Beşiktaş için büyük bir aşkla çalışan İletişimden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyemiz ve Kulüp Basın Sözcümüz Metin Albayrak Beşiktaş Dergisi’ne çok özel bir röportaj verdi.

Derginin mayıs ayında yayınlanan sayısında yer alan röportajda Albayrak, Atatürk’ün “Az zamanda çok ve büyük işler yaptık” sözünü gururla hatırlattı ve camiamızın merak ettiği birçok konuya açıklık getirdi. İşte o röportajdan bazı bölümler:

“Hedeflediğimiz tüm işleri başardık. Elbette yapmamız gerekenler bitti demiyorum, bundan sonra yapacaklarımız da var. Ama geçen dört seneye baktığımızda bu stadyumun bitmesiyle Beşiktaş’ın önü çok açıldı. Sizlere iki tane çok çarpıcı rakam vereyim; biz gelmeden önce Beşiktaş’ın senelik maç hasılat geliri 19-20 milyon TL idi. Arena ile birlikte bugün bu rakam 120 milyon TL... Altı katı bir artış söz konusu... Bu müthiş bir rakam...”

“Herkese karşı bir güven tazelememiz gerekti. Sağladığımız güven ve itibar sayesinde, bugün rakiplerinin topladığından daha fazla Beşiktaş’ın sponsorluk anlaşması var. Ulusal ve uluslararası arenanın en başarılı şirketlerinden Koç Holding’i geri kazandık. Göreve geldiğimizde Adidas ile anlaşmamız senelik üç milyon dolardı. Bu anlaşmayı yirmi beş milyon dolara çıkardık.”

“Beşiktaş taraftarının, Beşiktaş yönetiminin elbirliğiyle bu stat yapıldı. Bize güvenen, inanan sponsorlar oldu. Örneğin deniz tarafındaki tribün için Denizbank, yeni açık tarafı için de Spor Toto ile sponsorluk anlaşması yaptık. Burada bir yanlış anlamaya da açıklık getireyim, devlet bize karşılıksız herhangi bir yardımda bulunmadı. Verilen paranın karşılığı, belli bir süre için yapılan sponsorluk anlaşmasıdır, tribünün isim hakkıdır.”

“Çok şükür ki bizim iyi bir birlikteliğimiz var. İyi bir takımımız oldu. Bu takımdaki bütün çocuklar birbirleriyle çok iyi anlaşıyor. Hocamızla da ilişkileri çok iyi. Hocamızın tavrı da bize çok uydu. Duruşu, söylemleri, davranışları, sanki kırk yıllık bir Beşiktaşlı gibi... O nedenle kim ne derse desin, hiç kimse bizi yolumuzdan döndüremez.”

“Beşiktaş için güneşli günler başladı. Aslında sadece stat değil, birçok iş yaptık. Ama stadyum çok büyük bir iş olduğu için diğerleri onun gölgesinde kalıyor. Altyapının bulunduğu Fulya’daki Hakkı Yeten Tesisleri’ne yatırım yaptık. Sahayı yeniledik, çocukların soyunma odası gibi fiziki yerlerini daha modern hale getirdik. A takımımızın bulunduğu Nevzat Demir Tesisleri’ne on iki senedir çivi dahi çakılmamıştı, orayı modernize ettik. Pendik’te Süleyman abi zamanında alınmış tesis, perişan bir haldeydi, orayı yeniliyoruz. Şan Ökten Tesisi, yenileniyor. Akatlar’da kulübümüze yeni bir yer kazandırdık; beş bin metre kapalı alanda, genel kurul üyelerimizin kullanacağı bir sosyal tesis yapıyoruz. Bolu Gerede’de otuz üç dönümle, uzun bir zamandan sonra Beşiktaş’a bir tapu kazandırdık. Bunun gibi birçok şey yaptık, yapacağız.”

“Arena, Beşiktaş taraftarının stadı... Biliyorum aşırı sevgiden geliyor ama kötü tezahürat yaparak, sahaya girerek kimsenin eline bir şey geçmiyor. Tam tersine Beşiktaş’a zarar geliyor. Beşiktaş, taraftarı olmadığında kanadı kırık oluyor. Bundan sonra bu stadı taraftarsız bırakmayalım. Bu sene biz şampiyonluğu hak ediyoruz. Her maçımız bir şampiyonluk kutlaması halinde olmalı.”