Beşiktaşımız'ın 3-3'lük Kasımpaşa beraberliğini Beşiktaşlı yazarlar yorumladı.
İşte siyah beyazlı yazarların görüşleri;
Ali Ece
Maç başladı, Rıza Çalımbay’ın takımı orta sahadaki 3 mücadeleci oyuncunun yarattığı farkla Beşiktaş’a karşı ezbere geri çekilmedi, aksine önde pres yapmaya başladı. İlk yarı boyunca preste en çok üzerine yoğunlaştıkları oyuncu, Beşiktaş’ın ilk 9 haftada fark yaratan geriden oyun inşasındaki ilk ve en sağlam durağı Atiba oldu. Atiba ilk kez bu sezon bir lig maçının ilk yarısında bu kadar etkisiz kalırken, merkezdeki partneri Necip de Antalya maçının tam aksine kötü bir performans sergiledi.
Eren’in skoru 1-0’a getiren golünde Miloseviç’in hatası var. Sadece 500 bin Euro’ya alınan genç bir stoperden son 11 ayda ilk 11’de başladığı ilk zorluk derecesi yüksek maçta hatasız oynamasını beklemek de zor. Örneğin Rhodolfo, Miloseviç’in aksine Brezilya ligindeki kayda değer hücuma katkı tecrübesini sergileyip skoru 1-1’e getirirken olabilecek en doğru hamleyi en doğru şekilde yaptı.
İkinci yarı daha verimli
Beşiktaş’ın ilk yarıdaki tek 10 üzerinden 8 ile oynayan ismi ise Oğuzhan’dı. İlk 30 dakika içinde sahanın en çok top kazanan oyuncusu olan Ozzy, ilk 36 dakikada rakipten 3 kişinin sarı kart görmesine sebep olan sert müdahalelerle ancak durdurulabildi. Siyah-beyazlılarda ilk yarının en çok mesafe kat eden ismi de Oğuzhan’dan başkası değildi.
Fakat 2. yarıda daha verimli bir Beşiktaş takım hücumu için Oğuzhan’ın yanına Sosa gerekiyordu. Şenol hoca beklendiği gibi 2. yarıya Sosa ve Töre’yi oyuna sokarak başladı. Sosa, Mario Gomez’e pas metrajı, isabeti, zamanlama kalitesiyle öyle efektif bir pas verdi ki Alman gol makinesi için golü atmak gözükenden de kolay oldu.
Futbolun cilvesi
Sosa sadece beraberlik golünün asistini yapmadı, 15 dakikada takımın hücum temposunu 2 katına çıkartırken Beşiktaş’ın topa sahip olma oranını da % 62’ye kadar yükseltti. Hepsinden değerlisi, ilk 45’teki rakip hücum presi, çilingir paslarıyla başlamadan bitiren isim oldu.
Kasımpaşa’nın 2. yarıda ilk bulduğu pozisyonda 3. golünü atması ise futbolun cilvesi. Ve tabii ki her zaman her maçta olduğu gibi en değerli, en üstün istatistik atılan gol sayısı! Eğer kalene çekilen 3 isabetli şutta 3 gol yersen, Süper Lig’de bu sezon ilk kez bir maçta birden fazla gol yiyen rakibine 3 gol atsan da kazanamıyorsun. İlk 85 dakika boyunca yaptığın 18 ortanın sadece 1’i isabetli olursa da Gomez gibi bir gol makinesi maçı maksimum 1 golle tamamlıyabiliyor.
Güntekin Onay
Beşiktaş, sert-sıkı ve diri bir rakip buldu karşısında dün. Kasımpaşa orta alanda alan daraltıp iyi baskı yaptı ve ilk yarıda siyah-beyazlılar pas akışkanlığı sağlayamadı. Necip, baskı yediği zaman topu iyi kullanamıyor. Oyunun yönünü değiştirecek, topu öne pas ile taşıyacak oyuncu sadece Oğuzhan vardı ve o da kalabalık Kasımpaşa orta sahası içinde baskı yedi. İkinci yarıda Şenol Güneş hiç beklemeden keskin bir değişiklik yaptı. Tecrübeli teknik adam ‘Bir 15 dakika daha bekleyeyim’ anlamsızlığına kapılmadan arızayı hemen giderme yoluna gidiyor. İlk yarıda aksayan ve 2’si de sarı kartla oynayan Necip ve Quaresma’yı çıkartıp; Gökhan-Sosa hamlesi ile değişen bir 2. devre izlemeye başladık.
Güneş risk aldı, karşılığını alamadı
Bilindik Beşiktaş’tan pasajlar ile tempolu başlayan siyah-beyazlılar, neticeyi çabuk buldu. Sosa’nın sıradışı pası ve Mario Gomez’in usta işi golü beraberliği getirdi. Golden sonra daha da artan baskı Kasımpaşa savunmasını iyice yıpratırken Titi-Omerou ve Donk belki de kariyerlerinin en iyi futbolunu oynadılar.
Atiba'nın da ilk 9 haftanın gerisindeki performansı liderin oyununu olumsuz etkileyen faktörlerdendi. Son 20 dakika Milosevic’i çıkartıp, Cenk hamlesi ile iyice risk alan Güneş, hücumda karşılığını alamadı. Atiba orta alandan stopere geçtikten sonra Beşiktaş’ın orta sahası boşaldı ve istediği baskıyı son bölümde oluşturamadı. Umut olarak oyuna giren Töre ise gollük hiç bir aksiyonun içinde yer alamadı.
Feyyaz Uçar
Sarı kart cezalısı Ersan, zaten geldiğinden beri yok. Olmayan bir adamın yerini doldurmak bu kadar zor mu? Miloseviç en iyi alternatif ise durum daha da vahim. Bu kadar iyi oynayabilen bir takımın, defansının böylesine soru işaretleriyle dolu olması çok tuhaf. Kasımpaşa’nın kaleye giden her topu gol oldu.
Devre arasına kadar, Beşiktaş’ın gol kaçırma lüksü yok. Ya yediğinden fazlasını atacak. Ya da şampiyonluk yine hayal olarak kalacak. Quaresma’nın daha çok süre almak istemesinden daha doğal bir şey olamaz. Ama performansının, niyetini desteklemesi lazım. Yapması gereken daha çok orta, şut ve asist var. Gol yaparsa da tadından yenmez. Fakat yıldız oyuncumuz bu aralar, alakasız pozisyonlarda rakibe çelme atmakla, itişip kakışmakla meşgul. Kime faydası var hareketlerin.Bu ikinci gelişin...Yolladığına pişman olanları, getirdikleri için de pişman etme Quaresma. Bu takımın senin bireysel yeteneklerine ihtiyacı var.
Metin Tekin
Dün akşamın en büyük özelliği bir Rıza Çalımbay takımını ortaya koyduğu tipik bir mücadele karakterli bir maç olmasıydı... Herkes birbirine yakın, temaslı ve maçın hikayesini belirleyen bana göre Rıza Çalımbay, yani Kasımpaşa'nın oynadığı oyundu... Doksan dakikanın her bölümünde bu oyun karakterini gördük. Beşiktaş buna karşı ne yaptı diye baktığımızda ise evet onlar da koştu, mücadele etti. Ancak kalitelerini, becerilerini ortaya koymakta zorlandı. Yani yapması gereken bu maçı mücadele maçından çıkarıp beceri ve kaliteli oyuna çevirmeleri gerekiyordu. Beşiktaş maalesef bunu başaramadı.
Şenol Hoca'nın 11'ine baktığımızda; Antalya'ya beş gol atan kadrosuyla oyuna başladı. Kazanan kadroyla devam kararı zaman zaman doğru olurken bazen de kazanan değil kendi doğrunuzu oynamanız gerekebilir. Sanki dünkü oyunda Gökhan ve Sosa ile başlansa farklı bir maça dönüşebilirdi diye düşünüyorum... Bireysel performanslara bakarsak savunmadaki Beck'in sıradanlığı, Rhodolfo ile Miloseviç'in pozisyonlarda hamle anlamında eksikliğini, Atiba'nın her zamanki çalışkanlığını, Necip'in ise orta sahada fark yaratamamasını gördük. Yine Olcay'ın arayışı, Mario Gomez'in bitiriciliği vardı. Quaresma'nın bir hafta oynayıp bir hafta pas geçmesi (bu maçta da pas geçti) süreklilik ve devamlılık sağlayamamasına neden oluyor.