Alen Markaryan yazdı: "Montella ve karar kılıcılar"

Beşiktaş camiasının sevilen isimlerinden Alen Markaryan, Milli Takım'daki Semih Kılıçsoy kararı ile ilgili bir yazı yazdı.

Beşiktaş camiasının sevilen isimlerinden Alen Markaryan, Akşam'daki köşesinde Milli Takım'daki Semih Kılıçsoy kararı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

İşte o yazı...

Beşiktaş futbolcusu Semih Kılıçsoy, A Milli Takım'a çağırıldı... Bir çağırma eylemi nasıl gerçekleşir? Uzun süreli maç seyretme; ciddi bir takip, diğer adaylarla mukayese ve karar... Nihayetinde futbolcuya milli davet tebliğ edilir... Buraya kadar tamam mıyız? Pekiii... Ne oldu da çiçeği burnunda başarılı teknik direktörü Montella ve koca milli takımın karar kılıcıları, Kılıçsoy'u daha antrenmana bile çıkarmadan Ümit Milli'ye yolladılar??? Semih'in içinde bulunduğu durumu masanın üstüne koymuyorum bile... Koca Beşiktaş camiasının ayağa kalkmasını tartışmıyorum bile... Beynimde yoğunlaştırdığım soru yumağında şu öne çıkıyor Bu kararı veren Montella mı? Yaptığı yorumlara verdiği cevaplara bakarsak hâlâ Adana'da zannediyor kendisini.... Ne diyor Montella? "Bir sezonu tamamlamadığı için almadık..." Pehhh! O zaman derler ki adama bunun böyle olduğunu çağırdıktan sonra mı öğrendin? Bir baksaydın da konuşsaydın... Çocuk 28 maçta 22 golü PlayStation oynarken mi atmış!.. Dikkat edin başka topçuları örnek göstermiyorum ha??!!! O, işin kolayı... Ben meseleyi derinleştirmek istiyorum... O kadar belli ki 'Böyle söyle' deyip geçiştirmesi istendiği... Daha büyük soru; Montella'nın böyle bir senaryonun içinde neden olduğu... Sonradan verdiği demeçte "Hiçbir şey yokken sorun yaratıyorsunuz" demesi bile içinde olmak istemediği bir olayın bu boyutlara geleceğini tahmin edememiş insan şaşkınlığını dışa vuruyor... İçinde olduğumuz durum Beşiktaş düşmanlığı mıdır? Semih'e bir gözdağı mıdır?!!!! Başka bir kaos yaratarak Trabzon-Fener maçında yaşananlar unutturulmak mı istenmektedir? Yoksa bazı menajerlerin, bazı topçuların önünü açmak istemesi midir... Can Uzun isimli kardeşimize yer açmak mı istenmektedir? Hangisidir! Hadi bütün insani duygularımız ve iyimserliğimizle tencerenin dibindeki en son lokmayı biz sıyıralım... "İtalya ile Ümit Milli maçımız yüksek derecede önemlidir, Semih gibi önemli bir silahımızı da yaşı tuttuğu için bu seferliğine orada değerlendirmek istedik, yoksa Semih Avrupa Şampiyonası'nda en büyük kozumuz olacaktır" demek zor muydu? Zormuş!!! Niye? Çünkü program yorumcuları bile bu santrfor yokluğunda Semih'i düşünce kulvarlarına koymadılar... Niye? Zormuş dedik ya... Zorladılar!!! Şifo bile Semih bu takımın santrforudur diyemedi, ismini zikretmedi çocuğun... Vaaaay beee!!!! Bu tabloda ve bu verilerde kâtip neye işaret ediyor? Bakın ne alaka diyeceksiniz ama Mert Hakan, Pendik maçında hakem Kadir Sağlam'a "Dikkat et buradan çıkamazsın" dedikten bir hafta sonra ilk oynadığı maçta sahadan üç saat çıkamadı!!! Demem o ki evrende inanılmaz bir güç var ve adına ilahi adalet deniyor... Sen ne yaparsan, yaşattığını yaşıyorsun... Varsın zulmetsinler... Elbet, Semih hak ettiği ve sahibi olduğu o milli formayı giyecektir... Gereken cevabı sahada vereceğine hiç şüphemiz yoktur... Korkum kendimize yakın gördüğümüz kişilerle bir tuhaflık yaşamamamızdır!!!!!! Gün ola devran döne, umut yeşere.. 

 
Karakartal'a devam... Karakartal Mobil Uygulamaları