“Mircea Lucescu beni hem Beşiktaş’a hem de Shakthar’a çok istedi. Ancak ben Beşiktaş’a geldim. Çünkü gerek oyuncuları, gerek sistemi, gerekse kulüp yapısı bana çok daha uygundu. Del Bosque beni Lucescu kadar tanımıyor, ancak buna karşın büyük güven duyuyor. İşte bu gerçekten de çok güzel bir duygu.”
“Avusturya ve Almanya’da yaptığımız hazırlık kamplarında hiç yabancılık çekmedim. Sanki yeni bir transfer değil, yıllardır bu formayı giyen bir oyuncu kadar rahattım. Nedeni basit; bu ekipte müthiş bir arkadaşlık var. Kıyasıya yaşanan forma yarışına karşın herkes birbiriyle konuşuyor, şakalaşıyor. Bazen insan parayı değil, işte bu değerleri arıyor. Çok iyi bir tercih yapmışım.”
“Del Bosque beni ön liberoda düşünüyor. Oysa hem Gaziantepspor’da hem de Milli Takım’da hep stoper mevkiinde oynamıştım. Ancak çok yönlü bir futbolcuyum. Üstelik hocamın bana duyduğu güven de en büyük silahım. Ona layık olmalıyım. Abartmıyorum, ama iddia ediyorum; Bosque santrfor oyna dese çıkar oynarım.”
“Doğrusunu söylemek gerekirse sezon başı hazırlık dönemini çok iyi geçiremedim. 7 sene sakatlanmadım, ama Beşiktaş’ta bir ilk yaşandı. Gerçek performansımı henüz gösteremedim. Bu sorun yaşanmasa her şey çok daha iyi olacaktı. Ancak henüz kaybedilmiş bir şey yok. Kalan süre hazırlanmam için yeterli. Lige bomba gibi girmeliyim.”
“Bosque’nin çalışma sistemi de babacan tavırları da bizler için büyük şans. Kariyeri başarılarla dolu bir teknik adamın yönettiği takımda forma giymek ayrıca bir gurur. Bütün bunlar beni daha da çok hırslandırıyor. Oynayacağım futbolla beni bu takıma kazandıran yönetimi ve bana çok güvenen Bosque’yi utandırmayacağım.”
“Büyük takıma gelirken yaşayabileceğim her şeyi göze almıştım. Yani tüm hesaplarımı yapmıştım. Üzerime düşecek sorumlulukları biliyordum. Ancak Bosque’nin benim hakkımdaki sözleri, sorumluluklarımı katlayarak artırdı. Şu an omuzlarımdaki yükü çok iyi biliyorum. Ancak ben bu yola başkoydum. Geri dönüş yok. Mutlaka başarılı olacağım.”
Kaynak: Fanatik