"Ceza iyileştirilebilir"

UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik, kendisini istifaya davet eden bir zihniyetin Türk futboluna bir şey veremeyeceğini belirterek, "Böyle düşünen kafalar, Türk futboluna zarar verir. Türkiye'de hala sorumlu mevkilerde olup da bu kafada olanlar var ise bizim işimiz çok zor. O kadar zor ki, bu işi çözemeyiz bu insanlarla" diye konuştu.

UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik, FIFA'nın kararını değerlendirdi ve çeşitli konulardaki sorularını cevapladı. FIFA'nın kararıyla Türkiye'nin cezalandırıldığını Erzik, "Bu cezadan sadece federasyon değil, Türk futbolu etkilenecek. Ne gerekçelerle Türkiye cezalandırıldı, iyi analiz edilmesi gerekiyor. Analiz ederken gerekçeli kararı görmemiz lazım. Gerekçeli kararı görmeden cezayla ilgili derinlemesine analiz yapmamız mümkün değil. Türk futbolu bu kadar büyük bir cezayla anılıyorsa bazı kimliklerin, kişilerin, kurumların, herkesten daha fazla 'Nerede hata yaptık' diye düşünmeleri lazım. Bir numaralı düşünmesi gereken de futbolu yöneten Türkiye Futbol Federasyonu'dur" dedi.

FIFA'nın verdiği 6 maçlık tarafsız sahada seyircisiz oynama cezasının normal olmadığını belirten Erzik, Türk futbolunun geleceğinin üzerine konmuş ambargodan kurtulabilmesi için çok iyi bir gerekçeli savunma hazırlamak gerektiğini kaydetti. Erzik, "Alınan cezanın geleceğe ilişkin girişimlerimizin, cezaya razı olmasını gerektiren bir noktasında düğümlenmemesi lazım. FIFA'daki duruşmalar, hakem, gözlemci, güvenlik gözlemcisi raporları çerçevesinde ciddi cezalar alacağımız belliydi. Ancak bu ceza çoktur. Beklemediğim bir ceza oldu. Cezanın tümünü dikkate alırsak ayrı ayrı cezalar verilmiş. Ama cezalar birleştirilmiş. FIFA Disiplin Talimatı'nda saha kapatma ve seyircisiz oynama cezası verilmesi kriterleri bellidir. Hem seyircisiz hem de dışarıda oynama cezasının birden, hem de 6 maç gibi büyük bir rakamda buluşması normal değil. Geçmiş deneyimlerinden esinlenerek, böylesine bir cezanın bu kadar büyük boyutlarda birleştirilerek verildiğini ilk defa görüyorum. Bu cezayı verenlerin hukuken bir yanlışları olduğu inancı taşıyorum. Bu cezanın kaldırabileceği, hafifletebileceği inancını taşıyorum. Çok iyi gerekçeli bir savunma hazırlamak lazım. Savunmayı yaparken bazı şeyleri bütün açıklığıyla ifade etmek lazım. Hiç olmazsa seyircimizin bu olaylarda büyük payı olmadığını kanıtlayarak, seyircimizle ilgili cezalarda bir indirim sağlamalıyız. Çok iyi, profesyonel ve uluslararası hukuk dalında bu konuda bize ümit verecek deneyimli, bilgili, başarılı hukukçuları devreye sokmak lazım. Bu, Türk futbolunun geleceğinin üzerine konmuş ambargodan kurtulabilmesi için şart" ifadelerini kullandı.

"İyi bir savunmayla cezada büyük iyileştirmeler sağlanabilir"

Ceza açıklandıktan sonraki sürece çok daha kolay hazırlanabileceğini söyleyen Erzik, "Biz boşlukta iken bir savunma hazırladık. FIFA Disiplin Komitesi, kararını açıklamadan önce iyi ve kötümser olduğumuz günler oldu. İngiliz güvenlik gözlemcisinin raporunda daha ilk günde rahatsız olduğum konular vardı. Levent Bıçakcı ile bu konuları paylaştım, bu noktalarda daha dikkatli olmamız gerekir miydi diye. Bazı çevreler ben söyleyince rahatsız oluyor. Rahatsız olmamak lazım, kurallar çok açık. FIFA'nın güvenlik gözlemcisi her maça gitmez, kritik maçlara gider, güvenlik gözlemcisi havalimanında yaşananları ve maç sonrası soyunma odası koridorunda darbe yiyen Grichting olayını raporunda ayrıntılarıyla anlatıyor. Grichting olayına karışan ya da karışanların teşhis edilemediğini yazıyor. Güvenlik gözlemcisi, 'Olayın sorumlusu ya da sorumluları bulunamadı' diyorsa, bu beni ve herkesi rahatsız eder. FIFA Disiplin Talimatı, sorumlu bulunamazsa 'takım kaptanı ve federasyonlar sorumluluğu yüklenir' diyor. Bu boyutları büyütüyor. Bizim güvenlik görevlilerinin ve federasyonun esas görevi stat içerisinde, soyunma odalarında ve dışında güvenlik tedbirlerini almak, çünkü ev sahibi biziz. Bu sorumluluğu yerine getiremezsiniz kulüp, federasyon bazında büyük cezalar buradan çıkar" diye konuştu.

FIFA'nın verdiği 6 maçlık cezada 'seyircisiz oynanması' ibaresinin kendisini rahatsız ettiğini ifade eden Erzik, "Seyircinin yaptığı olaylar da gözlemcinin raporunda var. Ancak seyircinin 6 maç cezalandırılması bu raporlara göre mümkün değil. Bu cezanın hukuksal yönden çok mantıklı olduğunu düşünmüyorum. İyi bir savunmayla iyi iyileştirmeler elde edilir. UEFA ve FIFA, maçların seyircisiz oynanmasını istemez. Çünkü böyle bir cezayla rakibi de cezalandırıyorsunuz" dedi.

6 maçlık tarafsız sahada seyircisiz oynama cezasından ötesinin 'turnuvalardan ihraç' olduğunu belirten Erzik, "FIFA'da ihraç eğilimlerinin olduğunu açıklanan karardan sonra daha iyi anladım. Çünkü bundan ötesi yok. Bundan ötesinde ihraç var. Olayların boyutunun ne kadar ciddi olduğunu söyledim. Bırakın iç çekişmeleri, kavgaları da şu işleri nasıl halledeceğimizi düşünmeliyiz. Bu cezalardan ders almalıyız. Başkalarını suçlamak yerine daha akılcı nasıl davranabiliriz, bunu düşünmeliyiz. Gerekçeli kararı gördükten sonra nasıl bir strateji belirleyeceğiz. İnşallah FIFA Tahkim Kurulu'nda daha başka tabloyla karşılaşırız. Karşılaşmazsak da CAS'a gitmeden önce savunma stratejimiz hazır olmalı. Başkalarını suçlamak yerine 'Biz yanlış yaptık demek' büyük bir asil harekettir" dedi.

"Çekişmelere devam edersek bizi zor günler bekliyor"

Şenes Erzik'i istifaya davet eden bir zihniyetin Türk futboluna bir şey veremeyeceğini ifade eden Erzik, "Sakin olup, içimize dönüp, gerekçeli karar açıklandıktan sonra biz nerede hata yaptığımızı irdeleyelim. Suçlamaktan vazgeçelim. Birileri çıkıyor 'Şenes Erzik istifa etsin' diyor. Bu vahim bir olay. Eğer Türkiye'de hala sorumlu mevkilerde olup da bu kafada olanlar var ise bizim işimiz çok zor. O kadar zor ki, bu işi çözemeyiz bu insanlarla. Bu insanlar, bu olayın sorumlusu olması gerekirken, o anda görevdeler, görev yapıyorlar ve bir başkasını suçluyorlar. O zaman biz bir yere gidemeyiz. Aklımızın önüne hırsımız geçmeyecek. Beni istifaya davet eden bir zihniyet Türk futboluna bir şey veremez. Böyle düşünenler olaylara yüzeysel ve kendi menfaati açısından bakıyordur. Böyle düşünen kafalar, Türk futbolunu bir yere götürmez, Türk futboluna zarar verir. Kavgayla, dövüşerek, ezerek, söverek, bağırarak, hele hele kendi insanımızı suçlayarak bir yere varamayız. O zaman daha büyük hatalar yaparız ve sorumluları da hepimiz oluruz. Gün birlik ve beraberlik günüdür. İçimizde bir bütünlüğü sağlarsak, birlik olursak bu işin üstesinden geliriz. Çekişmelere devam edersek zor günler bizi bekliyor" diye konuştu.

Hiçbir zaman ucuz kahramanlık peşinde olmadığını belirten Erzik, "Kamuoyu beni bağrına bastı. Türkiye'nin ceza almasını kim ister ? Ben ucuz kahramanlık peşinde olmadım. Ben bir şeyler yapmaya, yaptığım işleri ilkeli ve akıllı yapmaya, hırslarımdan ve ihtiraslarımdan arınarak iş yapmaya çalıştım. İhtiras bir insanın gözünü kapatırsa; o insandan hayır beklemeyin. Öfkenin, ihtirasın altında kalırsanız kaybedersiniz. Kişilerle işim olmadığını, kurumsal yapılarla işim olduğunu, Türk futbolunun daha ileriye gitmesi için verdiğimiz uğraşları halkın anladığı kadar, akıllı, ihtiraslarını öne geçirmeyen insanların anladığı kadar, münferit birkaç kişinin de anlamasını isterim. İnşallah bir gün gelir de anlarlar. Seçildiğim sürece FIFA ve UEFA'daki görevlerime devam edeceğim. Biliyorsunuz yaş da var, 5-6 sene daha dayanacağım" dedi.

Ceza çok önemli, ama cezadan daha kötü olan, artık Türk futbolunun dünyada kötü bir imaja doğru kayması olduğunu ifade eden Erzik, "Bu imaj bizi felakete götürür. Yapılanlar yıkılır. Dünya 3.'lüğü, gençlerdeki Avrupa Şampiyonluğu hepsi unutulur. Türkiye, hep kötülüklerle anılır. Bu bizi yok eder. Bunların rastlantı olduğunu ispat etmeliy orları çerçiz. Türk futbolunun imajını zedeleyen bu olay bizim evimizde oldu. Havalimanında böyle bir olay olmasını istemem. Allah akıl vermiş kullanın demiş, biz niye kullanamadık?" diye konuştu.

"Organize yapıldı haberleri doğruysa işimiz zor, inanmak istemiyorum"

Basında yer alan 'İsviçre Milli Takımı'na karşı yapılan eylemlerin federasyonun Condrad Oteli'nde yaptığı toplantıda organize edildiği' iddiaları ile ilgili olarak ise Erzik, "Bu konuda yorum yapmak istemiyorum. Gazetelerde bu haberleri okuyunca son derece rahatsız oldum. Eğer bu haberlerde gerçeklik payı varsa, herşey aleyhimize gerçekleşir. Gerçeklik payı olup olmadığını söyleyemem. Bu haberler gerçekse işimiz zor, inanmak istemiyorum. Tahkim Kurulu'nun Türkiye'ye verilen cezayı yükseltme hakkı var. Ama bunun olmaması için birlikte hareket edilmeli. Suskun oturup hiçbir şey yapmamak bizi bir yere götürmez. Kısır çekişmelerle bir sonuç alamayız" ifadelerini kullandı.

FIFA Başkanı Sepp Blatter'ın ve FIFA Disiplin Komitesi'nin Türkiye'ye karşı önyargılı olamayacağını savunan Erzik, "Blatter'in maç sonrası 'Kazanan takım sevinemedi, kaçmak zorunda kaldı' açıklaması beni çok rahatsız etti. Ben o lafın çok üzerinde durdum. Üzerinde durduğum ikinci cümle de 'FIFA Başkanı olarak değil, bir İsviçre vatandaşı olarak konuşuyorum' sözü oldu. Erken reaksiyonun daima yanlışları vardır. Blatter'ın Türkiye'ye karşı önyargısı olamaz. Gençlerbirliği, Kıbrıs'ta maç yaptı. O zaman FIFA Genel Sekreteri olan Blatter'in bize bu konuda çok büyük yardımları oldu. Federasyon olarak ihracın eşiğinden döndük. Blatter'ın Türkiye'ye karşı önyargısı asla ve asla yok. Kendisi Türkiye'ye gelmek çok istiyor. Zaten Blatter'in FIFA Başkanı olarak önyargılı olma gibi bir hakkı yok. FIFA Başkanı, tarafsız olmak ve tarafsızlığını korumak zorunda. FIFA'nın verdiği kararda Blatter'in konuşmasının etkili olduğuna inanmıyorum. Disiplin Komitesi'nin bazı üyeleriyle konuştum. Çok iyi tanıdığım insanlar var aralarında. Türkiye'ye karşı önyargılı olmaları söz konusu değil" diye konuştu.

FIFA Başkanı Blatter'in bu cezayla ilgili mutlu olmasının mümkün olmadığını savunan Erzik, "FIFA futbolun babası, ailenin babası FIFA'nın başkanı. FIFA Başkanı, kendi görev süresinde ne kadar böyle az karar alınırsa, hatta hiç alınmazsa o kadar çok güzellikler yaşar. Ne kadar çok bu tür kararlar alırsa o kadar çok sıkıntıya uğrar. Çalıştığımız müessenin çok başarılı olması, az problemli olması işimize gelir" dedi.

UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik, sözlerini, "Şenes Erzik, orada ne yapıyor diyenler var yaa... Onlara selam söyleyin benden. Beni istifaya davet edenlere, ne yapıyor diyenlere söyleyin. Bu ülke bana çok şey borçlu olduğunu ileride görecektir" diyerek noktaladı.

Karakartal'a devam... Karakartal Mobil Uygulamaları