Tarih 17 Nisan 2005'i gösteriyor. Derbide Beşiktaş'ımız, Fenerbahçe'ye konuk oluyor.
İki ekibin 310. karşılaşması oldukça olağan başlamıştı. 27. dakikada Tümer Metin yükseldi, topu rakibinden söktü. Luciano’nun üzerinden aşırdı. Kaleci Rüştü ile karşı karşıya kaldı. Kendisini takip eden savunmanın pozisyonu bozma çabasına, açıyı kapatmak için üzerine doğru gelen kaleciye karşın, muhteşem top kontrolü ve vuruşu ile Beşiktaşımız’ı 1-0 öne geçirdi. Kadıköy’de 1800 Beşiktaşlı sevinç çığlıkları atıyor, televizyonları başındaki Siyah-Beyazlı taraftarlarımız havaya sıçrıyor, Fenerbahçe tribünleri buz kesiyor, Fenerbahçeliler’in ağzını bıçak açmıyordu. Ancak hiç kimse bu golün bir destanın başlangıcı olduğunu da henüz bilmiyordu. 34. dakikada Fenerbahçe Luciano’nun rövaşata golü ile skoru 1-1’e getirdi. Bu sefer sevinme sırası sarı-lacivertlilerindi. Ancak bu sevinç de fazla uzun sürmedi ve sahneye bu sefer John Carew çıktı. İlk yarının uzatma dakikalarında daha önceden çalışılmış bir organizasyonla Rüştü’yü mağlup etti.
2. yarıda sahada kendine güvenen, galibiyete inanan ve atmosferden hiç etkilenmeyen bir Beşiktaş vardı. Beşiktaş'ımız atıp, kaçıyor. Fenerbahçe kovalamaya çalışıyordu. 69. dakikada yine böyle bir sahne yaşandı. Alex, Carew’in golüne yanıt verdi, skor tabelası eşitlendi: 2-2. Dakikalar 76’yı gösterdiğinde Ahmed Hassan’ın çabasıyla kapılan top, İbrahim Akın’ın önüne geliyor, oyuncumuz da önce kaleye bakıp, atacağı yeri belirliyor, sonra da Milli kaleci Rüştü Rençber’in kapattığı köşeden meşin yuvarlağı ağlarla buluşturuyordu: 2-3. Golün hemen ardından Fenerbahçe atağında penaltı noktasını gösteren hakeme, Cordoba itiraz edince, ikinci sarı kartını gören Kolombiyalı kalecimiz oyun dışı kalıyordu. Tüm değişiklik haklarını kullanan takımımızda Pancu kaleye geçmek zorunda kalıyordu. Penaltı Alex tarafından gole çevrilse de gelişen Fenerbahçe ataklarında kalesini gole kapatan Pancu, tüm ataklara rağmen rakibine gol izni vermiyordu. Uzatma dakikalarında Koray Avcı'nın galibiyet golünü atması ile Beşiktaş'ımız tarafından Kadıköy Destanı yazlıyordu: 3-4.
"17 Nisan 2005'te bitmiştir"
Bu karşılaşmanın ardından Sergen Yalçın'dan o efsane sözler dökülüyordu:
"Ezeli rekabet mi? Ne zaman Fenerbahçe bizi kendi sahamızda kalecisiz, 10 kişiyle, kaleye Kezman veya Anelka'yo geçirerek yener, işte o zaman rekabet yeniden başlar. Bizim için rekabet 17 Nisan 2005 tarihinde bitmiştir"
O günün kahramanı Pancu ise maçtan sonra, "Unutulmaz bir maçtı. Elimle, dizimle, her yerimle top kurtardım. O kaleci kazağını ve eldiveni ölene kadar saklayacağım" diyordu.