Arena Beşiktaşlı yaptı!

İstanbul’daki pek çok projede imzası olan Mimar Bünyamin Derman, Arena'yı tasarlarken Beşiktaşlı oldu.

İnsanın eşini değiştirebileceği ama tuttuğu takımı değiştiremeyeceği inancı Bünyamin Derman'da tarih oldu. Arena'nın mimarı Y. Mimar Bünyamin Derman, nasıl Beşiktaşlı olduğunun hikayesini anlattı.
Kaçınılmaz son böyle başladı…

İnönü Stadyumu'nun yenilenmesi ile ilgili olarak önceki yönetimler döneminde de çeşitli çalışmalar yapılmış, Başkan Yıldırım Demirören döneminde çeşitli mimarlara öneri projeler çizdirilmişti. Başkanımız Fikret Orman, stadyum projesini hayata geçirmek istediğinde daha önce farklı işlerde profesyonel olarak çalıştığı Mimar Bünyamin Dermanla görüşmüş ve bu hususta destek istemişti. Mimar Derman, gelen teklif üzerine daha önce yapılmış projeleri inceleyerek konum ve program olarak en uygununu belirlemek hususunda danışmanlık yapmayı önerdi. Fakat mevcut projeler içinde ne yazık ki sınırlı arsa imkanı ile uyumlu, program ve kapasiteyi bu kısıtlar içinde sağlayabilen ve en önemlisi İstanbul siluetine yaklaşımları yönünden içine sinen bir proje bulamayınca kolları sıvadı ve yönetimin kararı ile bugün yükselmekte olan Arena'yı tasarladı. Bu, aynı zamanda Mimar Derman'ın Beşiktaş taraftarlığının da başlangıcı oluyordu.

Eski stadı, kentsel hafızadaki yerini, kentle ve kentliyle ilişkisini inceleyerek çalışmalara başlayan Derman, kulübümüze yakışacak bir stadın yapılması için gecesini gündüzüne kattı. Derman, yaşananları şöyle anlattı:

Beşiktaş'a yakışsın istedim

"Tarihi İnönü Stadyumu İstanbullu'nun ve Beşiktaş taraftarının hafızasında derin izler bırakmış önemli bir yapıydı. Bu stadyumun, bugünün beklentileriyle uluslararası normlarda yenilenmesi mevcut haliyle özellikle strüktürel olarak mümkün olamayınca yeni bir proje yapılması yoluna gidildi. Mimar olarak bu konudaki en büyük hassasiyetim inşa edilecek yeni stadyum yapısının İnönü Stadı'nın anısına gölge düşürmemesi, ona olan saygısını bir şekilde ifade edebilmesiydi, insanların anılarını yaşatabilmekti. Beşiktaş adına öyle bir proje yapalım ki Beşiktaş'a yakışsın, onu yansıtsın, Beşiktaş'a mal olsun istedim."

Germe çatı silueti olumsuz etkilemeyecek

"Stadyumlarda kabuk ve çatı, yapıyı mimari olarak kimliklendiren unsurlardır. Özellikle geniş bir açıklığı geçtiğiniz bu tür örtülerde strüktürün ağırlığının, kesit büyüklüğünün mimari ve mühendislik olarak iyi çalışılmış ve tasarlanmış olması önemlidir. Arena için seçilen germe çatı Türkiye'de bir stadyumda ilk kez uygulanmaktadır ve pahalı bir sistemdir. Siluet etkisi göz önünde bulundurularak seçilen sistemde stadyumun çatı kotu deniz seviyesinden 34 metre yüksektedir. Bu yükseklik eski stadyumun kotuna oldukça yakındır. Çatı zeminde kurularak çelik takviyeli halat sistemi ile gerilerek kaldırılıyor. Üzerindeki membrean örtü ışığı geçiren şeffaf bir örtü. Yapıların çatıları onların beşinci cepheleridir. Yüksek bir yerden bakıldığında ya da uçağın şehre inmişi ve kalkışı sırasında karşılaşırız bu cepheyle ama Arena bir çanağın içinde yeraldığı için onun çatısı şehrin sakinleri için hep karşılaşacakları bir cephe olacak. Hem siluet etkisi, hem görünür çatı olması hem de Beleş Tepe anısına olabildiğince yaklaşmak için ve Beşiktaş Spor Kulübü'nün taraftarı ile kent halkıyla kurduğu gerçek ve şeffaf ilişkiye bir gönderme olarak böyle bir çatı örtüsü tercih edilmiştir."

Hassas bir iş

"Sistem zeminde kurulduğu için sahada yapılacak çimler ve tribün koltuklarının montajı gibi işler çatının kalkmasını bekliyor. Kesin bir tarih vermek doğru olmaz belki ama çatının bu ay sonuna kadar gerilmesi bekleniyor . Bunu takiben 2,5-3 ay gibi bir zaman zarfında stat tamamlanır. Tüm ekip stadı ikinci döneme yetiştirebilmek üzere çalışıyoruz. Fakat şantiye bu, hiç belli olmaz. Bazen hiç istenmeyen durumlar, kazalar yaşanabiliyor. Bu durum hem süreci uzatıyor hem de üzüntü oluyor."

Tarihi eser olsa korurduk

"Stadın hafriyatı sırasında çıktığı söylenen tarihi eser haberleri asılsızdı. Bulunanlar tahrip olmuş, eski atık su bağlantı kanallarıydı. Şayet tarihi eser niteliğinde buluntularla karşılaşsaydık bunları usulüne uygun olarak çıkarır, restorasyon tekniklerine uygun olarak sergilenmesi için destek olurduk. Hatta Stadyum binasının içinde yer alan müzede sergilerdik, çok da iyi olurdu."

Rakiplerin korkulu rüyası

"Mimarların işleri ile kurduğu ilişki biraz farklıdır. Kağıt üzerinde kurduğunuz dünyanın ete kemiğe bürünüşü çok emek isteyen, heyecanlı bir süreçtir. Vodafone Arena benim için sadece zamanımı ve emeğimi verdiğim bir iş olmanın çok ötesine geçti. Hem mimar hem de taraftar olarak ruhum burada. Stada başlamadan önce ben Fenerbahçeliydim, aradan geçen sürede Beşiktaş ruhundan etkilendim. 13 yaşındaki kızım da Fenerbahçeli'ydi. İkimiz de Beşiktaşlı olduk. Halen Fenerbahçe'de yüzüyor. Başkana bundan sonra kongre üyesi olacağımızı söyledik.

Başkan Fikret Orman da çok emek veriyor. Ayrıca taraftarın inşaat süreci boyunca verdiği desteği de söylemeden geçemeyiz. İnancım Arena'nın en iyi statlardan biri olacağı yönünde.

Stadyum çökük bir arena olarak inşa edildi. Orijinal zeminden 6 metre daha aşağıya inildi. 30.000 kişilik seyirci kapasitesi tribün açıları dikleştirilerek 40.000 kişiye çıkarıldı. Sahanın akustiği ve sahadaki oyuncu ile seyirci arasındaki ilişki öylesine kuvvetli ki. Juventus'un stadı gibi…

Burada oynanan maçlarda rakiplerin işleri gerçekten zor olacak. Bir anlamda Arena rakiplerin korkulu rüyası olacak. Beşiktaş'ın burada maç vermeyeceğini tahmin ediyorum."

İnanılmaz güzel

"Stadyumun güçlü bir mimarisi var. Kolonatlı cepheyle geçmişle bağ kurarken, yapının içinde ve çevresinde dolaşırken denizle ve kent peyzajıyla buluşursunuz. Dışardayken de yapının içini görürsünüz. Başka bir ifadeyle bu çökük arena kapalı bir kutu değildir. Beşiktaş'ın kimliğine uygun, transparan bir yapıdır. Dışardan içeriyi, içerden dışarıyı görebilirsiniz."

Şehirle uyumlu

"Tasarladığım her yapının kentle kurduğu ilişkiyi çok önemsiyorum. Ona katkısını, ona uyumunu düşünüyorum. Bu stadyum kentin en önemli akslarından birinde. Liverpool gibi kentin içinde ve düz ayak. Anıtlar Kurulu'nun kararı ile otopark sayısı sınırlandırıldığından UEFA standardı gereği yapılması gereken otopark alanı 400 araçla sınırlı tutuldu ama zaten stadyumun konumu itibariyle ulaşım bir sorun olmayacaktır diye düşünüyorum. Yeni stadyum inşa edilirken, eski açık cephesinden - tarihi duvar, kuleler ve 19 mayıs kapısı korunarak- 25 metre geriye çekildi. Kentin bütünlüğü anlamında yeni stadın şehre eskisi kadar iyi oturduğunu düşünüyorum: İnsanlara hep oradaymış duygusu verecek bir oraya ait olma hali demek istediğim. Arena benim gurur duyduğum işlerden biri oldu. Tabii asıl değerlendirmeyi tamamlandığında kullanıcıları ve kentliler yapacak."

 

Karakartal'a devam... Karakartal Mobil Uygulamaları