Ankaraspor maçı sonrası yönetimde kimsenin gönderilmem yönünde oy kullandığına inanmıyorum. Aksine başkan beni çağırıp 'Hocam kulak asma, sonuna dek beraberiz' dedi, sözleşmemi uzatmayı bile istedi. 2. büyük darbeyi Parma maçında yedik. Elimizden geleni yaptık, başarılı olamadık. İtiraf etmeliyim ki, fırsatı elimizle teptik. İstifalara gelince; şu ana dek koruduğum çizgiye devam edeceğim. Bunlar kulübün iç işleridir. Başkan bana 'Devam et' dediği sürece ben bu büyük kulübün hocasıyım. Beşiktaş'tan neden gideyim? Kim bizim zirveden uzaklaştığımızı söylüyor? Son dönemdeki performansla 5. sıraya yükseldik. Uzun bir 2. yarı var. Artık taşlar da yerine oturdu. Keşkenin zamanı değil ama ilk 8 maçta aldığımız 6 puana inanasım gelemiyor. Ama futbol bu. Beşiktaş zirveden uzak değil. Yönetim bana başka hocalarla görüşmediklerini söyledi. Beni sadece bu bağlar. İlk kez açıklıyorum; ben de birçok kulüpten Beşiktaş'ı bırakıp, onlarla çalışmam için teklifler aldım. Ama asla kabul etmedim. Sorunlar olur ama verilmiş sözler varsa, bunda ilerlerim.
Beşiktaş'ta ideal 11 sıkıntısı yok. Kaliteli oyuncularım var. Son maçlarda takım şekillendi. Sıkıntı, kalitedeki oyuncuların yanyana oynamamasından kaynaklanıyor. Carew'in takımdan gideceğine ise inanmıyorum. Altını çizerek söylüyorum, eğer Beşiktaş ekonomik şartlar gereği Carew'i satmayı düşünüyorsa, bence sakıncası yok. Yerini doldururuz. Cordoba'yı ise silmedim. Bu bir seçim meselesidir. Aslında tercihim Murat'tan yanaydı. Sakatlanınca Ramazan kaleye geçti. Her mevkide oynama yapılır ancak kalede istikrar gereklidir. Ramazan, R.Madrid'li Casillas'a benziyor. Cordoba ise durumu olgunlukla karşılıyor.
Sinan Engin kulübe yararları olmuş biri, karşı değilim. 'Evet' derse karşı çıkmam. Ulvi olur, Sinan olur, Beşiktaş'ın yararına hangisi seçilirse çalışırız. Sözleşmemdeki şartlar Beşiktaş'ın çıkarlarına göre. Gönderilirsem kulüp kârlı çıkar, tazminat maddesi yok Beşiktaş'ın başkanı olsaydım yola Del Bosque ile devam ederdim. Sezon sonu herkes eteğindeki taşı dökecek".