Arsenal, teknik direktör Arsene Wenger ile birçok defa kadro değişimlerine uğrasa da senelerdir aynı sistemi uyguluyor. Sistem tipik bir Barcelona modeli:Ayağa çabuk paslarla sahanın bütününü kullanıp, topa fazla sahip olup, ileride çoğalıp, orta saha çeşitlemeleri ve kanat varyasyonları ile gol aramak.
İleride kaptırılan toplardan sonra da yardımlaşmalı presle, çabuk top çalıp, rakip savunmayı dengesiz yakalamak.
Tabii ki şöyle bir soru aklınıza geliyordur; "Peki Arsenal, Barcelona modeli ile oynuyorsa, neden Premier Lig'de ve Şampiyonlar Ligi'nde büyük başarılara imza atamıyor?" Çünkü genelde transfer politikaları, genç yetenekler üzerine kurulu olduğundan, her zaman göze hoş gelen futbol sergilemelerine rağmen, kadro kapasitesi üst düzey başarılar için yeterli olmuyor. Barcelona'dan bir örnek verelim: Dünya yıldızı Messi'yi bir kenara bırakılım, senelerdir alışılmış orta saha üçlüsü,Busquets, Iniesta, Xavi... Üçü de İspanya Ulusal Takımı'nın direkt ilk 11 oyuncuları. Arsenal'in orta sahadaki en önemli isimlerinden Cazorla, İspanya takımında yedek oyuncu. İşte aradaki fark...
Premier Lig'in ilk haftasında oynanan Arsenal-Crystal Palace maçını televizyondan dikkatle takip ettim. Crystal Palace kolektif yapısı yetersiz, hücum gücü çok düşük ama disiplinli, takım halinde üst düzey savaşçı ve kalabalık alan savunmasını çok iyi uygulayan bir takım. Arsenal sürekli baskı kurmasına, yüksek temposuna ve yüzde 80'e yakın topla oynamasına rağmen maçı ancak 90+1'de attığı karambol golü ile kazanabildi. Buradan şu sonuç çıkıyor; arada ne kadar fark olursa olsun, futbolda çareler tükenmiyor. Arsenal'in iki önemli transferi var. Biri Alexis Sanchez... Dünya Kupası'nda Şili'de çok egoist oynamıştı. Arsenal'de ilk maçında da bu yanlışından pek arınmamış göründü. Ama diğer Debuchy takım oyuncusu olduğundan çok isabetli bir transfer olduğunu gösterdi.
DİKKAT! TOPA SAHİP OLACAKLAR
Feyenoord, Beşiktaş karşında iki maçta da çok olumsuz bir görüntü çizmesine rağmen, topa sahip olma oranında yine de üstündü. Buna göre düşündüğümüzde, Arsenal de Beşiktaş karşısında, en az yüzde 65 topa sahip olma oranıyla oynayacak. Beşiktaş'ın zoru başarabilmesi için bu gece gol yememesi lazım. Bunun için de rakibin hazırlık paslarında önde rehavet etmeyip, alan daraltan savunma kurgusunu hiçbir zaman ihmal etmemelidir.
Arsenal'in kadro kapasitesi üst düzey başarılar için yeterli değil
Ömer Üründül / Sabah