, takımın patronuydu. Bu sezon kimlik eksikliğini görüyorum takımda. Çok büyük isimler alındı fakat güçlü bir kimlikle beraber takım olmakta zorlandıklarını görüyorum.”

‘Terim şanslı evet, ama çok cesur!’

“Türkiye kötü başladı ama sonlara doğru gruplarda inanılmaz sonuçlar alındı. Direkt finallere gitmeniz evet büyük şans, birçok sonuç size yardımcı oldu. Fatih Terim şanslı evet ama Terim aynı zamanda benim tanıdığım en cesur hocalardan biri. Ona büyük hayranlık duyduğumu itiraf etmem lazım. Büyük bir lider. Futbolu biliyor, futbolu yaşıyor. Onun bu kadar başarılı olması tesadüf olamaz, şans olamaz. Cesur diyorum, çünkü hangi hoca en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde Gökhan Töre gibi bir oyuncudan prensip nedeniyle vazgeçebilir! Terim bunu yaptı. Ona hayranlık duymamın başka bir sebebi ise ekibine sahip çıkması. Müthiş bir ekibi var. Futbolla yatan, futbolla kalkan dev bir ekip. Oyunu her yönüyle çok iyi analiz ediyorlar ve biliyorlar. Terim ve Türkiye’ye Fransa’da başarılar diliyorum.”

‘Türkiye yine sürpriz yapabilir’

“Türk Milli Takımı’nın başarısı beni tabii ki sevindirdi. Tıpkı Hırvatistan’ın finallere katılmasına sevindiğim gibi. Türkiye’nin 2008’deki gibi Fransa’daki şampiyonaya da renk katacağını düşünüyorum. Türk seyircisi o dönem yaşattığı atmosferle zirve yapmıştı, yine Avrupa’nın birçok ülkesinden destek için gelecekler. Bu futbolun markası için çok değerli bir şey. İnanın tüm futbol otoriteleri böyle düşünüyor. Aynı zamanda ben 24 takımlı bu şampiyonada Türkiye’nin iyi bir grafik çizeceğini düşünüyorum. Sizin gerçekten bir turnuva takımınız var. Fatih Terim’in başında olduğu bu takım yine sürpriz yapacaktır.”

‘Atiba takımın her şeyi’

“Atiba benim dönemimde tartışmasız takımın en değerli oyuncusuydu. Sakın yanlış anlaşılmasın, belki çok yetenekli değildi, belki skora çok katkı da yapmadı ama takımın adeta balansıydı. Ahenkle defans-hücum arasında bir köprü kurdu. Basit oynardı, az hata yapardı, ona çok güvenirdim. Sigortamızdı. İnanın birçok takım arkadaşına önemli tecrübeler de aktardı. Onu alırken yapılan eleştirilerin ne kadar haksız olduğunu herkes şimdi anlamıştır. Onun hâlâ mükemmel performansını sürdürdüğünü duymak beni daha da keyiflendiriyor. Beşiktaş camiası onunla gurur duymalı.”

‘Tolgay’ın golü beni uçurdu’

“Türkiye’de inanın çok mutlu anlar yaşadım. Kendi evimiz yoktu, birçok değişik statta oynadık ama taraftarımızın bize olan desteğini hayatım boyu unutmayacağım. Onlara sonsuz teşekkürler ediyorum. Tüm bu süreçte de tabii ki inanılmaz maçlar oynadık. Hiç unutamadığım ve çok mutlu olduğum karşılaşmaların başında Liverpool maçı geliyor. İnanılmaz oynadık. İyi ve kaliteli bir takıma karşı mücadele verdik ve muhteşem seyircimizin desteğıyle rakibi boğduk. Tolgay’ın o anda o maçta attığı müthiş golle adeta uçuşa geçtim. O gol benim Beşiktaş’taki hiç unutamayacağım goldür.”

‘Mourinho’ya bakın!’

“Evet şu an West Ham’da işler iyi gidiyor. Ama emin olun sonuçlar iyi giderse hayat güzel. Bakın Mourinho’nun başına gelenlere. Ben o yüzden fazla ileriye bakmak istemiyorum. Burada üç yıllık anlaşmam var ama gelecekte ne olur bilinmez. Buraya gelmeden önce de çok teklifler aldım. Katar’dan, Almanya’dan ve İtalya’dan. Ama Ada’yı seviyorum, burada top koşturdum. West Ham beni bağrına bastı, taraftarlar da seviyor. Belki çok ince düşünüp uzun süreli bir sözleşme teklif ederler. Memnuniyetle West Ham’ın Alex Ferguson’u veya Arsene Wenger’i olmak isterim. Ama futbolda bu işler belli olmaz. Ben kendimi çok süper bir teknik adam olarak görmüyorum ama kötü bir hoca da değilim. Önemli maçlar kazandım burada, bu da benim popülaritemi iyice artırdı. Ama ben haddimi bilirim, gencim daha fazla başarı için çalışmaya devam edeceğim...”
Karakartal'a devam... Karakartal Mobil Uygulamaları